Görsel: Filmmor
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Filmmor, geçtiğimiz günlerde Filmmor Kadın Kooperatifi’nde 2016-2020 yılları arasında çalışmış olan on üç kadın+'ın, ayrımcılık ve şiddete maruz kaldıklarını açıklamasından dört gün sonra kapanma kararı aldığını duyurdu.
Filmmor'dan yapılan açıklamada, “10 Şubat’tan beri dayatılan söz söyleme mecburiyetini de dijital ‘cadı mahkemelerini’ de reddediyoruz. Çünkü feminist hukuk ve kooperatif dahilinde herhangi bir gündem, itiraz, talep, mekanizma söz konusu olmaksızın sanal ortamda örgütlenen bu ‘kavga’ bizim kavgamız değil.
“Bu nefret ikliminin parçası olmamak için Filmmor’u kapatma kararı aldık. Kooperatifin tüm mali ve idari belgelerini açık hale getireceğimiz tasfiye işlemleri ile birlikte, kişisel hak arama sürecini resmi mahkemelerde devam ettireceğiz. 19 yıl süren bu yolculuğu mümkün kılan yol arkadaşlarımıza böyle veda etmek istemezdik ama kurumlar, kişiler gelir geçer, düş sürer. Yeter ki iyilik, sağlık, esenlik olsun” denildi.
Ne olmuştu?
2016-2020 yılları arasında çeşitli dönemlerde Filmmor Kadın Kooperatifi'nde çalışan n 13 kadın+, "Filmmor'dan Ayrılan Kadın+lar" adı altında bir araya gelerek, Filmmor'un koordinasyonunu yürüten Melek (Özman) Elhan, Ülkü Songül Özman ve Hülya Uğur Tanrıöver tarafından ayrımcılık ve şiddete maruz bırakıldıklarını açıklamışlardı.
Açıklamada şöyle denilmişti: "Kadın düşmanlığı, transfobi, ırkçılık, yabancı karşıtlığı, İslamofobi, yaşçılık, sağlamcılık, beden ayıplama, Filmmor'un yansıttığı kimlikle tamamen çelişir biçimde, yaygın olarak uygulanmaktadır. Gündelik iş yaşamındaki diyaloglarda ve yazışmalarda, işe alım süreçlerinde, yapılan toplantılarda, atölyelerde, işlerle ilgili verilen geri bildirimlerde ayrımcılık içeren eylem, söylem ve tutumlar sıradanlaştırılarak, iş ortamında olmaması gereken bir iletişim ve ilişki biçimi ardına saklanarak sürdürülmektedir.
"Emek sömürüsü, feminist dayanışma adına verilmesi gereken olağan tavizler gibi dayatılıp sürdürülürken, hem Filmmor içinde hem de dışarıya karşı örgütün networkü kullanılarak kadınları itibarsızlaştırılmakta, kadın düşmanlığı, cinsiyetçilik yapılmaktadır.
"Filmmor başta olmak üzere tüm kurumları, Türkiye’deki feminist ve LGBTİ+ hareketi kişisel çıkarlar uğruna istismar etme, hem kurumsal hem kişisel kulis yoluyla zarar verme eylemlerine son vermeye davet ediyoruz."
Açıklamanın ardından Hülya Uğur Tanrıöver, de 'Suçlamalara Yanıt' başlıklı bir metin yayınlamıştı. Filmmor Kadın Kooperatifi'nin kuruluşundan bu yana gönüllü ve proje bazlı çalışmalarda bulunduğunu aktaran Tanrıöver, "Filmmor'da çalıştığım süre boyunca metinde isnat edilen suçların hiçbirini işlemediğini" dile getirerek, Filmmor'un çalışma alanlarında söz konusu suçların işlendiğine tanık olmadığını belirtti. (RT)