Ruh sağlığı uzmanlarının, meslek örgütlerinin, hasta ve hasta yakını örgütlerinin oluşturduğu Ruh Sağlığı Platformu'nun bugün düzenlediği basın toplantısında konuşan "Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği"nden Prof. Dr. Ümran Tüzün, medyanın intiharlar üzerindeki olumsuz etkisinin karakterinin henüz tam olarak belirlenmiş olmadığını söyledi; ancak gazetecilerin intihar haberlerini verirken dikkat etmeleri gereken noktaları özetledi.
Tüzün, WFMH'in kılavuzundan yararlanarak oluşturduğu listede, gazetecilere şunları yapmalarını önerdi.
* Haberde intiharla ilgili tek ve basit açıklamalardan kaçının.
* İntihar süreciyle ilgili ayrıntı vermekten kaçının.
* Bir ünlünün intiharını yüceltmeyin.
* İntiharın nasıl gerçekleştiğine, yöntemine dair ayrıntıdan kaçının.
* İntiharı bir sorun çözme yöntemi gibi göstermeyin.
* İntihar yardım hizmetlerinden bahsedin.
* İntihar edenin yakınlarının özel yaşamına saygı gösterin.
* İntiharları ilk sayfalarda vermeyin, öne çıkarmayın.
Dönmez: Gazeteciler koruyucu ruh sağlığı ilkelerinden hareket etmeli
Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Ayla Dönmez de, ruh sağlığının yaşamın her alanında düzenleyici faktörlerden biri olarak ele alınması gerektiğini, bunun için de "koruyucu ruh sağlığı" ilkelerinin önemli olduğunu belirtti.
"Gazeteciler haberlerini yaparken koruyucu ruh sağlığı ilkelerinden hareket etmeli" dedi.
Ruh sağlığı uzmanları ve gazeteciler birlikte çalışmalı
Avustralya'da bu yılın başında yayınlanan ve medyadaki haberlerle intiharlar arasındaki bağlantıyı araştıran çalışmaya göre, medyada belli bir dönemde yayınlanan intihar haberleriyle, özellikle de televizyondaki yayınlarla intihar olayları arasında bir bağlantı var. Ancak bu bağlantının karakterinin anlaşılması için daha derin çalışma yapılması gerekiyor.
Bu çalışma da, ruh sağlığı profesyonelleri ve intihar uzmanlarının medya çalışanlarıyla işbirliği içinde çalışmasını ve kamu çıkarıyla zarar riskini dengelemeyi, eğitim fırsatlarını öne çıkarmayı öneriyor.
Çalışmanın yazarları, intiharı yücelten ya da romantize eden haberlerden kaçınılması, intiharın diğer insanlar için doğurduğu sonuçların, belirli yöntemlerin doğurduğu tehlikelerin ve bireyler için yardım olanaklarının öne çıkarılmasını istiyor.
Annan: Yardıma ve tedaviye erişim kritik
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan da, Dünya Ruh Sağlığı Günü için yaptığı açıklamada, intihara dair davranışların daha iyi anlaşılır hale geldiğini, bunun da birçok ölümü önlemede, risk altındaki insanları korumada yardımcı olabileceğini söyledi.
Annan, intihar için en önemli risk faktörlerinin arasında şizofreni veya depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarının olduğunu, bir başka faktörün de daha önce gerçekleştirilmiş intihar girişimi olduğunu belirtti.
"Ancak bu sorunlarla baş etmeye yarayan etkili ve satın alınabilir yolar varken, ihtiyacı olan herkes tedaviye erişemiyor. Eğitimli personelin, ilaçların yokluğuna ruh sağlığı sorunlarına ve intiharla ilgili davranışlara dair cehalet ve damgalanma da ekleniyor."
Annan, intiharın yıkıcı etkilerini azaltmanın en iyi yolunun, ruh sağlığı sorunlarıyla toplum içinde baş etmek ve anlayış olduğunu vurguladı.
İntiharı anlamak
Ruh Sağlığı Platformu'nun basın toplantısında konuşan Tüzün, intiharla ilgili şu bilgileri verdi:
* İntihar her şeyden etkilenen bir davranış.
* Dünyada yılda bir milyon kişi intihar nedeniyle ölüyor.
* 10-15 ve 15-19 yaş aralığı için intihar ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada.
* Bir tamamlanmış intihar, 15-20 arasında ölümcül olmayan intihara yol açıyor.
* Bir intihar girişiminde bulunulması, başka intihar girişimleri olasılığını 18 kat artırıyor.
* Risk etkenleri, yaştan ülkenin gelişmişlik durumuna, cinsiyetten psikiyatrik bozukluklara, maddenin kötü kullanılmasından ailenin psikiyatrik öyküsüne, ailede intihar girişimi bulunmasına, kayıplara, yasal sorunlara, tehdit edilmeye, fiziksel veya cinsel istismara ve medyaya kadar uzanıyor.
* Göç, intiharlarda önemli bir etken.
* İntiharların 1/5'i kurtarılabilir dönemde gerçekleşiyor.
Genç yaş intiharları artıyor
Türkiye Psikiyatri Derneği'nden Mustafa Sercan da dünyada intihar oranlarında ilk sıralarda olan ülkelerde, intiharların ülke nüfusunun yüz binde 9'u oranında görüldüğünü, Türkiyedeyse, daha önce bu oranın yüz binde 2,5'ten 3'e yükseldiğini belirtti.. Sercan, genç yaş intiharlarının sayısının arttığını da vurguladı.
Tüzün de, intiharların artışına dair bilimsel bulguların olduğunu, intihar girişimlerinin ölüm amaçlı olmasa da yüzde 10'unun ölümle sonuçlandığını söyledi. (TK/KÖ)