“Kardeşim için çok endişeliyim. Sadece gazetecilik yaptığı için tutuklandı kardeşim. Umarım cezaevinde unutulan gazetecilerden olmaz. Tüm herkesten kardeşim için ses çıkarmasını bekliyoruz.”
Dicle Arslan.
Kardeşi Fırat Can Arslan, 18 gazetecinin yargılandığı davaya bakan hakim ve soruşturma dosyasının hazırlayan savcının evli olduğunun duruşmada açığa çıkmasının ardından ikisinin tayinin başka bir ilçeye çıktığını belirten bir sosyal medya paylaşımı yapınca, "Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek- (TMK 6/1)" suçlamasıyla tutuklandı.
Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliği, Arslan'ın tutuklanma kararında adli kontrol şartının yetersiz kalacağını belirti.
“Bu haksızlığı uzatma ihtimalinden korkuyorum”
Arslan’ın bu paylaşımını retweet edenler de gözaltı işlemi sonrası serbest bırakıldı. Kardeşinin sadece gazetecilik yaptığı için tutuklandığını anlatan Dicle Arslan, bianet’e şunları söyledi:
“Çok endişeliyim. Bu süreç hukuksuz ve adaletsiz bir şekilde ilerliyor. Fırat mesleğini yaptı ama neredeyse nefes almanın bile suç olarak sayılabileceği bu düzende bir gazetecinin işini yapması imkânsız hale getiriliyor. Gazetecilik suç değildir kardeşim de bir suç işlemedi. Bir abla olarak bu haksız tutuklanmanın sona ermesini istiyorum. Korkuyorum bu haksızlığı uzatma ihtimallerinden açıkçası. Bu haksız tutuklama uzamadan kardeşimin bir an önce serbest bırakılmasını istiyorum. “
Avukat Özdoğan: Tüm toplumu susturmaya yönelik
Tutuklanan gazeteci Fırat Can Arslan’ın avukatı Nuray Özdoğan da şu noktaya dikkat çekiyor:
“Davalarla ilgili yorum yapan, bilgi veren herkes için çok tehlikeli bir sürecin başlangıcı oldu. Fırat’ın tutuklanmasına neden olarak gösterilen "Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek- (TMK 6/1)" suçlaması. Sadece gazetecileri değil, avukatları da susturmaya yönelik. Hâkim ve savcıların isimleri iddianamelerde, dava tutanaklarında açıkça yazıyor bunu paylaşmak neden suç olsun?"
"Üstelik Fırat bu paylaşımı yaparken hiçbir yorum yapmamış, bir cümle dahi yazmamış. Resmi gazetede yayınlanan HSK kararnamesini paylaşmak nasıl suç olabilir ?Sadece tayinlerinin çıktığını belirtiyor. Hedef gösterme değil kamuoyu bilgilendirmesi var. Haberin verilmesinde yüksek kamu yararı söz konusu. Hâkim ve savcının evli olduğu zaten duruşmada ortaya çıkmıştı. Diyarbakır’daki gazetecilerin davasında ortaya çıkmıştı. Duruşmada tutanaklarında yer alan bilgi var ortada.”
“Söylediğim gibi TMK6/1’den tutuklama tam olarak bu dönem ne yapılmak istendiğinin bir göstergesi. Sadece gazetecileri değil bütün bir toplumu, davalara ilişkin yorum yapabilecek, bilgi verebilecek herkesi susturmaya yönelik.Yasa maddesi Toplumsal sansür maddesi olarak kullanılmaya çalışılıyor."
"Hele ki yargı bağımsızlığının ortadan kalktığı bir ülkede yargı mensupları ile ilgili en ufak bir haberin ev baskını, gazetecilerin haber aracı bilgisayarlarına el koyma, tutuklama gerekçesi olması basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne, halkın haber alma hakkına açık müdahaledir. Şimdi bu hukuka aykırı tutuklama kararını eleştirdiğimiz için bizim hakkımızda da mı soruşturma açılacaktır
Ne olmuştu?
TMK 6/1’den bianet Kadın ve LGBTİ+ hakları editörü Evrim Kepenek, T24 editörü Sibel Yükler, Mezopotamya Ajansı muhabiri Fırat Can Arslan, Delal Akyüz ile gazeteci Evrim Deniz gözaltına alındı. Fırat Can Arslan tutuklandı.
Arslan 1991’den bu yana yürürlükte olan bu kanunla tutuklanan ilk gazeteci.
Arslan’ın tutuklanmasına gerekçe Diyarbakır’da Haziran 2022’den Temmuz 2023’e kadar hapis tutulan 16 (yargılanan 18) gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ile mahkeme heyetindeki eşinin Samsun Vezirköprü’ye tayin edilmesini yazması. Diğer gazetecilerin gözaltı gerekçesi ise Arslan’ın paylaşımını retweet etmeleri.
TIKLAYIN - Gazeteci Fırat Can Arslan tutuklandı, Sibel Yükler, Evrim Deniz, Delal Akyüz serbest
TIKLAYIN - Gazeteci Evrim Kepenek serbest bırakıldı
TMK 6/1 nedir?
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 6. maddesinin birinci fıkrasında, terörle mücadelede görev almış kamu görevlileri ile ken[1]dilerine karşı terör örgütleri tarafından suç işleneceği şeklinde yayın yapılan kişilerin isim ve kimlik bilgilerinin açıklanması veya bu yolla bahsi geçen şahısların hedef gösterilmesi önlenmek istenmiş, madde1'in ikinci fıkrası ile de terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalarını süreli veya süresiz yayın organlarında basanların veya yayınlayanların hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılacakları belirtilmiştir.
(EMK)