Haberin İngilizcesi için tıklayın
Gezi’den 1 yıl sonraydı. Evrensel editörü Erdal İmrek Gezi’nin yıl dönümünde (31 Mayıs 2014) Taksim Dayanışma Platformu’nun İstiklal Caddesinde yapacağı eylemi takip edecekti.
Ancak polis, alandaki gazetecilerin görüntü almasına izin vermedi ve kayıt yapmalarına engel oldu.
İmrek tam da bu sırada kolluğun şiddetine uğradı, darp edildi. Bir polis tokat attı, kelepçe takılacağı sırada gelen birkaç polis İmrek’i tekmeledi. Gaz tüpü taşıyan bir başka polis de çenesine yumruk atıp yüzüne biber gazı sıktı. Ancak İmrek gözaltına alınmadı, yaklaşık yarım saat tutulduktan sonra serbest bırakıldı.
TIKLAYIN - Gazetecilere polis şiddeti videoda
İmrek aynı gün savcılığa giderek polislerden şikayetçi oldu. Adli Tıp’tan yaralandığına dair de darp raporu aldı. Savcılık Emniyet’ten olayla ilgili bilgi, belge ve kayıtları istedi. Ancak emniyet uzun süre bu talebe yanıt vermedi.
Israr sonucunda Emniyet MOBESE kayıtları ile olay yerinde görevli polis ekibindeki tüm personelin listesi gönderdi.
Savcılık görüntülerden yola çıkarak İmrek’e şiddet uygulayan komiser yardımcısı İbrahim Halil Y., polis memuru Faruk T., ve Sinan K.’yi tespit etti.
Savcılık soruşturmayı kapattı, AYM'den döndü
Ancak savcılık tüm delillere rağmen polis memurlarının zor kullanma yetki sınırını aşmadığını belirterek 20 Kasım 2014’te kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Toplamda iki buçuk yıl süren itiraz sürecinden de bir sonuç çıkmadı.
Sürece son noktayı Anayasa Mahkemesi koydu. İmrek’in Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı, 26. maddede güvence altına alınan ifade özgürlüğü ve 28. maddede güvence altına alınan basın özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.
İhlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma ve yargılama yapılmasını istedi. Üstelik İmrek’e 27 bin lira da tazminat ödenmesine karar kıldı.
Savcılık yeniden soruşturma yaptı ve polislere ‘basit yaralama ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ suçlamasıyla dava açtı.
Dava Çağlayan’daki İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmeye başladı. Ancak mahkeme AYM’nin ihlal kararı gereğince, sanık polislerin eyleminin işkence suçunu oluşturduğu nedeniyle görevsizlik kararı verdi. Dosya ağır ceza mahkemesine gitti. Görevsizlik kararına sanık polisler itiraz etti. İstanbul 37.Ağır Ceza Mahkemesi de itirazı kabul ederek görevsizlik kararını kaldırdı.
Sanık polis 'zaman aşımı' dedi
Nihayet yargılama dün itibariyle başladı. İstanbul 60 Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararından ardından ilk duruşmayı gördü. Duruşmaya sadece Faruk T. katıldı.
O da “O gün Gezi’nin olaylarını yıl dönümüydü, Taksim’e giriş çıkışlar kapalıydı. Galatasaray Lisesi önündeydik. Bazı gazeteciler de oradaydı. Müdürümüz bize kimsenin içeri alınmaması, süpürülmesi talimatını verdi. Bir anda arbede oldu, müdür arada kaldı. Komiserimiz İbrahim Halil Y. müdahale etmemizi söyledi. Müdürüm de Erdal İmrek’e gözaltı yapmamızı söyledi. Sinan K. bir kolunda ben bir kolunda aldık. Daha sonra da bıraktık” diye savunma yaptı.
Ayrıca avukatının talebi üzerine sorulan soruya Faruk K. biber gazını kendisinin sıkmadığını “Başka arkadaşlar sıkmıştır, o gün benim gaz sıkma yetkim yoktu” diyerek cevap verdi.
Olayın üstünden 9 yıl geçtiğini belirten Faruk T. dosyanın zaman aşımında kaldığını belirterek mahkemeden düşme kararı vermesini talep etti.
Tanıkların beyanı aynı: Şiddet uygulandı
Mahkeme ardından tanıkları dinledi. Gazeteci Elif Akgül “Biz gazeteci olarak eylemi takip ediyorduk. Kitle tünele doğru itildi. Etrafta gösterici kalmadı, sadece gazeteciler vardı. Polis bizi Tünel’e doğru yürümeye zorladı. Buna tepki verdik ama geçişimize izin verilmedi. Bize biber gazıyla saldırdı. Birisinin ‘Süpürün bunları’ diye bağırdığını duydum. Bir arkadaşım tepki gösterince sert müdahale edildi, bu esnada ben de darp edildim. Basında çıkan fotoğraflar var. Erdal da darp edildi ve ona gaz sıkıldı” diye tanıklık yaptı.
Dönemin Evrensel İstihbarat Şefi Ercan Karakaya İmrek’i eyleme gitmesi için kendisinin görevlendirdiğini söyledi. Karakaya “Görev dağılım yaptık, İstiklal Caddesine çıktık. Erdal da benim olduğum yerdeydi. 15-20 gazeteci vardı. Müdahale olacağını anlayınca gaz maskemi taktım. Sonra bir ‘süpürün’ sesi geldi. Biraz geri çekildim, polisin Erdal'ın yüzüne gaz sıktığını gördüm. Hemen Erdal'ın yanına gittik ve solüsyonla yüzünü yıkadık. Gazı sıkan kişi bilinçli olarak yaptı. İşimizi yapamadık.” dedi.
Duruşmada bir başka gazeteci Duygu Ayber Gültekin de dinlendi. Ayber-Gültekin İmrek ile beraber haber yapmaya gittiğini belirterek “Polis Erdal’ı köşeye duvara çekmişti, gittim bu anı fotoğrafladım. Erdal kendisinin gazeteci olduğunu neden bu muameleye maruz bırakıldığını soruyordu. Erdal'a yakın mesafeden gaz sıkıldığını ve tekme atıldığını gördüm ancak hengâmeden ben anı görüntüleyemedim” diye tanıklık yaptı.
Savunmalar, tanıklıklar bitti. Mahkeme Sinan K.’nin duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. İbrahim Halil Y. hakkında da yakalama kararı çıkarttı. Bir sonraki duruşmayı da 17 Kasım’a bıraktı.
Polislerin yargılandığı ilk dava değilErdal İmrek davası, polislerin gazetecilere şiddet uyguladığı için yargılandığı ilk dava değil. bianet eski muhabiri Beyza Kural sırf bu nedenle açtığı davayı kazandı. Kural 6 Kasım 2015’te, İstanbul Beyazıt'taki YÖK protestosunu takip ederken darp edilerek gözaltına alınmak istendi. Polis, bu sırada “Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi değil artık, bunu öğreteceğiz size” diye bağırdı. Diğer muhabirlerin müdahalesi sonucu Kural serbest bırakıldı. Avukat Meriç Eyüboğlu’nun polisler hakkında yaptığı şikayetler takipsizlik, itirazları da mahkemelerce, polislerin “zor kullanma yetkisini aşmadığı” gerekçesiyle retle sonuçlandı. Dava Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındı. 18 Şubat 2021’de çıkan kararda AYM, Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı, 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğü ve 28. maddesinde güvence oluna alınan basın özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. Ayrıca, insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı ile ifade ve basın özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmasına ve Kural’a 15 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Kural’ı darp ederek gözaltına almaya çalışan polisler K.A., N.D. ve Y.Ş.’ye dava açıldı. Mahkemeden 1 Aralık 2022'de karar çıktı. İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi sanık polislerden N.D.'yi 'iş ve çalışma hürriyetinin ihlali' suçundan 6 bin TL adli para cezasına mahkum etti. Bu cezanın da 10 taksitle ödenmesine hükmederek cezayı erteledi. Diğer sanık polisler K.A. ve Y.Ş.'yi de aynı suçtan 10 taksitle ödenecek 6 bin TL adli para cezasına mahkum eden mahkeme sanık polislere daha önce de başka bir dosyada ceza verildiği ve ertelendiği için verdiği cezayı ertelemedi. TIKLAYIN - Eski bianet muhabiri Kural'a polis şiddetine AYM'den ihlal kararı TIKLAYIN - "AYM'nin Kural kararı tüm gazeteciler için emsal" TIKLAYIN - Beyza Kural'ın darp edilmesi | Polislere 10 taksitle 6 bin lira ceza Gezi'den bir dava da Gökhan Biçici'ninGezi Direnişi devam ederken 16 Haziran 2013'te dokuz8Haber Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Biçici Şişli'de haber takip ederken darp edilerek gözaltına alındı. Dört polis Biçici'yi yerde sürükledi. Biçici polislerden şikayetçi oldu ancak açılan soruşturma, "yeterli delil olmadığı" ve "faillerin tespit edilemediği" gerekçesiyle takipsizlikle sonuçlandı. İtirazları reddedildi. Polis memurları hakkında açılan disiplin soruşturması da aynı gerekçeyle kapandı. Biçici daha sonra AYM'ye gitti. AYM başvuruda 'ihlal' kararı verdi. 4 Eylül 2021'de açıklanan kararda AYM, polislerin Anayasa'nın 17. maddesinde yer alan "insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağını ihlal ettiği" ve Biçici'nin Anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan "ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği" hükmünü kurdu. AYM kararının ardından polisler yargılanmaya başladı. İlk dava 30 Haziran 2022'de İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. İlk duruşmada zaman aşımını gerekçe göstererek düşme talep eden savcılık, ikinci duruşmada mütalaasını değiştirerek bazı sanıklar açısından zaman aşımını kesen sebepler bulunduğunu, bu nedenle kovuşturmaya devam edilmesi gerektiğini söyledi. Yargılama devam ediyor. TIKLAYIN - Gezi'de polisin darp ettiği Gökhan Biçici AYM'ye taşıdığı davayı kazandı |
(HA)