Elazığ 1 No’lu Cezaevindeki mahpus Sadık Aslan’ın tahliyesi, iyi hal değerlendirme puanına sahip olmasına rağmen pişmanlık göstermediği ve tahliye olduktan sonra yeniden suç işleme ihtimali olduğu gerekçesiyle engellendi.
17 yıldır cezaevinde bulunan Aslan’ın Avukatı Özge Akyüz bianet’e yaptığı açıklamada, Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu’nun hiçbir somut gerekçe olmaksızın keyfi ve sübjektif değerlendirmeler ile mahpusların koşullu salıverilme tarihleri gelmesine rağmen tahliyelerini engellediğini söyledi.
Gerekçe: Üniversite eğitimini tamamlamadı
İdare ve Gözlem Kurulu, bu kararına dayanak olarak, “Sadık Aslan’ın hapishane hayatı boyunca örgün veya yaygın eğitime katılmamış ve üniversite öğrenimini tamamlamamış olmasını” gösterdi.
Avukat Akyüz, “Adalet Bakanlığı tarafından son açıklanan istatistiklere göre, Mayıs ayı itibariyle Türkiye hapishanelerinde 356 bin 587 mahpus bulunuyor, bu mahpuslardan yalnızca 25 bin 544’ü yüksekokul ve fakülte mezunu. Türkiye’nin ve hapishanelerin eğitim ortalaması düşünüldüğünde, yükseköğrenim mezunu insan sayısı ortada. Kaldı ki bir insanın mahpus olması temel hak ve özgürlüklerinden yoksun olduğu anlamına gelmiyor. Öğrenim hakkı bir insan hakkı olup, kişilerin bu hakkını kullanma ya da kullanmama özgürlükleri var” dedi.
“Tekrar suç işleme” ihtimali
İdare ve Gözlem Kurulunun diğer bir gerekçesi de “Sadık Aslan’ın idare ile işbirliği halinde olmadığı, kurum düzen ve güvenliği amacıyla konulan kurallara içtenlikle uymadığı, dolayısıyla yeniden suç işleme ihtimali olduğu”.
Avukatı Özge Akyüz, “Oysa aynı kararda Sadık Aslan’ın iyi hal değerlendirme puanı alt eşiğin üzerinde olduğu, hapishanede düzenlenen sosyal kültürel faaliyetlere katıldığı, haklarını iyi niyetle kullandığı, emsal hükümlü ve tutuklu haklarına riayet ettiği, mahkemeye veya hastaneye götürülürken olumsuz bir davranışı olmadığı, hapishanenin iç sirkülasyonunda olumsuz bir disiplinsiz davranışı olmadığı, kurum görevlilerine veya mahpuslara yönelik olumsuz bir davranış içinde olmadığı da belirtiliyor” diye konuştu.
“Kurallara uyması yeterli görülmüyor”
Akyüz, “Buradan anlaşılıyor ki, bir mahpusun 17 yıl boyunca hapishanede kaldıktan sonra tahliye edilebilmesi için bu süre içinde hapishane kurallarına uyması yeterli görülmüyor. Bu kurallara nasıl bir manevi dünya, içtenlik ile uyum sağladığı da değerlendiriliyor” açıklamasını yaptı.
Kanundan bahsetmesi “uyumsuzluk” sayıldı
Sadık Aslan, İdare ve Gözlem Kuruluyla görüşmesi esnasında kurula, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 7. Maddesinin 2. ve 3. Fıkrası gereği, 2020 yılından sonraki yeni düzenlemelerin, “lehe olan kanunun uygulanması ilkesi” kapsamında kendisi hakkında uygulanmaması gerektiğini belirtti.
İdare ve Gözlem Kurulu verdiği kararda, Sadık Aslan’ın kanundan ve Anayasa’dan doğan haklarından bahsetmesini “hapishane ile uyum içerisinde olmadığı” doğrultusunda değerlendirdi.
“Kurul, kendini mahkeme yerine koyuyor”
Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Aslan’ın yanı sıra Serdar Şitilay, Müslüm Cevahir Vurucu, Fendi Yiğit ve Mustafa Okçu’nun tahliyelerini de benzeri gerekçelerle reddetti.
Akyüz, “Bu haliyle İdare ve Gözlem Kurulu, somut dayanaktan yoksun, keyfi ve sübjektif değerlendirmelerle mahpusların çıktıktan sonra yeniden suç işleme ihtimalleri olduğunu ileri sürerek kendini mahkeme yerine koyuyor. Ayrıca, mahpusları adeta yeniden yargılıyor ve infaz hukukunu yeni bir cezalandırma alanına dönüştürüyor” dedi.
İyi Hal Kurulu ve infaz erteleme |
7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi hâlin belirlenmesi” başlıklı 89. maddesinde yapılan değişiklik, 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girdi. Buna göre oluşturulan İyi Hal Kurulu’nda, savcı ve hapishane görevlileri, mahpusun şartlı tahliye tarihi öncesinde rapor hazırlıyor ve değerlendirmede bulunuyor. Siyasi mahpuslarda, “pişmanlık”, “itirafçılık” gibi kriterler de değerlendirmeye alınıyor. Kurulda baro görevlisi veya hükümlünün avukatı bulunamıyor. Bu süreç iki kez uygulanabiliyor ve her seferinde 6 ay olmak üzere şartlı tahliye tarihi 1 yıla kadar ertelenebiliyor. |
(AS)