Fotoğraf: ÇHD
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Hatay’da evinin hasarına bakmak için gittiği sırada, apartmanın önünde beklerken polislerce darp edilen Ö.T. ve iki yeğeni şikayetçi oldu.
Ö.T. bianet’e yaptığı açıklamada, olay öncesinde de ağır depresyon hastası olduğunu, darp sırasında başına vurulduğunu ve şu anda bilinç ve hafıza kayıpları yaşadığını söyledi.
Ö.T. ve ailesi deprem sonrasında çadırda kalmaya başladı, halen de çadırdalar, hasar gören evlerini de bugün boşaltıyorlar.
“Karakola teşhis için çağırdılar sandım”
Olay sonrası şikayetçi olduklarını, bir gün sonra da karakola çağrıldığını söyleyen Ö.T. kendisinden şikayetini geri çekmesi isteğinde bulunduklarını iddia etti:
“Ben karakola teşhis için çağırdılar sandım ama şikayetimi geri çekmemi istediler. Karakolda bir amirin telefonundan, İlçe Emniyet Müdürü olduğunu söyleyen kişiyle konuştum, jeneratör gibi ihtiyaçlarımızı karşılayacağını söyledi ve şikayetimi geri çekmemi istedi. Ben de ‘Yok müdürüm, şikayetimi geri çekmem’ dedim. Savcılık araştırırsa telefon kayıtlarından bu konuşmayı tespit edebilir” dedi.
Ö.T. daha önceden hırsızlıkla yargılandığını, dosyanın Yargıtay’da olduğunu ve hüküm giymediğini, buna rağmen GBT’de görülmesi nedeniyle polislerin silahlarını kafasına dayayarak kendisine “hırsız” dediğini de ekledi.
“Silahın kabzası ile kafama birkaç kez vurdu”
Ö.T., Şehit Özen Polis Merkezi Amirliği’nde 25 Şubat’ta verdiği ifadesinde, yaşananları şöyle anlattı:
“24 Şubat’ta sitemizin WhatsApp grubundan binamızın kötü durumda olduğu, binaya bakmak isteyenlerin gelebileceği söylendi. Ben de bunu üzerine yeğenlerim ile adresime gittim. Bina önünde bulunduğumuz sırada beyaz renkli, Ford transit marka bir araçla Özel Harekat Polisleri geldi. Bize ne yaptığımızı sordular, ben de bu binanın 5. katında oturduğumu söyledim. Kendisini Ö. olarak tanıtan bir polis bir ihtiyacımız olup olmadığını sordu, sobaya ihtiyacımız olduğunu söyledim. Ö. isimli polis bana kendi cep telefonu numarasını verdi, yardımcı olacağını söyledi.
Daha sonra kimlik bilgilerimi istediler, kimliğim evde kaldığı için Ö. isimli polisin numarasına kimlik bilgilerimi gönderdim, başka bir polis GBT sorgulaması yaptı. GBT sorgulaması yapan polis benim kaydımın olduğunu, hırsız olduğumu söyledi ve yumruğu ile sol kaşımın altına vurdu, yere düştüm. Ben yerdeyken dizi ile üzerime çöktü ve silahın kabzası ile kafama birkaç kez vurdu, silahın namlusunu doğrultarak ‘Seni burada öldürürüm, kapa çeneni, kes lan’ dedi. Ben yerdeyken başka polisler de kollarımı tutarak karnıma tekmeyle vurdular.
“‘Burada oturuyorum, bana vuramazsınız’ dedim”
Bu sırada bana yardım etmek isteyen yeğenlerimi de diğer polisler silahın kabzaları ile kafalarına vurarak darp etti. Polislere ‘Ben burada oturuyorum, bana vuramazsınız’ dedim. Burada ikamet ettiğimi anlatmaya çalıştım.
Yaklaşık yarım saat sonra polislerin amiri geldi, ona durumu anlattım. Amirleri de bana ‘Uzatmanın bir anlamı yok, konuyu burada kapatalım, ben burada olsaydım sen daha kötü olurdun’ dedi.
“Polis amiri benden ve yeğenlerimden özür diledi”
Polis amiri daha sonra benden ve yeğenlerimden olaydan dolayı özür diledi ve ‘Konuyu kapatalım, siz gidin’ dedi. Biz de evimin önünden ayrıldık ve rapor almak üzere devlet hastanesine gittik. Hastanede kendimi kaybetmişim, ertesi gün kendime geldim.”
Hatay Sahra Hastanesindeki adli muayene tutanağına göre Ö.T.’nin iki yeğeninin vücuduna ağrılı şişlikler ve sıyrıklar tespit edildi. Ö.T.’nin de adli muayene raporunda göz ve kaş bölgesinde erozyon tespit edildiği ifade edildi.
Yeğenleri de karakolda verdikleri ifadede, üçünün de yere yatırıldığını, Ö. isimli polis hariç diğer polislerce darp edildiklerini söylediler.
Yeğenlerden N.D. dayısının darp edilirken “Ben burada oturuyorum” diye bağırdığını ekledi. Diğer yeğen M.N.D. de polis amirinin, dayısının o binada oturduğunu teyit edince yanlışlıktan dolayı kendilerinden özür dilediğini söyledi.
Ayrıca dayıları olan Ö.T.’nin hastaneye götürüldüğünde bilinç kaybı yaşadığını belirttiler. (AS)