* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA) - Washington
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İran'da Jîna Mahsa Amini'nin hayatını kaybetmesiyle başlayan protestolarla bağlantılı olarak verilen idam cezaları hakkında açıklama yaptı.
Volker Türk, yaptığı yazılı açıklamada, İran hükümetinin ceza soruşturmaları ve idam cezasını, protestolara katılanları cezalandırmak ve muhalefeti ortadan kaldırmak için bir silaha dönüştürdüğünü, bunun da uluslararası insan hakları hukukuna aykırı olduğunu söyledi.
Protestolarla ilgili verilen idam cezalarına tepki gösteren Türk, bu bağlamda yargılanan dört kişinin idam edildiğini hatırlatarak "bu davaların, İran'ı bağlayan ve uluslararası insan hakları hukukunun gerektirdiği asgari adil yargılanma ve yasal süreç garantilerini karşılamadığını" kaydetti.
Türk, infazların "keyfi olarak yaşamdan yoksun bırakma" anlamına geldiğini belirterek "En temel haklarını kullanarak gösterilere katılan veya gösteri düzenleyenleri cezalandırmak için ceza yargılamalarının bir silah haline getirilmesi, devlet yaptırımıyla öldürme anlamına gelir" dedi.
Türk, İran hükümetine, halkının hayatına ve isteklerine saygılı olma ve tüm infazları durdurma çağrısını bir kez daha yineledi.
Bir protestocu daha idama mahkum edildi
Jîna Mahsa Amini'nin İran'da "başörtüsünü düzgün bağlamadığı" gerekçesiyle 13 Eylül 2022'de "ahlak polisi" tarafından gözaltına alındıktan üç gün sonra hayatını kaybetmesiyle başlayan protestolar devam ediyor.
Protestolarla bağlantılı olarak şimdiye kadar idam cezasına çarptırılan dört kişinin cezasının infaz edildiği ülkede, bir protestocuya daha idam cezası verildi. Anadolu Ajansı'nın (AA) İran Yargı Erki'ne bağlı Mizan Haber Ajansı'ndan aktardığına göre, İran'ın Mazenderan eyaletinin Devrim Mahkemesi'nde yargılanan Cevad Ruhi, "Novşehr ilçesinde düzenlenen gösteriler sırasında ciddi suç eylemleri gerçekleştirdi."
İlçe meydanında yapılan gösteriler sırasında çıkan olaylarda güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişinin öldüğü ve kamu mallarının tahrip edilip ateşe verildiği aktarılan haberde, Ruhi'nin, "olaylara liderlik ettiği" iddia edildi. İdama mahkum edilen Ruhi, gösteriler sırasında ayrıca bir "polis karakolunu ateşe vermekle ve Kur'an-ı Kerim'i yakmakla" suçlandı.
Devrim Mahkemesi, "ülkenin iç güvenliğine karşı büyük çapta suçlar işlemek" "kamu düzenini ve güvenliğini bozmak" "kamu mülkü ve tesislerini tahrip etmek ve ateşe vermek" "vatandaşları güvensizlik yaratmaya ve suç işlemeye teşvik etmek" iddialarıyla yargılanan Cevad Ruhi'yi "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak" suçundan idama mahkum etti.
Mizan Haber Ajansı, mahkemenin kararına itiraz yolunun açık olduğunu ve kararın temyiz edilebileceğini kaydetti.
Ülkede yaklaşık 4 aydır devam eden gösterilerle bağlantılı şu ana kadar 10'dan fazla kişi idama mahkum edildi, bu kişilerden dördünün cezası infaz edildi. İdam cezalarının bir kısmı ise Yargıtay tarafından bozuldu.
İran Ceza Kanunu'na göre, "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak (ifsad fi'l arz)" ve "devlete karşı savaş açmak" gibi suçlarla itham edilenler idam istemiyle yargılanıyor ve genellikle haklarında idam kararları veriliyor.
TIKLAYIN - İran ve idam cezaları: Devlet, öldürmeyi kendinde hak gördüğünde
(SD)