Haberin Kürtçesi için tıklayın
Adalet Bakanlığı, 2021 yılı adli istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru sayısında artış gözlendi. Başvuruların yarıya yakınını “adil yargılanma hakkının ihlali” oluşturuyor.
Bu ihlali “Mülkiyet hakkı” ve “Ayrımcılık yasağı” ihlalleri izliyor. İşkence ve kötü muamele başvurularında da büyük artış var. Şarkıcı Gülşen’in de tutuklanmasına neden olan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” davalarında ise patlama yaşandı.
Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı 2021 yılı adli istatistiklerine göre, ceza mahkemelerinde açılan dosya sayısında artış görüldü.
2021 yılı içinde açılan dosya sayısı, 2020’ye göre yüzde 22,6 oranında arttı.
Bozulan dosya sayısı yüzde 128 arttı
İstatistiklere göre, bozularak gelen dosya sayısındaki yüksek artış dikkat çekiyor. 2014-2021 yılları arasında toplam dosyaların yüzde 4,3'ü, bozularak gelen dosyalardan oluşuyor. 2021’de bozularak gelen dosya sayısı 2014 yılına göre yüzde 128,6 oranında arttı.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na 2019 yılında eklenen geçici madde ile basit yargılama usulünün getirilmesinin bu durumda etkili olduğu değerlendiriliyor.
Ceza mahkemelerinde görülen davalarda mahkûmiyet oranlarında da artış görüldü. 2014 yılında yüzde 37 olan mahkûmiyet karar oranı, 2021’de yüzde 50’ye çıktı.
Ceza mahkemelerinde, Türk Ceza Kanunu kapsamında açılan dosyalar suç türü itibariyle incelendiğinde, ilk sırayı “malvarlığına karşı suçlar”ın aldığı görüldü. Bunu "Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar" ve "Hürriyete karşı suçlar" izledi.
“Anayasal düzene karşı suçlar” kapsamında 2021 yılında yaklaşık 55 bin kişi hakkında dava açıldı. Bu sayıya bozulup gelen dosyalar da dahil.
2021 yılında 50 binden fazla kişiye de “Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” kapsamında dava açıldı.
TCK 216’da patlama yaşandı
“Kamu barışına karşı suçlar” kapsamında ise 19 bin dosya bulunuyor.
Bu başlık, yakın zamanda şarkıcı Gülşen'in de tutuklandığı TCK 216. madde, yani “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunu da içeriyor. TCK 216 soruşturmalarında da ciddi artış görülüyor. 2014 yılında 260 olan dava sayısı, 2021'de bin 953'e çıktı.
Cumhurbaşkanına hakaret davaları
TCK'nın “Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü bölümü kapsamında 2021 yılında 12 bin 670 dava açıldığı görüldü. Bu başlık, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” (TCK 301) suçlarını kapsıyor. Davaların büyük çoğunluğu “Cumhurbaşkanına hakaret” maddesinden açıldı.
Anayasa Mahkemesi’ne 66 bin bireysel başvuru yapıldı
Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı 2021 yılı adli istatistikleri, “bağımlı” yargı pratiğini de gözler önüne serdi. Sadece Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurular dahi bu gerçekliği ortaya koyuyor.
Anayasa Mahkemesi’ne 2014 yılında yapılan bireysel başvuru sayısı 20 bin 578 iken, bu sayı 2021 yılında 66 bin 121 oldu. Bu yıllar arasında en yüksek başvuru, OHAL'in yaşandığı 2016 yılında yapıldı.
Geçen yıllardan devreden dosyalarla birlikte Anayasa Mahkemesi'nin önünde 2021’de 104 bin bireysel başvuru dosyası bulunuyordu. 2022'ye 58 bin 730 bireysel başvuru dosyası devredildi.
2021 yılında AYM, yapılan bireysel başvurulardan 32 bin 826'sını kabul edilemez bularak reddetti. 11 bin 830 başvuruda ise en az bir hakkın ihlal edildiğine karar verdi. Hakkın ihlal edilmediği dosya sayısı sadece 102 oldu.
Türkiye’de adil yargılama yok!
AYM'ye en çok "adil yargılanma hakkının ihlal edildiği" gerekçesiyle bireysel başvuru yapıldı. Üstelik bu başvurularda 2014 yılına göre büyük artış görüldü.
Bu kapsamda 2014 yılında 16 bin 768 başvuru yapıldı. 2021 yılında ise 113 bin 524 başvuru yapıldı.
2014-2021 yılları arasında toplam 381 bin kişi “adil yargılanma hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle AYM'ye başvurdu. Bu sayı, AYM'ye toplam başvuruların yüzde 49,5'ini oluşturuyor.
OHAL’i bile aştı!
2021 yılında yapılan “adil yargılanma hakkı ihlali” başvuruları, OHAL'in yaşandığı 2016'yı bile aştı. 2016'da yaklaşık 79 bin bireysel başvuru yapılmıştı.
Yine, hukuksuz gözaltı ve tutuklamalar için yapılan “Kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlali” kapsamındaki başvurularda da artış görüldü. 2021 yılında bu gerekçe ile AYM'ye başvuranların sayısı yaklaşık 12 bin oldu. Bu sayı 2014 yılında bin 500 civarında idi.
60 bin kişi ayrımcılığa uğradı
“Ayrımcılık yasağının ihlali” gerekçesiyle AYM'ye başvuranların sayısında da artış yaşandı. 2014'de 4 bin bireysel başvuru yapılırken, 2021'de 12 bin 535 kişi başvurdu. 8 yılda yapılan toplam başvuru sayısı 60 bin 196 oldu.
“Ayrımcılık yasağının ihlali”, adil yargılanma hakkı ve mülkiyet hakkı ihlallerinin ardından en yüksek başvuru konusu.
Yaklaşık 4 bin kişi ifade özgürlüğü için başvurdu
“İfade özgürlüğünün ihlali” başvurularında da ciddi bir artış yaşandı. 2014 yılında 643 kişinin yaptığı başvuru sayısı, 2021 yılında 3 bin 682'ye yükseldi.
Adli istatistiklere, hemen her toplumsal gösteriye yönelik polis müdahalesi de yansıdı.
2021 yılında "toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiği" gerekçesiyle 971 başvuru yapıldı. Bu sayı 2014 yılında 305 idi. Bu hakkın ihlali konusunda bu yıllar içinde en çok 2018 ve 2019 yıllarında başvuru yapılmıştı.
8 yılda 17 bin 365 işkence başvurusu
Adli istatistiklere göre; “İşkence ve kötü muamele yasağının ihlali” gerekçesiyle 2014 yılında 208 kişi başvuru yaparken, 2021 yılında 4 bin 286 kişi başvuru yaptı.
2014-2021 yılları arasında, toplam 17 bin 365 kişi işkence ve kötü muameleye uğradığı gerekçesiyle AYM'ye başvurdu.
(DO/EMK)