Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi (AYM), İstanbul, Bakırköy’de “İşimi istiyorum” eylemi yaparken hakkında para cezası uygulanan öğretmen Nursel Tanrıverdi’nin başvurusunu sonuçlandırdı.
Mahkeme, oturma eylemi yaptığı gerekçesiyle Kabahatler Kanunu uyarınca Şubat ve Mart 2020’de 392’şer lira ceza kesilen Tanrıverdi’nin ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
Mahkeme, “daha önceki çok sayıdaki kararında da ifade özgürlüğüne gerekçesiz olarak veya Anayasa Mahkemesince ortaya konulan kriterleri karşılamayan bir gerekçe ile yapılan müdahalelerin Anayasa'nın 26. maddesini ihlal edeceğini ifade ettiğini” belirtti.
“Meydanda oturarak kamu düzenini bozamaz”
Tanrıverdi, Valiliğin yasaklama kararı sonucu para cezasına mahkum edilmişti.
AYM, yasaklama kararının “kamu düzenini korumak” gerekçesiyle alındığını ancak bir kişinin meydanda tek başına oturarak kamu düzenini bozamayacağını belirtti:
“İdare tarafından en genel ifadeyle kamu düzeninin korunması amacıyla alınan bir yasaklama kararı söz konusudur. Ancak idare tarafından alınan kararda bahsi geçen ve kamu düzeninin bozulmasına yol açabileceği belirtilen tehlikelerin, bir meydanda tek başına oturularak eylem yapılması hâlinde doğacağından bahsetmek ise mümkün görünmemektedir.
“Başvurucunun, elinde işini geri istediğine dair bir pankartla bir Özgürlük Meydanı'nda oturmasının onu üçüncü kişilerden gelebilecek bir şiddet riski altında bıraktığı kabul edilebilirse de somut olayın koşullarında başvurucunun eyleminin herhangi bir risk oluşturduğu makul bir biçimde gösterilmemiştir.”
“Kamu düzeni” 3 yıl sonra mı bozulmaya başladı?
AYM ayrıca, aynı eylemin bir yıldan fazla yapıldığına ancak kamu düzenini bozduğu ileri sürülen eyleme 2017 yılına kadar polis müdahalesi olmadığına dikkat çekti:
“Kaldı ki başvurucunun tek başına gerçekleştirdiği eylemin, somut olayın koşullarında kimi tehlikeler doğurma veya zararlara neden olma potansiyeli barındırdığı iddia edilebilir ve bu sebeple başvurucuya yetkili mercilerin emirlerine uymaması nedeniyle ceza verilmesi makul görülebilirse de; idarece, başvuruya konu eylemini 2017 yılından beri sayısız defalar gerçekleştiren başvurucunun eylemine somut olay öncesi müdahale edilme gereği de duyulmamıştır.”
Ne gerekçeyle “kamu düzeni bozuldu”, belirsiz
İdare mahkemesinin para cezasını onaması da değinen AYM, mahkemenin bu kararına “olayla bağlantılı ve yeterli bir gerekçe ortaya koyamadığını” da ekledi.
4 Temmuz 2022 tarihli kararda, Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin ifade özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Bakırköy 7. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderilmesine hükmetti.
Ne olmuştu?
7 Şubat 2017 tarihli, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile görevinden ihraç edilen Nursel Tanrıverdi, ihraç kararının hukuka aykırılığına karşı 20 Şubat 2017 tarihinde Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda oturma eylemine başladı.
Eylem 68 hafta boyunca olaysız bir şekilde devam etti, 1 Ağustos 2018’den itibaren ise kolluk kuvvetlerince müdahale edilmeye başlandı.
Her Pazartesi saat 14.00'te Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda oturma eylemine devam eden Tanrıverdi hakkında 24 Şubat 2020 ve 2 Mart 2020 tarihlerinde gerçekleştirdiği oturma eylemleri nedeniyle, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca ayrı ayrı 392 TL idari para cezası uygulandı.
Para cezaları, Bakırköy Kaymakamlığınca alınan Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda oturma eylemi ve diğer etkinliklerin yapılmasının yasaklanması kararına dayandırıldı, Tanrıverdi’nin “emre itaatsizlik” ettiği ileri sürüldü.
Tanrıverdi para cezalarına itiraz etti ancak Bakırköy 7. Sulh Ceza Hâkimliği “idari para cezası karar tutanağında herhangi bir usulsüzlük olmadığı, idari yaptırım kararına dayanak teşkil eden tutanakların aksi ispat edilene karar geçerli tutanaklardan olduğu ve aksinin ispat edilemediği, bu nedenle usul ve yasaya uygun olduğu” gerekçesiyle başvurucunun itirazını reddetti.
Nursel Tanrıverdi, avukatları Ferdi Yamar ve Ramazan Demir aracılığıyla AYM’ye bireysel başvuru yaptı.
TIKLAYIN - Öğretmenlere Adli Kontrol: “Meydana 200 Metreden Fazla Yaklaşmaları” Yasak
TIKLAYIN - Tutukluyken Beraat Ettiler, Yine Tutuklandılar, Yine Beraat Ettiler, Yine Tutuklandılar
TIKLAYIN - “İşimi istiyorum” eylemcilerine “haksız gözaltı” tazminatı
TIKLAYIN - Selçuk Kozağaçlı ile fotoğrafı suçlama konusu oldu
(AS)