Fotoğraf: Marcel Crozet / ILO
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) bu yıl dokuzuncusunu yayınladığı Küresel Haklar Endeksine göre Türkiye geçen yıllardaki gibi çalışanlar için en kötü 10 ülke arasında yer aldı.
148 ülkeyi kapsayan endekste Türkiye; Belarus, Brezilya, Kolombiya, Mısır, Myanmar, Filipinler ve Türkiye, Eswatini ve Guatemala’yla birlikte anıldı.
Türkiye, grevlerin bastırılması, sendikacıların tutuklanması ve sistematik olarak sendikal faaliyetlerin engellenmesi nedeniyle en kötü ülkeler arasında gösterildi.
Endeksle birlikte yayınlanan raporda Türkiye için şu ifadeler yer aldı:
"2022'de protestolara yönelik polis baskıları da dahil olmak üzere, işçilerin özgürlükleri ve hakları acımasızca reddedilmeye devam etti. Sendika liderleri keyfi olarak tutuklandı ve evlerine baskın düzenlendi. 1 Mayıs 2021'de İstanbul'da hükümetin katı koronavirüs karantina kurallarına aykırı olarak protesto düzenlemeye çalıştıkları için 212 gösterici gözaltına alındı. Buna ek olarak, işverenler, örgütlenmeye çalışan işçileri sistemli bir şekilde işten çıkararak sistematik bir şekilde sendikayı çökertmeye devam ettiler."
Xiaomi'ye cep telefonu üreten Salcomp, 150 işçiyi işten çıkartan ve fabrikaya polis sokarak işçileri gözaltına aldıran Farplas ile sendikaya üye oldukları için önce 54 daha sonra da 19 işçiyi işten atan ASD Laminat Türkiye'de işçi haklarını ihlal eden şirketlerin en başında geldi.
Dünyada işçi hakları kötüleşiyor
ITUC, dünyada yükselen enflasyona ve ekonomik duruma vurgu yaparken “İşçi hakları çöküyor” uyarısında bulundu.
Endeksle birlikte yayımlanan rapordan öne çıkanlar şöyle:
- Bu yıl El Salvador, Nijer ve Suudi Arabistan için ülke notları iyileşirken Ermenistan, Afganistan, Avustralya, Burkina Faso, Gine, Jamaika, Lesoto, Hollanda, Tunus ve Uruguay için kötüleşti.
- 13 ülkede sendikacılar öldürüldü. Ülkelerin yüzde 41'inde ifade ve toplanma özgürlüğü ihlal edildi. 69 ülkede işçiler keyfi tutuklamalar ve gözaltılar yaşadı. Ülkelerin yüzde 66'sı işçilerin adalete erişimini engelledi veya kısıtladı.
- 113 ülke, işçileri sendika kurma veya sendikaya katılma haklarından mahrum bıraktı. Bu sayı 2021'de 106'daydı. Afganistan, Burkina Faso, Myanmar, Suriye ve Tunus'taki işçiler, işyeri temsilinden dışlandı.
- Ülkelerin yüzde 77'si işçilerin sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkını engelledi.
- Ülkelerin yüzde 74'ünde, yetkililer sendikaların tescilini engelledi. Afganistan, Belarus, Mısır, Ürdün, Hong Kong, Myanmar ve Sudan'daki bağımsız sendikal faaliyetlere yönelik devlet baskısı arttı.
- 50 ülke işçileri fiziksel şiddete maruz bıraktı. 2021'de bu sayı 45’ti.
- Ülkelerin yüzde 87'si grev hakkını ihlal etti. Belarus, Mısır, Hindistan, Myanmar, Filipinler ve Sudan'daki grevler, sendika liderlerinin tutuklanması veya şiddetli baskıyla söndürüldü.
- Her beş ülkeden dördü toplu pazarlığı engelledi. Toplu pazarlık hakkı kamuda ve özel sektörde aşındırıldı. Tunus'ta, başbakanın izni olmadan sendikalarla müzakere yapılmasını yasakladı.
"Tarihsel eşitsizlik seviyesi"
Endeksin sunumunda görüşlerine yer verilen ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow, dünya genelinde yaşanan ekonomik durumu ‘çoklu ve olağanüstü krizler’ olarak niteledi.
Tarihsel eşitsizlik seviyesi, iklim acil durumu, yaşamları ve geçim kaynaklarını yok eden pandemi, yıkıcı yerel ve küresel çatışmalar yaşandığını dile getiren Burrow “İşçiler bu krizlerin ön saflarında” dedi.
Burrow, 2022 Küresel Haklar Endeksinin, “Hükümetler ve işverenlerin, işçi haklarına saldırmasıyla istikrarsızlığın nasıl istismar edildiğini ortaya koyduğunu” söyledi.
Dünyanın yaşanan hasarı geri almaya başlaması için yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç olduğunu belirtti.
Burrow bu toplumsal sözleşmenin işler, ücretler, haklar, sosyal koruma, eşitlik ve kapsayıcılığı kapsaması gerektiğini ifade etti.
"İşçiler eşitlik talep ediyor"
“Temelde bu, çalışan insanları tekrar ekonominin merkezine koyacaktır” dedi ve ekledi:
“Savaşların, otoriter hükümetlerin, sömürücü işverenlerin ve iklim üzerindeki hareketsizliğin sonuçlarından ilk zarar görenler çalışan insanlar. Bu krizlerle mücadele planlarında işçilerin çıkarları ön planda tutulmalı ve sendikaları aracılığıyla karar alma süreçlerinde söz sahibi olmalılar.
“Tekel gücünün kötüye kullanıldığı, insan ve işçi haklarının ihlal edildiği, barış ve demokrasi mücadelesinin olduğu yerde, emekçilerin sendikaları adaleti, hakları ve temsili kazanmak için oradadır. Sendikalar olmadan, iklim değişikliği ve teknolojik değişim karşısında adil bir geçiş olmayacak.
“2022 Küresel Haklar Endeksi, statükonun daha fazla devam edemeyeceğine dair bir kanıt. Mevcut ekonomik model, insan haklarını ve çevreyi hiçe sayan dibe doğru bir yarışı destekledi. Endeksten alınan dokuz yıllık veriler bunun yayıldığını gösteriyor.
“İşçiler ve tüketiciler daha iyisini talep ediyor. İş, ücret, haklar, sosyal koruma ve eşitlik talep ediyorlar. Güveni ve yaşamları yeniden inşa etmeye başlayabilecek yeni bir sosyal sözleşme talep ediyorlar.”
(HA)