Haberin İngilizcesi için tıklayın
JİTEM ana davasıyla birleştirilen Musa Anter cinayeti davasının yarın görülecek duruşması öncesi İHD Ankara Şubesi'nde basın toplantısı vardı.
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, HDP Ankara İl Eş Başkanı Pakize Sinemillioğlu ve İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen gibi isimlerin katıldığı toplantıda Eylül 2022’de dolacak olan zaman açımına dikkat çekildi.
Bunun için toplantı salonuna “İnsanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımı yoktur” pankartı asıldı.
Toplantıda konuşan Nuray Çevirmen, Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de katledilmesinden bu yana neredeyse 30 yıl geçtiğini hatırlattı.
30 yıllık süreçte davanın “açık itiraflara, belirgin kanıtlara rağmen cezasızlık politikasının yansıması olarak uzatıldıkça uzatıldığını” söyledi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmaya katılım çağrısı yaptı.
Anter: Kurucusu, çalışanları var ama JİTEM yok
Ardından söz alan Dicle Anter’se, “Bu cinayetin aydınlanması demek Türkiye’deki tüm faili meçhullerin aydınlatılması demek” diye konuştu.
Derin devletin işlediği bir cinayetin ve JİTEM’in hala resmiyete kavuşturulmadığını söyleyen Anter “Davada hukuki boyut devam ediyor. Kurucusu, çalışanları var ama JİTEM yok diyorlar” dedi.
Anter dava sürecinde birçok itirafın bulunduğunu da eklerken “En son Ayhan Çarkın bile birçok şey söyledi ancak kimse oralı olmuyor. Hiçbir tepki yok, bu toplum açısından çok vahim. Musa Anter davasında zaman aşımı insanlık suçudur. Devletin eliyle öldürülen insanların zaman aşımına uğramaması gerekiyor. Bizzat devlet kendi eliyle bunları ortaya çıkarması lazım. Bugün Erdoğan dese ki ‘Anter cinayetini aydınlatın’, yarın açığa kavuşur. Ancak bu cesaret kimsede yok” ifadelerini kullandı.
Türkdoğan: Hakikat komisyonları kurulmalı
Türkiye’deki cezasızlık politikalarına vurgu yapan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da “Bu politikaları adalet komisyonları kurarak ve geçmişle yüzleşerek çözebiliriz. Apê Musa’nın katledilmesi karanlık dönemin de başlamasına denk geliyor. Bu cinayet o dönemin bir habercisiydi. Bize düşen sorumluluk kesinlikle bu cinayeti cezasız bırakmamak. Anter cinayeti insanlığa karşı bir suçtur. Politik amaçlarla işlenen bir cinayettir. Bu nenenle bizim açımızdan bir zaman aşımı ve süresi yoktur. Failler er ya da geç açığa çıkacak” dedi.
TIKLAYIN - Dicle Anter: 'Yeşil'i bulmak devlet için çok mu zor?
Musa Anter cinayetiGazeteci-yazar, Kürt düşünür. 1920’de Mardin Nusaybin’in Zivingê (Eski Mağara) köyünde doğdu. İlkokulu Mardin'de, ortaokul ve liseyi Adana'da okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni yarıda bıraktı. TIKLAYIN - Musa Anter cinayeti İlk gözaltına alınması öğrencilik yıllarında Dersim İsyanı sırasında oldu. Devrimci Doğu Kültür Ocakları, Halkın Emek Partisi, Mezopotamya Kültür Merkezi ve İstanbul Kürt Enstitüsü'nün kurucuları arasında yer aldı. Hukuk Fakültesini üçüncü sınıfta bırakınca Şark Postası ve Dicle Kaynağı'nda yazmaya başladı. İleri Yurt gazetesindeki Kürtçe şiiri 'Qimil/Kımıl' sebebiyle 1959'da cezaevine konuldu ve ünlü 49'lar davasında idamla yargılandı. 1963'te cezaevinde yattı, 1967'de sürgüne gönderildi, 1971 ve 1980 askeri darbelerinde cezaevine girdi. Anter hayatı boyunca İleri Yurt, Dicle-Fırat, Barış Dünyası, Deng, Yön, Azadiye Welat, Yeni Ülke, Özgür Gündem, Rewşen ve Tewlo'da yazdı, yedi kitap ve Kürtçe-Türkçe Sözlük yayımladı. 20 Eylül 1992'de Kültür-Sanat Festivali için bulunduğu Diyarbakır'da festivale katıldı, kitaplarını imzaladı. Akşam Cumhuriyet Mahallesi'nde yeğeni gazeteci-yazar Orhan Miroğlu ile birlikte silahlı saldırıya uğradı. Anter öldü, Miroğlu yaralandı. Abdülkadir Aygan, 2004'te "İtirafçı Bir JİTEM'ci Anlattı" adlı kitabında Anter cinayetiyle ilgili Binbaşı Ahmet Cem Ersever, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım, Mustafa Deniz, "Hogir" kod adlı Cemil Işık, Suriye İstihbarat Örgütü El Muhaberat'ın eski elemanı Neval Boz, JİTEM Telsiz Kumanda Merkezi'nde görevli Ali Ozansoy, JİTEM Tim Komutanı Savaş Gevrekçi ve "Şırnaklı Hamit"in adını verdi. Davanın seyriJİTEM'e ilişkin 1999'da hazırlanan 11 sanıklı iddianame ile 2005'te hazırlanan 5 sanıklı iddianamenin 2010'da birleştirilmesiyle "JİTEM Ana Davası" ve Musa Anter'in öldürülmesine ilişkin 2013'te başlatılan dava birleştirildi. Ardından Dersim'de 1992'de evinin önünden "Beyaz Toros"a bindirilerek kaçırılan ve o dönem JİTEM'e bağlı çalışan "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından işkence yapılarak öldürüldüğü belirtilen Ayten Öztürk'ün Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosyası, Musa Anter ve JİTEM Ana Davası ile birleştirildi. Birlşetirme öncesince eski JİTEM tetikçisi Abdülkadir Aygan'ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım 29 Haziran 2012'de gözaltına alındı. Hamit Yıldırım 2 Temmuz 2012'de tutuklandı. 5 yıllık tutukluluğun ardından da serbest bırakıldı. |
(HA)