Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ’ın 10 Mayıs 2019’da evinin önünde uğradığı saldırısı sonrası faillere karşı açtığı davada yeni bir gelişme yaşandı.
İlk kez 15 Ekim 2021’de, saldırıdan 888 gün sonra hakim karşısında çıkan Adem Y., Emrah Y., Ali A., Furkan Ç., Necmettin İ. ve Orhan Ç.’nin 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen dosyası için mahkeme görevsizlik kararı verdi.
Asliye Ceza’dan Ağır Ceza’ya
Demirağ’a yönelik saldırının ilk duruşması 15 Ekim’de Ankara 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. ‘Silahla kasten yaralama, tehdit ve hakaret’ten 20 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan sanıkları mahkemede 22 avukat savundu.
Sanıklar saldırı iddialarını reddederken, Demirağ, “Görüntüler ortada. Ben herhalde kendi kendimi dövdüm. Her şey ortadayken bu kadar yalana tahammülüm yok” diyerek tepki gösterdi.
Hatta sanık avukatlarından birisi Demirağ’ın beyanına sürekli müdahalede bulununca salondan çıkartıldı. Demirağ’in avukatı Erhan Tokatlı , saldırının basit yaralama değil, insan öldürmeye teşebbüs olduğunu belirtip davanın Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesini talep etti. Mahkeme talebi yerinde görerek, görevsizlik verdi.
TIKLAYIN - Gazeteci Demirağ'a saldıranlar 888 gün sonra hakim karşısında
İlk mahkeme "öldürmeye teşebbüs" dedi
Kararı “Sanıkların olay öncesi bir araya gelmeleri, mağduru takiple olay yerine geldiğinde araçtan indiğinde hep birlikte mağdura saldırmaları, olayda kullanılan sopaların öldürmeye elverişli silah niteliğinde olması, birden çok kez öldürücü nahiye olan mağdurun kafasına vurmaları, olay sırasında, ‘öldürün ibneyi’ şeklinde kasıtlarını belirleyici ifade kullanmaları gözetildiğinde…” diyerek gerekçelendirdi.
Saldırının öldürmeye teşebbüs niteliğinde olma ihtimaline vurgu yaptı. “Bu suç için yargılama yapma, delilleri toplama ve değerlendirme, tartışma, karar verme yetki ve görevi üst derece mahkeme olan Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevi dahilindedir” dedi.
Nöbetçi mahkeme "evet, ağır cezalık" dedi
Söz konusu karar sonrası dosya ilk olarak nöbetçi 33. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gitti. Ancak Adem Y., Emrah Y., Ali A., Furkan Ç., Necmettin İ. ve Orhan Ç.’nin avukatları dosyanın ağır cezaya gönderilmesine itirazda bulundu.
Nöbetçi mahkeme itirazları reddetti ve davanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine hükmetti. Kararında da “Savcısının mütalaasına uygun ve kesin olarak” dedi. Hükmü oybirliğiyle kurdu.
Hem gazeteciye gözdağı hem de "kast yok"
Savcılık karar üzerine dosyayı 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdi. Ancak mahkeme duruşma bile açmadan Ankara 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nin gerekçelendirdiği karara tamamen ters bir hüküm kurdu.
Demirağ’ın saldırıda ölmediğini belirten mahkeme, “öldürmeye kasıt yok” dedi ve görevsizlik verdi. Mahkeme görevsizlik kararını “Sanıkların sopalarla kendisini (Demirağ’ı) darp ettikten sonra eylemlerine engel sebep olmadığı halde devam etmeyerek koşarak yanından ayrıldıklarının sabit olduğu, müşteki ve sanıkların arasında öldürmeyi gerektirir bir husumet bulunmadığı… “ diyerek gerekçelendirdi.
Mahkeme saldırıyı ‘gazeteciye ve gazetecilik faaliyetlerine yönelik’ olarak tanımlasa da bunun öldürmeye kasıt değil ancak basit yaralama olduğunu şu sözlerle belirtti:
“…Müştekinin yaptığı program nedeniyle sanıkların bir çeşit gözdağı niteliğinde yaralama eylemini gerçekleştirdikleri, kasıtlarının öldürmeye yönelik olmadığı, açıkça yaralama kastı ile hareket ettikleri sonucuna ulaşılarak karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.”
Kararın ardından dosya bir üst mahkeme olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkemeler arasındaki "uyuşmazlığı" şimdi istinaf mahkemesinin gidermesi beklenecek. Bugün itibariyle Demirağ 985 gündür adalet bekliyor.
TIKLAYIN - "Bana Saldıranların Ceza Alması İçin Ölmem mi Gerekiyordu?"
TIKLAYIN - "Bir gazeteciyi yaralamanın cezası 4500 liraymış"
(HA)