Fotoğraf: Burcu Yıldırım / Evrensel
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Düşünce Suçu?!na Karşı Girişim, ortaklaşa hazırladığı "Türkiye'de İfade Özgürlüğü İhlalleri - Temmuz 2021" raporunu yayınladı.
Rapor ayrıca online toplantıyla da kamuoyuna tanıtıldı. Toplantıya Osman İşçi (Ankara İHD), Leman Yurtsever (İstanbul İHD), Ahmet Çiçek (İzmir İHD), Şanar Yurdatapan (Düşünce Suçu?!na Karşı Girişim) ve Coşkun Üsterci (TİHV Genel Sekreteri) katıldı.
Toplantıya katılanlar kendi bölgelerinde yaşanan ihlalleri anlatırken Coşkun Üsterci genel bir değerlendirme yaptı.
Temmuz ayında ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerine yönelik ihlallerin yaz sıcaklarına ve bayram tatiline rağmen devam ettiğini söyleyen Üsterci “Raporlara da yansıdığı gibi kaygı verici bir tablo ile karşı karşıyayız” dedi.
Bu ayda da barışçıl toplanma özgürlüğünün ciddi ve ağır biçimde ihlal edildiğini söyleyen Üsterci bu hakkında Anayasa’yla güvence altına alındığı hatırlatması yaptı.
Kolluğun müdahalelerine ve şiddetine maruz kalanlar
Kolluk müdahalelerin hangi kesimlere, hangi gerekçelerle yapıldığını anlatan Üsterci “Demokratik bir toplumun temelini oluşturan ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin iç içe geçmiş biçimde nasıl kullanılmaz hale getirildiğini göstermek istiyorum” dedi ve şöyle devam etti:
"Temmuz ayında Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etmek isteyen başta kadınlar ve LGBTİ+’lar olmak üzere ilgili tüm kesimler kolluk müdahalelerine maruz kaldılar. Keza Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı tarafından rektör atanmasının altıncı ayı nedeniyle yapılan protestolara da müdahaleler oldu.
"Ayrıca tazminat hakları için Ankara’ya yürüyen maden işçileri; ırkçı saldırıları protesto edenler; HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararına rağmen tahliye edilmemesini protesto etmek için cezaevi önünde adalet nöbeti tutanlar; sulama kuyularına elektrik sağlayan trafoların Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) ekipleri tarafından sökülmesini protesto etmek isteyen köylüler, sendika üyesi oldukları gerekçesiyle işlerine son verilen işçiler kolluk güçlerinin müdahalelerine ve şiddetine maruz kaldılar.
"İnsanlar görüşlerini nasıl serbestçe paylaşabilir?"
"Aktaracağım şu örnek Türkiye’de ‘demokrasi’nin işleyişini ya da içler acısı halini göstermesi bakımından çok önemli. Siyasal iktidar, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ‘yetki belgesi’ almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapmayı yasaklayan bir kanun teklifini TBMM’ye sunuyor. Adıyaman’da da tütün satıcıları çıkarlarına ters düştüğü için bu kanun teklifine yönelik protesto gösterileri yapıyorlar. Daha sonra bu protestolara katıldıkları gerekçesiyle 16 kişi evleri basılarak gözaltına alınıyorlar.
"Şimdi soruyorum: bir demokraside yurttaşlar toplanma, dolayısıyla örgütlenme ve ifade özgürlüklerini kullanamazlar ise ya da kullandıkları için suçlanırlarsa toplumun tamamını veya bir bölümünü ilgilendiren konularda görüşlerini nasıl serbestçe paylaşabilir, karar alıcıları nasıl eleştirebilir, alınan kararlara itiraz edebilir ya da denetleyebilirler?
"Bu tür müdahaleler sonucu Temmuz’da çok sayıda kişi gözaltına alındı. Sadece 18-20 Temmuz 2021 arasında Suruç Katliamının 6. yılında yaşamını yitirenleri anmak ve adalet talep etmek amacıyla faklı şehirlerde yapılan etkinliklere katılan 5’i çocuk 114 kişi işkence ve diğer kötü muamele uygulanarak gözaltına alındı. 3’ü gazeteci olmak üzere 6 kişi yaralandı.”
Van'daki yasak 1716. gününde
Üsterci ayrıca internet haber sitelerine ve sosyal medya hesaplarına mahkeme kararlarıyla getirilen erişim yasağı uygulamalarının da ifade ve medya özgürlüğünü ciddi bir şekilde ihlal ettiğini söyledi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) eleştirel televizyon kanallarına verdiği cezalardan da bahseden Üsterci bu uygulamaları eleştirdi.
Son olarak mülki idare amirlerinin verdiği eylem ve etkinlik yasaklarına değinen Üsterci “Temmuz’da valilik yasakları tüm yoğunluğu ile devam etti: Hakkari, Van, Aydın, Muş, Siirt ve Tunceli illerinde valiler tarafından tüm eylem ve etkinlikler 6 gün ile 30 gün arasında değişen sürelerde yasaklandı. Böylelikle Hakkari’de 5 Haziran 2020’den bu yana uygulanmakta olan kesintisiz eylem ve etkinlik yasağı 435 güne, Van’da ise 21 Kasım 2016 tarihinden bu yana uygulanan kesintisiz eylem ve etkinlik yasağı 1716 güne uzatılmış oldu” dedi.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz
(HA)