* Fotoğraf: Aziz Aslan - Diyarbakır / AA arşiv
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili davanın üçüncü duruşması Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
TIKLAYIN - Forensic Architecture’dan Elçi iddianamesine tepki
TIKLAYIN - “Tahir Elçi cinayetinde cezasızlığa izin vermeyeceğiz”
Baroların müdahilliği reddedildi
Bugünkü duruşmaya, Elçi ailesi ve avukatları, müdahil Diyarbakır Barosu, baro başkanları ve avukatlar katıldı. Sanıklar ve gizli tanık Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile mahkemeye bağlandı.
Duruşmayı ayrıca, milletvekilleri, baroları başkanları ile sivil toplum örgütleri temsilcileri ve insan hakları savunucuları izliyor. Davayı, sosyal medyadan Tahir Elçi Davası adlı hesap aktardı.
Batman Barosu, Muş Barosu, Bitlis Barosu, Ağrı Barosu ve Mardin Barosu başkanları ile İnsan Hakları Gündemi Derneği genel sekreteri katılma talebinde bulundu. Mahkeme katılma taleplerinin reddine karar verdi.
“Gördük” diyen tanıklar bugün “görmedik” dedi
Gizli tanık I-61’in SEGBİS yoluyla ifadesi alındı. Soruşturma aşamasında Tahir Elçi’nin öldürüldüğü anı gördüğünü beyan eden gizli tanık I-61, duruşmadaki ifadesinde Tahir Elçi’nin öldürülmesi anını görmediğini beyan etti.
Yine ssoruşturma aşamasında Tahir Elçi’nin vurulduğu anı gördüğünü beyan eden tanık Mehmet Türk de bu kez Elçi’nin vurulma anını görmediğini beyan etti. Elçi ailesinin avukatlarının tanık Türk’e ifadelerindeki çelişkiyi hatırlatması üzerine Mehmet Türk mahkeme huzurundaki ifadelerini tekrar etti.
Tanık, teşhiste bulunduğunu inkar etti
Başka suçtan tutuklu Ekrem Özgün de daha önce (soruşturma aşamasında) verdiği beyan ve yaptığı teşhise rağmen bu kez ifade vermediğini ve teşhiste bulunmadığını beyan etti.
Elçi ailesi avukatlarının Özgün’e ifadelerindeki çelişkiyi hatırlatması üzerine o da bugün mahkeme huzurunda verdiği ifadesini tekrar etti.
Gizli tanık LOJMAN’ın SEGBİS yoluyla ifadesi alındı.
LOJMAN olay esnasında örgüt (YPS) içerisinde olduğunu, olay sırasında “örgüt üyesi Mahsum Gürkan’ın şarjörü olmadığını duyduğunu, diğer örgüt üyesi Uğur Yakışır’ın ise olay yerinde keskin nişancı olduğunu kendisine söylediğini” beyan etti.
“Savcı suçu örgüt üyelerine yüklemek istiyor”
Tanık Deniz Ataş SEGBİS yoluyla mahkemeye bağlandı ve Diyarbakır’da mahkeme huzurunda ifade vermek istediğini beyan etti.
Ataş başka suçtan tutuklu olduğu soruşturma dosya savcısının, Tahir Elçi’nin öldürülmesi olayında suçu örgüt üyelerine yüklemesini istediğini ve kendisine komplo kurulduğunu beyan etti.
Tanık Recep Özbek ise olayla ilgili bildiklerinin duyumdan ibaret olduğunu beyan etti.
“Kayıp görüntüler bulunmalı”
Elçi ailesi avukatları, soruşturmanın özensiz yürütüldüğü, keşfin sağlıklı yapılmadığı, olay yerinde olmasına rağmen dinlemeyen tanıkların dinlenilmesi gerektiği, dosyadaki çelişkilerin giderilmesi için keşif yapılmasını, bunun için dinlenen ve dinlenmeyen tanıkların olay yerinde ve keşif esnasında yeniden dinlenmesi gerektiği, kaybolan ve olay esnasını kaydeden görüntülerin mutlak suretle bulunarak dosyaya ibrazı gerektiği beyanları ile birlikte tevsii tahkikat talebinde bulundular.
Avukatlar, yargılama sürecinde olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığını ifade etti.
Sanık polis memuru Fuat Tan’ın avukatı, eksiklikler giderildikten sonra tevsii tahkikat hakkında karar verilmesi şeklinde beyanda bulundu.
Savcı da olay yerindeki bazı basın mensupları ile polis memurlarının tanık olarak dinlenilmesi yönünde mütalaada bulundu.
Mahkeme ara kararında, TÜBİTAK’a müzekkere yazılarak silinen kamera kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına, katılan vekillerinin talep ettiği dijital kayıtların yurtdışında incelenmesine, olay anında görevli tüm polislerin isim listesinin istenmesine, görevli bazı polis memurlarının telefon kayıtlarının celbinin reddine, olayla ilgili İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerince düzenlenen raporun celbine, keşif talebinin daha sonra değerlendirilmesine hükmetti.
Bir sonraki duruşma 12 Ocak 2022’de görülecek.
İddianamede ne var?
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te öldürülmesiyle ilgili iddianameyi 26 Mart 2020’de hazırladı, 10. Ağır Ceza Mahkemesi 3 Nisan 2020’de kabul etti.
İddianamede üçü polis dört sanık şüpheli olarak yer alıyor.
Sanık polisler M.S., F.T. ile S.T.'nin "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten" 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi isteniyor.
Diğer şüpheli Uğur Yakışır ise “kasten öldürme, olası kast ile öldürme, 6136 sayılı yasaya muhalefet, devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma, mala zarar verme” ile suçlanıyor ve hakkında ağırlaştırılmış müebbete varan hapis cezası isteniyor.
Yakışır, Elçi’nin yanı sıra aynı gün öldürülen polisler Cengiz Erdur ve Ahmet Çiftaslan’ın cinayetiyle ilgili de suçlanıyor.
TIKLAYIN - Tahir Elçi Cinayetinde Üçü Polis Dört Kişi Hakkında İddianame
Ne olmuştu?
Tahir Elçi, 15 Ekim 2015 tarihinde CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu "Tarafsız Bölge" programında "PKK terör örgütü değildir" dedi. Bunun üstüne kanala 700 bin lira para cezası kesilirken, Tahir Elçi 20 Kasım günü Diyarbakır'da, barodaki odasında gözaltına alınarak İstanbul'a getirildi.
Elçi, savcılığın tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etmesine karşın Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Elçi hakkında, "terör örgütü propagandası" suçundan 7.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015'te Diyarbakır, Sur'daki Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklaması sırasında öldürüldü. (AS)