Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kuzey Kıbrıs’ta zorunlu askerliği sırasında gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden Uğur Kantar’la ilgili açılan davada karar verildi.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen dünkü duruşmada sanık Fırat Keser’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi konuyla ilgili, “Kıbrıs'ta askerliğini yaptığı sırada işkence sonucu öldürülen ve Derneğimiz tarafından 2011 yılından beri takip edilen Uğur Kantar davasında sanık Fırat Keser'e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. İşkence insanlık suçudur” açıklamasını yaptı.
ÇHD Genel Merkezi de Twitter’dan “İnsanları kaçıranlara, bodrum katlarda altı ay bekletenlere, karakolda döverek öldürenlere tekrar hatırlatıyoruz; işkence insanlık suçudur ve zamanaşımı yoktur” diye yazdı.
“Suçu bildirmeme” suçuna zamanaşımı
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyet başkanının son sözlerini sorduğu sanık Fırat Keser suçsuz olduğunu belirterek tahliye talebinde bulundu.
Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Keser'i “işkence sonucu ölüme sebebiyet verme” nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Sanıklar Süleyman Özdoğan, Özkan Belmen ve Ahmet Yurdusevdi hakkında “suçu bildirmeme” nedeniyle açılan kamu davasının zaman aşımından dolayı düşürülmesine hükmeden mahkeme, daha önce ceza alan askeri personel sanık Ayhan Şentürk hakkında ise “karar verilmesine yer olmadığına” hükmetti.
Mahkeme, firari sanık Ayhan Arslan'ın dosyasının ayrılmasına kararlaştırdı.
Ne olmuştu?
Uğur Kantar, Kuzey Kıbrıs'ta zorunlu askerlik yaparken 25 Temmuz 2011'de “disko” olarak ifade edilen disiplin koğuşunda ağır işkence gördü.
Gardiyanların saatlerce dövdüğü, susuz bıraktığı, tuvalete gitmesine izin vermediği Kantar, elleri kelepçeli şekilde güneşin altında bekletildikten sonra fenalaşınca hastaneye kaldırıldı.
Girne Askeri Hastanesi'nden Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne (GATA) gönderilen Kantar, iki buçuk ay sonra, 12 Ekim 2011’de hayatını kaybetti.
Kantar’ın ölümünden sorumlu oldukları ifade edilen, disiplin koğuşunda gardiyan olarak görev yapan Piyade Çavuş Ayhan Arslan ve Piyade Çavuş Fırat Keser “Neticesi sebebiyle ağır işkence suçundan” yargılanırken, Piyade Çavuş Recep Tekin “basit yaralama”, Cezaevi Müdürü Astsubay Ayhan Şentürk “İhmal suretiyle görevi kötüye kullanmaktan” yargılandı.
Tutuklu sanıklar Arslan ve Fırat Keser, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce 21 Mart 2014’teki duruşmada verdikleri ifadenin ardından serbest bırakıldı.
Kantar ailesinin avukatı Teoman Özkan itiraz etti. İtirazı değerlendiren Adana Askeri Mahkemesi, suçun vasfı ve mahiyeti, delilerin halen toplanmamış olması nedeniyle tahliye kararlarını kaldırılmasına karar verdi, sanıklar tekrar tutuklandı.
Girne Askeri Mahkemesi, “işkence sonucu ölüme neden olma” suçundan sanıklar Ayhan Arslan ve Fırat Keser'e müebbet hapis cezası verdi.
TIKLAYIN - Uğur Kantar Davasında “Nitelikli İşkence” Değerlendirmesiyle Görevsizlik
Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen dava dosyası, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından askeri mahkemelerin kapatılması üzerine Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesine devredildi.
TIKLAYIN - Uğur Kantar'ın İşkencecileri Sivil Mahkemede Yargılanacak
Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 6 kişi hakkında iddianame hazırladı.
Kantar'ı sandalyeye kelepçeleyerek güneş altında bekleten ve ölümüne neden olduğu iddia edilen sanık Keser'in ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
Olay tarihinde tutukevinde er olan sanıklar Süleyman Özdoğan, Özkan Belmen ve Ahmet Yurdusevdi hakkında "suçu bildirmeme" suçundan açılan kamu davasının zaman aşımına uğraması nedeniyle "düşme kararı" verilmesi talep edilen iddianamede, askeri personel sanık Ayhan Şentürk'ün hakkında üzerine atılı suç yönünden kesinleşmiş "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararının mevcut bulunduğundan ayrıca bu sanık hakkında "karar verilmesine yer olmadığı" yönünde hüküm kurulması istendi.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi de bu yönde karar verdi. (AS)