En çok da eğitim ve sağlık alanındaki memurları etkileyecek olan “Güvenlik soruşturması” yasası yeniden Anayasa Mahkemesi önünde. AYM, daha önce de memurların istihdamı konusunda ayrımcılık ve kadrolaşma yaratacağı belirtilen yasayı iptal etmişti. Çok az değişiklikle yeniden yasalaşan uygulamayla ilgili meslek örgütleri ve sendikalar itirazını dillendiriyor.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik bianet’e yaptığı açıklamada, “birkaç kelime değişikliğiyle yeniden kabul edilen yasanın da önceki gibi AYM’ce iptal edileceğini” düşünüyor.
Yasa uygulamada değil
Yasanın uygulanmasını düzenleyecek olan yönetmelik ise henüz yayınlanmadı.
Türk Tabipleri Birliği de yasa uygulamaya geçmeden önce itirazını açıklayan kurumlardan oldu.
TTB’nin, atama kurasına başvuran doktorların henüz atamasının yapılmamış olmasıyla ilgili açıklamasında, yasanın antidemokratik ve hukuksuz olduğu ifade edildi:
“Hekimlerin ilk defa ve yeniden kamu görevine atanmaları halinde uygulanacak düzenlemeleri de içeren Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu (7315 Sayılı Kanun) 17 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe girmiş, bu kanunda hekimler açısından sadece arşiv taraması yapılacağı düzenlemesi getirilmiştir. Kanunun uygulamasını gösterecek yönetmelik ise henüz yayımlanmamıştır. Kanunda herhangi bir düzenleme bulunmadığı halde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen, geçmiş yıllarda yapılanlara benzer antidemokratik, haksız-hukuksuz, meslektaşlarımızı mağdur eden “güvenlik soruşturması” işlemi hukuka aykırı olup gerekçe bu ise derhal vazgeçilmeli, ataması yapılmayan meslektaşlarımızın atamaları yapılmalı, mağduriyetlerine son verilmelidir.”
Yasada ne var? |
7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nun en muğlak ve keyfi uygulamaya açık maddesi, kişinin, “Terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığının” da araştırılmasını düzenleyen “Güvenlik soruşturması” başlıklı 5. Maddesi: MADDE 5 – (1) Güvenlik soruşturması, arşiv araştırmasındaki hususlara ilave olarak kişinin; a) Görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olgusal verilerinin, b) Yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiğinin, c) Terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığının, mevcut kayıtlardan ve kişinin görevine yansıyacak hususların denetime elverişli olacak yöntemlerle yerinden araştırılmak suretiyle tespit edilmesidir. Yasada, “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını yapacak birimler” de şöyle düzenleniyor: Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirlikleri tarafından yapılır. |
“Ayrımcılık yaratacak bir düzenleme”
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, bu düzenlemenin geçen yılki torba yasada da bulunduğunu ve Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itirazla iptal edildiğini ifade etti: “Bu yıl tekrar getirdiler ve yasalaştırdılar, AYM’ye iptali için tekrar başvuru yapıldı.”
Bozgeyik, yasayla planlananın, kamuda ilk işe alımlarda ayrımcılık yaratacağını ve iktidara yakın olan memurların işe alınmasıyla ilgili bir düzenleme olduğunu belirtti:
“Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması ile fiiliyatta sadece kişinin değil yakınlarının bile araştırılması düzenleniyor. Yasa, mülakat sistemiyle de birlikte kamuda kadrolaşmayı sistematik hale getiriyor.
“15 Temmuz’dan sonra kamuda çok yoğun bir tasfiye operasyonu yaşandı, KHK’lar ile iktidarın ekonomik, sosyal politikalarına itiraz edenler de çıkarıldı, baskı uygulandı. Boşalan kadroların doldurulması ve yeni işe alımlarda, bu yasal düzenlemeyle iktidar kendileri gibi düşünmeyen, AKP il veya ilçe teşkilatı referansı olmayan ama KPSS’yi kazanmış emekçi adaylarının atanmasını engellemeye çalışıyor.
“Özellikle eğitim ve sağlık alanında geçmişte de çok yoğun haksızlıklar yaşanmıştı. İdare mahkemelerin tüm lehte kararlarına ve yasanın Anayasa Mahkemesinde iptaline rağmen AKP yasada ısrar ediyor. Birkaç kelime değiştirerek yasayı geri getirdiler.”
Mehmet Bozgeyik, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) döneminin de yaklaştığını belirterek taleplerini şöyle anlattı:
“Gerçekten liyakatı olanların, kadrolu şekilde istihdam edilmesini savunuyoruz. Sözleşmeli personel de kadroya alınmalı. Bu yasa çekilmeli.
“Bu politikalar kamuda partilileri üye yapma noktasında baskıyı artırıyor, ayrımcılık yaratıyor ve örgütlenme özgürlüğünü engelliyor. AYM’nin daha önceki kararına istinaden bunu da iptal etmesini bekliyoruz.”
AYM: Keyfi uygulamalara yol açabilir |
Anayasa Mahkemesi’nin 28 Nisan 2020 tarihli, benzer kanunu iptal gerekçesinde şu ifadeler yer alıyordu: “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen veriler kişisel veri niteliğindedir. Dava konusu kural, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler tarafından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında kişilerin kişisel veri niteliğindeki özel hayatı, iş ve sosyal yaşamıyla ilgili bilgilerinin alınmasına, hakkındaki suç işlediğine dair iddiaların değerlendirildiği Cumhuriyet savcılığı, hâkim veya mahkeme kararlarının tutulduğu kayıtlara ulaşılmasına ve bu kayıtların kullanılmasına imkân tanıması nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sınırlama getirmektedir. “Anayasa’nın 20. maddesi uyarınca kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hâllerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Anayasa’nın 13. ve 20. maddeleri uyarınca kişisel verilerin korunmasını isteme hakkını sınırlamaya yönelik kanuni bir düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp yasal kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir olması gerekir. “Hukuk devletinde kanuni düzenlemelerin herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir. Kanunda bulunması gereken bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur. “Anayasa'nın 129. maddesinde memurlar ve kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülükleri düzenlenmiştir. Kamu görevinde çalıştırılacak kişiler bakımından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması yönünde düzenlemeler getirilmesi kanun koyucunun takdir yetkisindedir. Ancak bu alanda düzenleme öngören kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama yetkisi verildiğini açık olarak göstermesi ve kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması gerekir.” |
(AS)