* Fotoğraflar: MA
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Yurtbaşı (Şêxan) mahallesinde yapılmak istenen mermer ocağına karşı çıktıkları için dün (27 Mayıs) asker ve korucular tarafından havaya ateş açılarak dağıtılan köylüler, bir şirketin karı için yaşam alanlarına müdahale edildiğini ve göçe zorlandıklarını söyledi.
Yüzlerce askerin mahalleye yığdırıldığını belirten yöre halkı darp edildiklerini, gözaltına alındıklarını ve 40’a yakın ahırın askerlerin denetiminde yıkıldığını dile getirdi.
Köylüler, olaylar sırasında hayvanlarının bir kısmının öldüğünü, bir kısmının ise yaralandığını da aktardı.
Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre, mahalleliler, havaya açılan ateşten arda kalan boş kovanları toplayarak, köy meydanında sergiledi.
“Mermer ocağı açılırsa, burada yaşayamayız”
MA’ya konuşan mahallelilerden Hilal Batuğ, mermer ocağının köylerinde 2006 yılında faaliyete geçtiğini ancak karşı çıktıkları için kapandığını, son iki aydır tekrar çalıştırılmak istendiğini anlattı.
Ocağın açılmak istendiği alanda hayvanların ahırı olduğunu belirten Batuğ, mermer ocağı tekrar faaliyete geçerse, göç etmek zorunda kalacaklarını söyledi:
“Mahallemize gelen jandarma ve korucular eşliğinde ahırlarımız yıkıldı. İnsanlarımız mağdur edildi. Buna karşı çıkan insanlara ateş açtılar, gaz bombaları attılar. Burada ocak kurulursa yaşayamayız. Devlet bize bir çare bulmalıdır.”
“Burada yaşamayacaksınız dediler”
Mahalleli Sıdık Bilek de yaşamının tümünü burada geçirdiğini ve geri kalan ömrünü de burada geçirmek istediğini söyledi. Yaşam alanlarını korumaya çalıştıklarını söyleyen Bilek, “Askerlere ahırlarımızı yıkmamaları için ricada bulundum ancak dinlemediler. Sonra da gözaltına aldıklarını zırhlı araç içerisinde darp etmişler. Biz bu mermer ocağını istemiyoruz” diye konuştu.
"Zulüm yaşadık" diyen mahalleli Cevdet Yücel ise şunları söyledi:
“Jandarmaya neden bize bunu yaptıklarını sorduğumuzda ‘Sizi bu köyden çıkarttıracağız. Burada yaşamayacaksınız’ dediler. Ahırlarımızı valilik ve kaymakamlıktan alınan izinle yıktılar. Biz mermer ocağını istemiyoruz. Bu ocağın ÇED raporu da sahtedir. Şirket gelirse biz burada yaşamayız. Burada darp edildik, çocuklarımızın kafaları kırıldı. Biz bunu zulüm olarak görüyoruz. Bunu bize bize yapmasınlar.”
“Hayvanlar içerideyken ahırları yıktılar”
Ümit Yücel’in verdiği bilgiye göre ise, mahalleliye haber verilmeden ahırlarının kapıları kırıldı ve hayvanlar içerideyken yıkım başlatıldı.
Ümit Yücel ise “Kurşunlardan korunmak için taşların arkasına sığındık, kendimizi yere attık. Ahırlarımız yıkıldığından dolayı hayvanlarımı ekmek pişirdiğim tandır evine, kuzularımı komşuların ahırına koymuşum. ‘Siz bu köyden çıkacaksınız’ dediler. Biz mahallemize gelmelerini istemiyoruz” dedi.
“Göçe zorlanıyoruz”
Sürece dair bilgi veren Sevda Yücel de şunları kaydetti:
“Geldiler ve hiçbir şey demeden yıkıma başladılar. Karşı çıktığımızda darp edildik. İnsanlar, ‘Neden geldiniz?’ diye sorduğunda kelepçelenip gözaltına alınıyordu. Ellerinde demir sopalar vardı. Darp ediyorlardı. Yaralanan insanlar oldu. Bu hukuksuzluk ve haksızlıktır. Bize bunu yapmasınlar.
“İnsanlar burada tek geçim kaynağı olan hayvanlarını mecburen satacak. Mermerler köyün içerisinde çıkarılacak. Buradaki amaç bizi göçe zorlamak. Komutan, ‘Sizi bu köyde barındırtmayız’ diyordu. Kelepçe vurmak ve gözaltına almak ile tehdit ediyorlardı. Biz mermer ocağı istemiyoruz. Direnmeye devam edeceğiz.”
Milletvekili Orhan - Işık'tan soru önergesi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık ise konuyu Meclis gündemine taşıdı.
“Mermer ve taş ocaklarında yapılan patlatmalar, kırma ve eleme, taşıma ve tıraşlama işlemleri ekolojiye ciddi zarar verdiği ve yaşam kalitesini düşürdüğü bilinen bir gerçektir” diyen Orhan-Işık Rize, İkizdere’de de taş ocağına karşı direnişin sürdüğünü hatırlattı.
Orhan-Işık “Bir şirketin rantı için hakkını arayan halka mermilerle saldırılmasının hukuk içerisinde izahı yoktur” diyerek Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e şu soruları yöneltti:
- Yurtbaşı/Şêxan köyünde işletimine başlanan mermer ocağını işletilmesi için gerekli hukuki süreçler uygulanmış mıdır? ÇED raporu verilmeden halkın yaşam alanları bu şekilde yıktırılabilir mi? ÇED Süreci işletilmiş midir?
- Temel geçim kaynağı hayvancılık olan Yurtbaşı/Şêxan köy halkı, 25-30 ağılın yıkılması ile mağdur edildiğinden söz konusu mağduriyetin giderilmesi adına herhangi bir tazmin çalışması yürütülecek midir?
- Halka gerçek mermilerle sınırsız bir şekilde saldırdığı görüntülenen kişiler hakkında bir soruşturma başlatılmış mıdır? Hakkını arayan halka mermilerle saldırma talimatını kimler vermiştir? Bu kişiler bu kadar mermi harcama yetkisini kimden almaktadır?
- Halka yönelik mermilerle yapılan saldırı sonucunda yaralanan kişi sayısı kaçtır?
- Hakkını arayan 4 kişiye yapılan hukuksuz gözaltı süreçleri hakkında bir soruşturma başlatacak mısınız? İnsanlar hakkını arayamasın diye gözaltı ile tehdit edilmesi politikasını kimler, hangi hukuk adına yürütmektedir?
- Halkın yaşam alanlarının yıkımı hangi rant ve çıkar ilişkileri nedeniyle gerçekleşmektedir? Söz konusu adaletsizliğin önlenmesi amacıyla bakanlığınızın bir girişimi olacak mıdır?
Ne olmuştu?
Köy merası olan ve DİMER adlı özel şirketin talebiyle 10 yıl önce hazine arazisine çevrilen alanda şirket o zaman da mermer ocağı açmak istemiş, köylülerin itirazı üzerine çalışmalarını durdurmuştu.
Şirketin mermer ocağını tekrar gündeme almasının ardından dün (27 Mayıs) köye 200'e yakın asker, TOMA'lar ve panzerlerle çok sayıda iş makinesi getirildi. Asker köylülere ait 40 ahırı yıktı, duruma itiraz edenlere de havaya ateş açarak müdahale etti ve dört köylüyü gözaltına aldı.
Tam içinde ocak açılması istenen köydeki 70-80 civarı hanede 700’e yakın vatandaş yaşıyor. Köy, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor.
(TP)