İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilciliği, duruşma öncesi yaptığı açıklamada, Metin Lokumcu için adalet istedi.
Lokumcu, Artvin, Hopa’da 31 Mayıs 2011'deki protestoda biber gazından etkilenmiş, ardından kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti. Ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması, Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 21 Nisan’da görülecek.
TIKLAYIN - Adli Tıp: Lokumcu'nun ölümünde biber gazının etkisi var
Dava 9 yıl 5 ay sonra açıldı
Hak örgütlerinin bugünkü ortak açıklamasında yaklaşık 10 yıllık hukuk mücadelesi sonucunda açılan davanın, etkin takibi ve faillerin hak ettikleri şekilde cezalandırılması ile anlam kazanacağı ifade edildi:
“Dava açılana kadar geçen 10 yıllık sürede, müdahale sırasındaki kimyasal gaz kullanımının ölüm olayındaki tartışma götürmez rolü; Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) 10 Şubat 2012 tarihli “ölüm ile kimyasal gaza maruz kalma arasında nedensellik ilişkisi olduğu kanaatini bildirir” değerlendirme raporu ve Adli Tıp Genel Kurulu’nun (ATK) 24 Mayıs 2012 tarihli “efor, stres ve kimyasal gaza maruz kalınması sonucu kalp damar hastalığının aktif hale geçerek ölüme yol açtığını” belirten raporu ile kanıtlanmıştı.
“Buna rağmen Lokumcu’nun ölümünden sorumlu yetkililer ve kolluk görevlileri hakkında soruşturma izni verilmedi, açılan soruşturma ve kovuşturmalar takipsizlikle sonuçlandı, bunlara yapılan tüm itirazlar ve Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurular reddedildi ve dosyalar kapatıldı.
“Bu uzun ısrarlı hukuk mücadelesi sürerken nihayet Metin Lokumcu’nun ölümünden 9 yıl 5 ay sonra, Artvin İl Emniyet Müdürü ile Hopa İlçe Emniyet Müdürü'nün de aralarında bulunduğu 13 polis hakkında “taksirle ölüme neden olma” gerekçesiyle dava açıldı.”
“Faillerin yargılanmasının yolunu açıyor”
“Davanın, “olası kastla ölüme neden olma” yerine “taksirle ölüme neden olma” suçlaması ile açılmış olması faillerin hafif bir cezayla kurtarılmasının amaçlandığını gösterse de; açılan bu dava, Metin Lokumcu’nun ölümünden sorumlu olanları yıllardır koruyan cezasızlık zırhının delinmesi ve adaletin tesisi için önemli bir imkân yaratıyor.
“Ayrıca işkence ve kötü muamele olarak değerlendirilen kimyasal gaz kullanımının dolaylı da olsa suç olarak nitelenmesi ve işkence faillerine yargılamanın yolunu açması bakımından önem arz ediyor.”
“Bu dava emsal niteliğinde”
“Bu dava kimyasal gaz ve kolluk şiddeti nedeniyle gerçekleşen pek çok yaşam hakkı ihlali bakımından emsal niteliğindedir. Çünkü Metin Lokumcu’nun ölümüne yol açan asli nedenin aşırı/yoğun/ölçüsüz kimyasal gaz kullanımı olduğu bilimsel raporlar ile kanıtlanmıştır.
“Dolayısıyla cezasızlıkla mücadele ve incinen adalet duygusunun onarımı için bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
Ne olmuştu?
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011'de Hopa'da düzenlediği mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylarda polisin sıktığı biber gazından ve aldığı darbelerden etkilenerek kalp krizi geçiren emekli öğretmen Metin Lokumcu hayatını kaybetti.
Eylem günü Lokumcu'nun polisin önüne geçip ellerini arkasından bağlayarak, “Hadi al götür, kurtar memleketi” sözleri basına yansımıştı.
Olaylarla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 70 kişiden 16'sı tutuklanmış, daha sonra hepsi serbest bırakılmıştı.
Erdoğan, Lokumcu'nun ölümünün ardından İstanbul'daki Haliç Kongre Merkezi'nde 'Türkiye Hazır Hedef 2023' proje tanıtım toplantısında şunları söyledi: “Tabi bu arada bir tanesi de kalp krizi geçirerek, kimliğini bilmiyorum, üzerinde durmaya da gereğini duymuyorum kalp krizi sonucu ölmüş.” (AS)