İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı’nın birinci yıldönümünde çevrimiçi düzenlediği basın toplantısında, 2020 yılındaki hak ihlalleri ve hak savunucularının karşılaştığı baskılar konuşuldu.
Hak örgütleri temsilcileri ile gazetecilerin katıldığı toplantıda açılış konuşmasını yapan Hafıza Merkezi’nden Burcu Bingöllü, Ağ’ın “hak savunucularına yönelik yargı baskısının sistematik hale gelmesine dair gelişmelerin ardından, savunucuların korunması amacıyla kurulduğunu, baskıların halen devam ettiğini” söyledi.
Toplantıda söz alan Civil Rights Defenders’tan Sinan Gökçen de dün duyurulan tasarı ile sivil toplum kuruluşlarına, derneklerin yönetimlerine kayyum atanmasının yolunun açıldığını hatırlattı ve bunun ciddi ve tehlikeli bir gelişme olduğunu, yasa tasarıları hazırlanırken STK’klara danışılmamasının da gelecekte olabileceklere dair ipucu verdiğini ifade etti, “Yüzbinlerce kişinin terörle soruşturulduğu bir ülkede bu gelişme sıkıntı verici. Umarız tasarı olarak kalır” dedi.
Hafıza Merkezi’nden Murat Çelikkan da mevcut durumla ilgili, “İnsanlar doğal haklarından yoksun bırakılıp evlere kapanırken devlet operasyonlarına devam ediyor. Engellemeler durmuyor” şeklinde değerlendirdi.
* Fotoğraf: Kuruluş açıklamasından.
“Cezalandırma ve yıldırma amaçlı politikalar”
Basın açıklamasını, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) Barış Altıntaş okudu:
“Büyük bölümünü pandemi koşullarında geçirdiğimiz 2020 yılı boyunca sivil topluma, insan hakları savunucularına yönelik saldırı, engelleme ve baskılar hızından hiçbir şey kaybetmeden devam etti.
“Gezi ve Büyükada davaları sürerken sivil toplum faaliyetleri yeni davaların konusu edildi, onlarca hak savunucusuna çeşitli gerekçelerle yeni davalar açıldı, mahkumiyet kararları verildi.
“Pandemi koşullarından yoğun bir şekilde etkilenen hekimler, sağlık çalışanları ve üretim alanında çalışan işçiler en temel hakları olan yaşam hakkını korumak/savunmak istedikleri her anda engellemelerle karşı karşıya kaldılar.
“Hekimlere, sağlık çalışanlarına ve sendikacılara yönelik pandemi koşulları gerekçe gösterilerek uygulanan keyfi gözaltı ve tutuklama işlemleri neredeyse norm haline geldi. Bu uygulamaları haberleştiren gazeteciler de baskı ve müdahalelerden payını aldı.
“İnsan hakları hareketinin ve mücadelesinin teminatı sayabileceğimiz özerk ve bağımsız baroları tehdit eden yasa değişikliğine karşı direnen avukatlar da bu saldırılardan nasibini aldı.
“2020’nin son aylarında yoğunlaşan baskılar ve sivil topluma ve insan hakları savunucularına nefes aldırmama, demokratik bir toplumda insan haklarının korunması için üstlendikleri çok önemli sorumluluğu yerine getirmelerine engel olma, yaptıkları işler nedeniyle onları cezalandırma ve yıldırma amaçlı politikalar bu ağı neden kurduğumuzu, hak savunucularının kendilerine yönelik baskı ve saldırılara karşı her koşulda dayanışmayı yükseltmesinin önemini ve bu ihtiyacı karşılamak için çalışmalarımızı daha da güçlendirmemiz gerektiğini bize bir kez daha gösterdi.”
"Zor bir yıl daha" |
Toplantıda ayrıca, “2020: Sivil toplum ve hak savunucuları için zor bir yıl daha” başlıklı bir yıllık derleme de açıklandı. Raporda, yargı baskısı ve hak savunucularının ihlal edilen hakları anlatılıyor. Yargı süreçleri ile sivil topluma gözdağı Eğitim çalıştayı için İstanbul Büyükada’da toplanan 10 insan hakları savunucusunun 5 Temmuz 2017’de düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, Türkiye’de faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri ve tüm hak savunucuları için bir gözdağı ve tehdide dönüştü. Dava, 3 Temmuz 2020’de dört hak savunucusu hakkında verilen hapis cezaları ile sona erdi. Dosya şu an Yargıtay’da. İnsan Hakları Derneği’nin çok sayıda yöneticisi, çeşitli tarihlerde hak savunuculuğu faaliyetlerinden ötürü gözaltına alındı, haklarında soruşturma ve davalar açıldı. İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu’na Aralık 2019’da “silahlı terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Şubat 2020’de bir Cumartesi Anneleri buluşmasında yaptığı konuşma nedeniyle gözaltına alındı. İHD MYK üyesi Raci Bilici, meşru insan hakları faaliyetleri nedeniyle, Mart 2020’de “örgüt üyeliği” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. İHD Genel Başkanı Eren Keskin hakkında, 5 yıl önce yaptığı bazı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Ekim 2020’de dava açıldı. Balıkesir Şube Başkanı Rafet Fahri Semizoğlu, dernek raporlaması için yaptığı cezaevi ziyaretleri gerekçe gösterilerek Kasım 2020’de gözaltına alındı, hakkında “örgüte finansman sağlamak” iddiasıyla soruşturma açıldı. Ağrı Şube Başkanı Atilla Özbey ve Şube Yöneticisi Emin Yıldız Ekim 2020’de gözaltına alınırken bir önceki dönem Ağrı Şube Başkanı Abdulhadi Karakurt yargılandığı davada 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Adıyaman Şube Başkanı Av. Bülent Temel de Kasım 2020’de Diyarbakır’da gözaltına alınanlar arasındaydı. Göç İzleme Derneği’nin hazırladığı “Sokağa çıkma yasakları ve zorunlu göç sürecinde kadınların yaşadıkları hak ihlalleri ve deneyimleri” raporu, “devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak” iddiasıyla soruşturma konusu oldu. Gezi Parkı Protestoları Davası’nın baş sanığı haline getirilen sivil toplum aktivisti Osman Kavala ve diğer tüm sanıklar hakkında 18 Şubat 2020’de beraat kararına ve beraat ile birlikte hakkında verilen tahliye kararına rağmen Osman Kavala tahliye edilmeden başka bir soruşturma nedeniyle yeniden tutuklandı. Açılan ikinci davanın ilk duruşması yarın görülecek. Cumartesi Anneleri/İnsanları yargılanıyor Cumartesi Anneleri/İnsanları, 25 Ağustos 2018’deki 700. hafta buluşmasından bu yana kriminalize ediliyor. 700. buluşma güvenlik güçleri tarafından engellenmiş, Cumartesi Anneleri/İnsanları, İHD üye ve yöneticileri ile destek vermeye gelenlere tazyikli su, plastik mermi ve biber gazıyla müdahale edilmişti. 700. haftaya yapılan polis müdahalesinde gözaltına alınan 46 kişi hakkında dava açıldı. Yargılanması istenenlerin arasında kayıp yakınları, İHD yönetici ve üyeleri var. Yargılama 25 Mart 2021’de başlayacak. Hekimler hedefte COVİD-19 pandemisiyle ilgili hükümet politikaları ve açıklamalarıyla uyuşmayan açıklamalar yapan, hükümetin salgınla mücadele politikasını eleştiren ve salgınla ilgili gerçek durum ve rakamları açıklayan çoğu Tabip Odaları üyesi veya yöneticisi çok sayıda hekim gözaltına alındı, haklarında soruşturma açıldı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Cizre Referans Merkezi başvuru hekimi ve Şırnak Tabip Odası Başkanı Dr. Serdar Küni’ye, 16 Kasım 2020’de, “örgüt üyeliği”nden hapis cezası verildi. Cezanın gerekçesi “örgüt üyesi olduğu iddia edilen kişileri tedavi etmek”. TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Şeyhmus Gökalp, 20 Kasım 2020 sabahı Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik yapıldığı belirtilen bir soruşturma kapsamında, çok sayıda hak savunucusu, avukat ve STÖ temsilcisiyle birlikte gözaltına alındı, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 23 Kasım 2020’de tutuklandı. |
İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı hakkında
17 Aralık 2019’daki deklarasyonla kuruldu. Türkiye’nin önde gelen 22 insan hakları örgütünün oluşturduğu bu Ağ, insan hakları savunucularının karşılaştığı her türlü baskıya ortak tepki geliştirmeyi amaçlıyor.
Şu örgütlerden oluşuyor: Civil Rights Defenders, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kaos GL, Kırkayak Kültür, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Punto 24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, Research Institute on Turkey, Sivil Alan Araştırmaları Derneği, SPoD LGBTİ+, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Türkiye-Almanya Kültür Forumu, Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği, Yurttaşlık Derneği.
* Yıllık değerlendirmenin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. (PDF)
(AS)