* Fotoğraflar: ÇHD
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Direnişler Meclisi, ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna dikkat çekmek amacıyla Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yaptı.
Konuşmaların ardından kitle hastanenin önündeki bekleyişini sürdürdü. Polisler, hastane önündeki bekleyişin sonlandırılmasına karşı çıkan kitleye müdahale etti. Polisler, Volkan Çeşme ve Erkan Munar isimli yurttaşları gözaltına aldı.
Timtik’in tutulduğu hastane önünde yapılan açıklamaya Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü, Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (TAYAD), Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, Timtik’in yakınları ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre, açıklamada, “Ebru ve Aytaç’ın talepleri kabul edilsin”, “Halkın avukatları tahliye edilsin” dövizleri açılarak, sık sık “Adil yargılanma haktır” ve “Ebru, Aytaç yaşasın” sloganları atıldı.
Volkan Çeşme: Avukatlığı yargılamak istediler
Açıklamada ilk sözü alan Direnişler Meclisi’nden Volkan Çeşme, Timtik ve Ünsal’ın adil yargılanma hakkı için ölüm orucuna girdiklerine değinerek, Timtik’in ölüm orucunun 213, Ünsal’ın ise 182’nci gününde olduğunu söyledi.
Çeşme, avukatların hem kendileri hem de müvekkilleri için mahkeme salonlarında bulamadıkları adaleti sağlamak amacıyla bedenlerini açlığa yatırdıklarını vurgulayarak şunları kaydetti:
“Gezi’nin, Soma’nın, Hasan Ferit Gedik’in, Dilek Doğan’ın, haksızlığa uğramış tüm yoksul halkın karşılıksız olarak avukatlığını yapan 18 avukat, iftiracı beyanlarıyla toplamda 159 yıl hapse mahkum edildiler. Aslında onlar üzerinden yargılanmak istenen avukatlık mesleğinin kendisiydi. Adaletsizliğe uğrayanların haklarını savunan halkın avukatlığı tasfiye edilmek istendi.”
"Ünsal'ın odasının ışıkları gece boyunca açık"
Avukatlara dönük “işkencenin” hastanede de devam ettiğini kaydeden Çeşme, Ünsal’ın tutulduğu odanın ışığının gece boyunca açık bırakılarak uyumasının engellendiğini söyledi.
Çeşme, “Zorla müdahale tehdidi, tecrit ve uyutmama işkencelerine rağmen Ebru ve Aytaç adil yargılanma hakları için direnmeye devam ediyorlar. Kendileri ve aileleri, herhangi bir müdahaleyi kabul etmediklerini beyan ettiler. Dolayısıyla hastanede tutulmaları da hukuksuz. Avukatlarımızın acilen tahliye edilmeli” diye konuştu.
Esengül Demir: Siyasal ve hukuki garabet
Açıklamada konuşan HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Esengül Demir, eylemdeki avukatların sağlık durumunun kritik aşamada olmasına rağmen taleplerin görmezden gelindiğini belirtti. Demir, şunları söyledi:
“Ciddi bir siyasal ve hukuki garabetle karşı karşıyayız. Ebru ve Aytaç yaşasın istiyoruz. Bu nedenle derhal tahliye edilmelidirler ve kendi iradeleri ile tedavi altına alınmalıdırlar. Onların hayatta kalabilmesi ve hukuk mücadelesini kazanabilmesi için de yanlarında, dayanışma içinde olacağımızı ilan ediyoruz.”
Yıldırım Deniz: Ölmelerini mi bekliyorlar?
Timtik’in dayısı Yıldırım Deniz ise şöyle konuştu:
“Yeğenim Ebru 213 gündür ölüm orucunda, Aytaç da aynı şekilde 181 gündür ölüm orucunda. Biz çocuklarımızın yaşamasını istiyoruz. Adil yargılanma haklarına müdahale ettiler, yaşamlarına müdahale etmesinler. Bizim amacımız çocuklarımızın ölmemesi. Günden güne bedenleri eriyor. Biz de dışarıda eriyoruz. Gecemiz gündüzümüz belirsiz.
“Herkes bayram yaparken, biz burada çocuklarımızın hayatlarını savunuyoruz. Sadece avukatlık yaptıkları için neden bu kadar cezalandırılıyorlar. Dosyaları Yargıtay'da ön incelemeye alınmış, kritik aşamada olmalarına rağmen hala oradan bir haber gelmedi, gelmiyor. Çocuklarımızın ölmesini mi bekliyorlar? Biz çocuklarımızın yaşamasını istiyoruz ve bir an önce tahliye edilmelerini ve adil bir şekilde yargılanmaları istiyoruz.”
ATK: Hapishanede kalamazlar
Aytaç Ünsal 182 gündür, Silivri Cezaevinde tutuklu olan avukat Ebru Timtik de 213 gündür “adil yargılanma” talebiyle ölüm orucunda. Yargılandıkları ÇHD davasının dosyası Yargıtay 16. Ceza Dairesinde incelemede.
İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK), ölüm orucundaki tutuklu avukatlar ile ilgili ilk raporunda “Hapishanede kalmaları uygun değildir” değerlendirmesinde bulundu. Timtik ve Ünsal’ın avukatları, raporla birlikte İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesine tahliye dilekçelerini sundu.
Mahkeme ise tahliye talebini değerlendirerek iki avukatın da tutukluluğunun devamına ve hastaneye sevk edilmelerine karar verdi. Timtik, Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, Ünsal ise Halkalı Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’ne kaldırıldı.
Avukatlar, mahkemenin bu kararına üst mahkemede itiraz ederek yeniden tahliye talebinde bulundu.
Ne olmuştu? |
ÇHD davasında 20 Mart 2019’daki duruşmada kararını açıklayan mahkeme, avukatlara 18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında hapis cezalarına hükmetmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de Ekim 2019’da itirazları reddederek dosyayı Yargıtay’a göndermişti. TIKLAYIN - Hâkim Önce Karar Verdi Sonra Dosyaya Baktı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) davasında verilen 159 yıldan fazla cezanın, avukat Barkın Timtik’e verilen ceza hariç onanması yönünde görüş bildirdi. Tebliğnamede sadece, TCK'nın 314/1 maddesi uyarınca "örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan 18 yıl 9 ay hapse mahkum edilen avukat Barkın Timtik’in cezasının bozulması, onun da diğer avukatlar gibi “örgüt üyeliğinden” cezalandırılması gerektiği ifade edildi. Savcılığın tebliğnamesi Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildi. Derneğin yöneticilerinden avukat Ebru Timtik ile ÇHD üyesi avukat Aytaç Ünsal adil yargılanma hakkı için ölüm orucuna başladı. |
(TP)