* Fotoğraf: bianet- Arşiv
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi (AYM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk süresinin azami süreyi aşması ve tutukluluk incelemesinin yapılmamasıyla ilgili başvurusunda hak ihlali kararı verdi.
Tutukluluğun makul süreyi aşması nedeniyle Anayasa'nın 19. Maddesiyle güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini kararlaştıran mahkeme, Demirtaş’a 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Tutukluluk incelemesinin yapılmaması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiği iddiasının “konu bakımında yetkisizlik” gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna hükmedilen kararda, tahliye talepleri ve tutukluluğa itirazların karara bağlanmamasının ihlal olduğu başvurusu ise “süre aşımı” nedeniyle kabul edilemez bulundu.
AYM, kararın örneklerini bilgi için Adalet Bakanlığı ve Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Avukat Karaman: İkinci tutuklamanın geçerliliği kalmadı
Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Karaman karara ilişkin sosyal medya hesabı Twitter’dan ilk değerlendirmelerini paylaşarak şu ifadelere yer verdi:
“Bu kararın önemi, 20 Eylül 2019 tarihinde verilen ve hala devam eden ikici tutukluluğa etkisi olacaktır. AYM bu karar ile 6-8 Ekim olayları nedeniyle Demirtaş’ın 4 Kasım 2016 ile 2 Eylül 2019 tarihleri arasındaki tutukluluğunu makul bulmayıp ihlal kararı verdiğinden ve ikinci tutuklaması da aynı sebebe dayandığından bu ikinci kararın bir geçerliliği kalmamıştır.
“Kısaca Demirtaş, 6-8 Ekim olayları nedeniyle tutuklu kaldı ve bu kararla da ihlal tespit edildi; ikinci tutuklama aynı sebebe dayandığından derhal buna son verilmelidir.”
Avukat Molu: Serbest bırakılması gerekiyor
Demirtaş'ın avukatlarından Benan Molu ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda şunları söyledi:
“AYM, Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğunun makul süreyi aşması ve İHAM kararına rağmen serbest bırakılmamasıyla ilgili yaptığımız başvurularda, Demirtaş'ın 4 Kasım 2016-2 Eylül 2019 tarihleri arasındaki ilk tutukluluğunun makul süreyi aştığına karar verdi.
“Demirtaş, serbest bırakıldığı gün şüphelisi olmadığı bir soruşturma kapsamında tekrar tutuklandığı için bu karar tahliyesini sağlamıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ihlal kararının etkisiyle AYM, tutukluluğun hukukiliğiyle ilgili başvuruda görmezden geldiği noktalara dayanarak vermiş ihlal kararını.
“AHİM’nin ihlal ve derhal tahliye kararının uygulanmaması nedeniyle yaptığımız iki ayrı başvuru birleştirilmiş, fakat AYM, Şahin Alpay kararının aksine, bu şikayetleri (ve ayrıca 18. madde ihlali iddiamızı) ayrıca incelemeye gerek görmemiş. Oysa iki başvuru bunun üzerine kuruluydu. 4 Kasım 2016'daki deliller farklı suç isnadıyla, 20 Eylül 2019'da serbest kalmasını engellemek amacıyla ikinci tutuklama gerekçesi yapıldı. İkinci tutukluluk, ilk tutukluluğun devamı olduğu için bu karar itibarıyla Demirtaş'ın serbest bırakılması gerek.”
Ne olmuştu? HDP'ye yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınan HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklanmıştı. Demirtaş'ın tahliyesi için 15 Mayıs'ta Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan başvuru, 21 Mayıs'ta reddedilmişti. Demirtaş'ın tahliye talebi üst mahkeme olan Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da 24 Mayıs'ta reddedilmesi üzerine avukatlar 29 Mayıs'ta Demirtaş'ın başvurusunun öncelikle görüşülmesi talebiyle AYM'ye başvurmuşlardı. Anadolu Ajansı (AA) 13 Haziran Çarşamba akşamı geçtiği haberde, AYM'nin Demirtaş'ın tahliye talebini reddettiğini belirtmişti. HDP'den 14 Haziran Perşembe günü yapılan yazılı açıklamada ise özetle şu ifadelere yer verildi: "AYM, başvurunun yapıldığı gün İçtüzük 73 uyarınca tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Ancak Demirtaş ile ilgili İçtüzük Madde 73'e göre herhangi bir talebimiz bulunmamaktadır. Talebimiz, İçtüzük 68 uyarınca dosyanın öncelikli ele alınması talebidir. AYM'nin olmayan bir talep hakkında karar vermiş olması, dosyayı incelemeden direktifle karar verdiğinin açık bir göstergesidir. Ayrıca olmayan bir taleple ilgili verilen bu karar toplumda algı oluşturmak için basına da servis edilmiştir." Demirtaş da, 19 Haziran'da avukatları aracılığıyla yaptığı paylaşımda "Anayasa Mahkemesi'nin tahliye talebimi reddettiği şeklindeki haberler doğru değildir. AYM, avukatlarımın tahliye başvurusunu henüz görüşmedi bile. Halen ölü taklidi yapıyorlar. AYM, dosyamı ele almaya korkar hale getirildi. Gerçekten çok yazık" dedi. Bunun üzerine Demirtaş'ın avukatları, AİHM'e 26 Haziran'da başvuru yaptı. 20 Kasım 2018'de AİHM Demirtaş kararını açıkladı ve "Serbest bırakılsın" dedi. Serbest bırakılmayan Demirtaş, halen Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu. |
(TP)