Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, 8 Mayıs Cuma gecesi İstanbul Bakırköy’de Dznunt Surp Asdvadzadzni Kilisesi'nin kapısının ateşe verilmeni Meclis gündemine taşıdı.
Paylan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cevaplaması talebiyle verdiği soru önergesinde, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın, 4 Mayıs'ta yaptığı konuşmada “Kılıç artığı” ifadesini kullandığını hatırlatarak, söz konusu saldırıda Erdoğan’ın kullandığı bu ifadenin rolü olup olmadığını sordu.
Erdoğan, konuşmasında "Ülkemiz içinde sayıları çok azalmış olmakla birlikte hâlâ varlıklarını sürdüren kılıç artığı teröristlerin eylem arayışlarına izin vermiyoruz...” denmişti.
Paylan soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:
Kiliselere yönelik nefret saldırıları
“8 Mayıs 2020 günü, İstanbul Bakırköy’de bulunan Ermeni kilisesine, sokak kapısı ateşe verilmek suretiyle bir nefret saldırısı gerçekleşmiştir. Nefret saldırısını gerçekleştiren zanlının, yakalandıktan sonra verdiği ifadede ‘Korona virüsünü bunlar başımıza bela ettiği için yaktım’ dediği basına yansımıştır.
“Bakırköy ve diğer ilçelerde bulunan kiliselere yakın zamanda, defaatle nefret saldırıları gerçekleşti. Mabet kapılarına ayrımcılık ve nefret söylemi içeren ifadeler yazıldı. Silahlı saldırı girişimleri oldu”
“Devlet içindeki ‘görünür’ veya ‘görünmez’ odaklar”
Paylan, bu bağlamda İçişleri Bakanı Soylu’ya şu soruları yöneltti:
- Azınlıkların ibadethanelerine yapılan nefret saldırılarında, Cumhurbaşkanı’nın kullandığı “kılıç artığı” gibi nefret söylemlerinin rolü olduğunu düşünüyor musunuz?
- Sıkça saldırıya uğrayan azınlıklara ait ibadethanelerin güvenlikleri için ne gibi tedbirler almaktasınız?
- Bu nefret saldırılarının, geçmişte olduğu gibi devlet içindeki görünür veya görünmez odaklar tarafından yönlendirildiğini düşünüyorum. Aksini rahatlıkla söyleyebilir misiniz?
(EKN)