Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Galatasaray Meydanı’nın Cumartesi Anneleri’ne yasaklanmasına ilişkin verdiği önergeye yanıt geldi.
Bakanlık, 2018 yılında sunulan önergeye 13 ay sonra verdiği yanıtta, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa atıfta bulunularak, (Yapılacak etkinlik/eylemler öncesinde bildirimde bulunulması, toplantı-gösteri yürüyüşü yer ve güzergâhlarının Valiliklerce belirlenir) Cumartesi Anneleri’nin 2911 sayılı kanun kapsamında başvuru yapmadıklarını belirtti.
Bakanlık, önergeye verdiği yanıtta şöyle dedi: "Bu kapsamda Galatasaray Meydanı isimli alan İstanbul Valiliğince belirlenen toplantı ve gösteri yürüyüş alanları içerisinde yer almamaktadır. Cumartesi Anneleri olarak adlandırılan grup eylem/etkinlik düzenlemek amacıyla herhangi bir bildirimde bulunulmadığı tespit edilmiştir.
“25/08/2018 ile 29/12/2018 tarihleri arasında "Cumartesi Anneleri" olarak adlandırılan grubun basın açıklaması/etkinlik/eylemleri hakkında Beyoğlu Kaymakamlığınca 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 32/ç maddesi (İlçe sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının tasarrufa mütaallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi kaymakamın ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için kaymakam gereken karar ve tedbirleri alır;) kapsamında işlem tesis edilmiştir.”
Tanrıkulu: Anayasaya aykırı bir yanıt verilmiştir
bianet’e Sezgin Tanrıkulu, soru önergesine 13 ay sonra cevap verilmesinin başlı başına bir sorun olduğunu belirtti ve ekledi:
“Bir yıldan sonra cevap veriliyor olması aynı zamanda Meclis’in denetleme yetkisinin nasıl çalıştığı gösteriyor. Ayrıca sorduğum sorulara tam ve net yanıtlar verilmemiş.
“Cumartesi Annelerinin izin almadan basın açıklaması yaptığı ifade ediliyor. Fakat yasa gereği herkes izin almadan toplantı ve basın açıklaması yapabilir. Bunun için izin almak gerekmiyor. Anayasaya aykırı bir yanıt verilmiştir.
“Kaldı ki; Cumartesi Anneleri, 700 hafta boyunca Galatasaray Meydanı’nda oturdu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kendisi annelerle görüşme yaptı. 15 yıl sadece bu iktidar döneminde o meydanda oturdular. Bu eylem yasaya aykırıysa bu zamana kadar neden izin verildi.
“Cumartesi Anneleri’nin oturma eylemi, yas tutma, bir hak arama, adalet arayışı mücadelesidir. Galatasaray Meydanı'nın yasaklanması ifade özgürlüğünün iktidar tarafından ayaklar altına alınmasıdır.”
Av. Yoleri: Hiçbir irade yasalar üzerinde değil
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de, Bakanlığın yanıtına ilişkin şöyle konuştu:
"Barışçıl amaçlı gösteri ve açıklama yapmak izne tabi değildir. 2911 sayılını kanun 3. maddesinde de bu yer alır, Anayasa Mahkemesi'nin de bu yönde çok sayıda kararı vardır.
"Hiçbir iradenin, Anayasa ve yasalar üzerinde tasarruf yetkisi yok. Bakanlığın verdiği bu yanıt, despotik yönetim anlayışının sonucudur. Anayasa ve uluslararası sözleşmeler hiçe sayılarak demokrasiden uzaklaşılıyor. Biz bugüne kadar yürüttüğümüz hak arama mücadelesinden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz."
Ocak: Yasayı iyi okusunlar
1995 yılında gözaltında polis işkencesi sonucu yaşamını yitiren Hasan Ocak’ın kız kardeşi aynı zamanda Galatarasay Meydanı’na ilk çıkanlar arasında yer alan Maside Ocak ise, “Basın açıklaması yapmak için izin almak gerekmiyor. Anayasa’nın 34. Maddesi bunu açıkça söylüyor. Anayasa’nın açıkça ihlalidir. Bizler 700 hafta boyunca Anayasal hakkımızı kullandık. Açıklama yapmak için izin almamız gerektiğini söyleyen Anayasa’ya açıp tekrar okusunlar" dedi.
Tanrıkulu, şu soruları yöneltmişti:*Cumartesi Annelerinin eylemlerini yasaklamak amacıyla Galatasaray Meydanı'nın rehin alındığı iddiası doğru mudur? *Galatasaray Meydanı ne zaman serbest bırakılacaktır? *Türkiye'de etrafı böyle kapatılan başka meydan, anit, heykel ya da yapı var mıdır? *Varsa, hangileridir ve ne zaman söz konusu uygulama hayata geçirilmiştir? |
1995'ten beri Galatasaray meydanında mücadele
Bir grup kayıp yakını ve hak savunucusu "kayıplar son bulsun, akıbetleri açıklansın, sorumlular yargılansın" talebiyle 27 Mayıs 1995 cumartesi günü saat 12.00'de İstanbul, İstiklal Caddesi Galatasaray Meydanı'nda oturmaya başlamıştı.
Zaman zaman polis müdahaleleri olsa da 169 hafta kesintisiz Galatasaray Lisesi'nin önünde oturuldu.
170. haftada, 15 Ağustos 1998'de başlayan güvenlik güçlerinin saldırısı, 7 ay sürdü . Her cumartesi, yani tam 31 kez, gözaltılar yaşandı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları 13 Mart 1999'da güvenlik güçlerinin saldırıları nedeniyle belirsiz bir süre Galatasaray oturmalarına ara verdiklerini açıkladılar.
Yedi aylık sürede toplam 431 kişi, birkaç saatten beş güne kadar varan sürelerde gözaltında tutuldu, dövüldü, tartaklandı, yerlerde sürüklendi, hakarete uğradı.
700. haftadan itibaren yasak
Bu insanların hep birlikte gözaltında kaldığı süre 932 gün oldu. Toplam 84 günlük iş göremez raporu alındı. Bununla da kalmayıp haklarında, "polise mukavemet"ten, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına" muhalefetten davalar açıldı. Hatta, okuma yazma bilmeyen kadınlar gözaltı hücreleri duvarlarına yazı yazmaktan yargılandı.
13 Mart 1999'da süresiz ara verilen Galatasaray oturmaları 31 Ocak 2009'da yeniden başladı.
2009 yılında başlayan ve her Cumartesi Galatasaray Meydanı'nda buluşan Cumartesi Anneleri/İnsanları 25 Ağustos'taki 700. haftada yeniden yasak ve polis şiddeti ile karşılaştı. Bu tarih itibariyle Cumartesi Anneleri/İnsanları eylemlerini İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi önünde gerçekleştiriyorlar. (RT)