Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun altı yıl önce sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar nedeniyle yargılandığı davanın ikinci duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Esas hakkında mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, Kaftancıoğlu’nun üzerine atılı "Cumhurbaşkanına hakaret", "Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılamak", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek", "Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" ve "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlamalarından cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme, sanık ve müdafilerine esasa karşı savunmalarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı 6 Eylül 2019 tarihine bıraktı.
Duruşmayı izleyen tek gazeteci AA’dan
Polisin ve adliye güvenliğinin yoğun güvenlik önlemi aldığı mahkeme katında polis ekipleri içeriye girişleri engellemek için bariyer kurdu.
Tamamen dolan duruşma salonuna mahkeme başkanının emriyle sadece Anadolu Ajansı (AA) muhabirinin girmesine izin verildi.
Onun dışında hiçbir gazeteci salona alınmadığı gibi duruşmayı izlemeye gelen çok sayıda kişi de adliye koridorlarında ve mahkeme salonunun önünde bekledi.
Büyük salon talebi reddedildi
Saat 10.00 civarında başlayan duruşmada Kaftancıoğlu’nun savunmasına geçilmeden önce avukatlar büyük salona geçilmesi için talepte bulundu.
Mahkeme, reddi hakim sürecinin tamamlanmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verdi.
Kaftancıoğlu savunma yaptı
Savunmasını sunan Kaftancıoğlu şunları söyledi:
“Umarım, bir siyasetçinin fikir ve ifade özgürlüğüne asgari saygıyı duymayıp kamu gücü ve olanakları ile linç kampanyası başlatanlar karşısında ‘Olsun İstanbul’da hakimler var’ demem mümkün olur.
“Karar vermemiz gerekiyor; Eşit yurttaşlık temelli demokratik toplum düzeninin ve Cumhuriyetin aydın birikiminin ilke ve gereklerine uygun bireyler olarak mı yaşayacağız yoksa her türlü hak ve hukuk kavramının siyasi iktidarın tercih ve takdirlerine terk edildiği, düşünüp ifade etmenin her türlü izansız ve terazisiz yaptırımlara maruz bırakıldığı, otoriter rejiminin kulları olarak mı yaşayacağız?
“Beni buraya bu mahkeme salonuna bir hayal getirdi demiştim. Ve hayalleri nedeniyle yargılanan ilk kişi olmadığımı biliyorum ama son olmayı umut ediyorum. Bunun için de mücadele edeceğim.”
* Kaftancıoğlu'nun savunmasının tamamı için tıklayın
Avukatın sorusuna ret
Savunmanın ardından davacı tarafın avukatlarından biri Kaftancıoğlu’na “15 Temmuz gecesi attığınız tweet’leri siyasi hiciv ve ifade özgürlüğü olarak ifade ediyorsanız darbe gecesi nasıl bir duruş sergilediniz” diye sordu.
Mahkeme başkanı soruyu reddetti.
Talepler reddedildi
Kaftancıoğlu’nun müdafileri, kovuşturmanın genişletilmesi ve iddianamenin iadesine ilişkin taleplerini sundu.
Mahkeme bu taleplerin de reddine karar verdi.
Ardından savcı, 17 yıla kadar hapis cezasını öngören suçlamalardan ceza istediği esas hakkında mütalaasını açıkladı.
Sanık ve müdafilerine süre veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
Kaftancıoğlu: Bedeli ne olursa olsun susmayacağım
Kaftancıoğlu duruşma sonrası, adliye önünde bekleyen kalabalığa yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“Yargı ne hikmetse seçim dönemlerinde beni hatırlıyor. Bunlar tesadüf değil yargı mühendisliğidir. AKP vesayetine son verene kadar bedeli ne olursa olsun susmayacağım, mücadeleden de geri durmayacağım.
“Yargıyı kendisinden olmayanların üzerinden bir kılıç gibi sallayanlara sesleniyorum. Cezaevinde öldükten sonra suçsuz olduğu tescillenenleri yargılayanlar vardı, neredeler?” (TP/EKN)
* Fotoğraflar: Tansu Pişkin - bianet