İki Tahliye; Dönemin İstanbul Valisi Güler'i Dinleme Kararı

Tutuklu sanık Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer hakkında yapılan incelemede;

Sanık Ramazan Akyürek'in cinayet öncesi 2003 Aralık ayından 2006 Mayıs ayına kadar Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü yaptığı, maktul Hrant Dink'in öldürüleceğine ilişkin Yardımcı İstihbarat Elemanından 15 Şubat 2006 tarihinde bilgi alındığında Trabzon İl Emniyet Müdürü konumunda olduğu, Mayıs 2006 tarihinden itibaren 2009 Ekim ayına kadar Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı yaptığı, Dink'in katledildiği tarihte İstihbarat Daire Başkanı konumunda olduğu, sanığın Trabzon Emniyet Müdürü iken özetle sorumluluğundaki kurumca hedef şahsın bulunduğu yerin kolluk birimlerine istihbari bilgilerin yöntemine uygun şekilde iletilmediği iddia olunmakla birlikte yine sanığın İstihbarat Daire Başkanı olarak görevli olduğu dönemde de özetle cinayet tarihine kadar konuyla ilgili öncesine dair bilgi sahibi olmasına rağmen gerekli çalışmaları yapmadığı iddia olunduğu,

Sanık Ali Fuat Yılmazer'in, suç tarihi olan 19 Ocak 2007 tarihi ve öncesinde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube (aşın sağ, irticai ve azınlık faaliyetlerine karşı yürütülen istihbarat operasyonlarının koordine ve takibini yapmakla görevli birim) Müdürü olarak görev yaptığı, maktul Hrant Dink'in öldürüleceğine ilişkin Yardımcı İstihbarat Elemanından 15 Şubat 2006 tarihinde bilgi alındığında da maktul Hrant Dink'in katledildiği tarihte de bu görevi ifa ettiği, sanığın İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü olarak görevli olduğu dönemde özetle cinayet tarihine kadar konuyla ilgili öncesine dair bilgi sahibi olmasına rağmen gerekli çalışmaları yapmadığının iddia olunduğu,

Bu iddia ve isnatların sanıkların konumları ve ifa ettikleri görevlerle birlikte dosyamız kapsamında dinlenen ve sanıklar aleyhine ortaya konan tanık beyanlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, aynca F-3 Buluşma ve bağlantılı F-4 Haber Raporu ile 17 Şubat 2006 tarihli belgelerin içerikleri gözetildiğinde sanıklar aleyhine kuvvetli suç şüphesinin mevcudiyetini sürdürdüğü, yine sanıklar aleyhindeki iddia ve isnatların mahiyetiyle olayla ilgili bu aşamaya kadar alınan ifade ve beyanların yanı sıra dosyaya toplanan bilgi ve belgeler, olay hakkında tanzim edilmiş olan tutanak ve raporlar, HTS kayıtları, HTS analiz raporları gibi mevcut delil durumunun tutukluluğun devamı ve uzatılmasına yeter derecede olduğu, sanıkların tutuklu bulundukları suçların ağırlığı ve bir tutuklama nedeni kanunen var sayılan katalog suçlar arasında yer alması, bir kısım tanık beyanlarının halen tamamlanamamış olması sebebiyle tanıklar üzerinde baskı kurulması riskinin bertaraf edilebilmesi, adı geçen tutuklu sanıkların hukuki durumlarında lehe bir değişikliğe rastlanmaması, yargılamanın geldiği aşamada adli kontrol tedbirlerinin yeterli olmayacağı ve tutuklama tedbirinin atılı suçlara ilişkin uzatılmasının bu aşamada ölçülü olduğu değerlendirildiğinden sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmiştir.