Haberin İngilizcesi için tıklayın
Balıkesir, Burhaniye T Tipi Kapalı Hapishane’den bianet’e yazan İsmail Cengiz Mumcu, İstanbul’da yargılandığı davanın ikinci duruşmasına “SEGBİS’te yoğunluk olduğu için katılamadığını, duruşmada ne olduğunu, tanıkların ne ifade verdiğini bilmediğini” söyledi.
İdil Kültür Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren Fotoğraf ve Sinema Emekçileri (FOSEM) çalışanı Mumcu, uluslararası yayın yapan GNS Press’te de fotomuhabiriydi.
11 Ocak 2019 tarihli mektubunda, “Gizli tanığın, ‘FOSEM çalışanı olduğum, Ankara’da yaşadığım, fotoğrafçılık yaptığım’ şeklindeki tek satırlık ifadesiyle 4 Ekim 2017’den beri, 464 gündür tutukluyum” diye yazdı.
“Gün boyu bekledim, gelen giden olmadı”
Yargılandığı davaya nasıl dahil olamadığını da şöyle anlattı:
“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün kutlandığı gün, benim de yargılandığım davanın ikinci duruşması görüldü. Ama ben duruşmaya katılamadım.
“28 Ekim 2018’de görülen duruşmada mahkeme, 10 Ocak 2019 tarihli duruşmaya tanıkların dinlenmesi kararını almıştı. Biz sanıkların da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılmamıza karar vermişti.
“Duruşma günü, dün (10 Ocak) görevli gardiyan sabah sayımından sonra gelip ‘Saat 10.00’da SEGBİS ile duruşman var’ deyip hazır olmamı istedi. Gün boyu beklememe rağmen gelen giden olmadı. Yüz yüze katılmam gereken duruşmaya SEGBİS ile de katılamadım ve savunma hakkım gasp edildi.”
“Başrol oyuncusu olmayan tiyatro oyunu gibi”
“Duruşma ben olmadan görüldü. Başrol oyuncusu olmadan bir tiyatro oyunu gibi…
“Duruşmada ne olduğuna dair bir bilgim yok şu anda. Tanıklar duruşmaya geldi mi, hakkımda ne söylediler bilmiyorum. Duruşmada ne kararlar alındı, arkadaşlarım tahliye oldular mı ve en önemlisi bir sonraki duruşma ne zaman bilmiyorum.
“Bildiğim tek şey, tek satırlık bir ifadeyle halen tutuklu olduğum.”
“Duruşmaya katılabilseydim belki de tahliye olacaktım”
Mumcu, gardiyana neden SEGBİS’le duruşmaya çıkarılmadığını sorduğunda, “SEGBİS odası çok yoğundu. Mahkeme katibi seni hazır etmemizi istedi ama yoğunluktan seni hazır edemedik” cevabını aldığını yazdı.
“Bu kadar belirsiz ve keyfi bir davranış yüzünden belirsiz bir tarihe kadar tutukluluğum devam edecek. Oysa dün duruşmaya katılabilseydim savunmamı yapacaktım ve belki de tahliye olacaktım.
"Mahkemede söyleyemedim, buradan yazayım"
Mumcu, duruşmada yapamadığı savunmayı da mektubunda anlattı:
“Mahkemede söyleyemediklerimi buradan yazayım: Gazetecilik yapmak, fotoğraf çekmek suç değildir. Her koşulda üretmeye devam ediyoruz. Hapishanelerdekilerle söyleşiler yapıyorum, yazı dizileri hazırlıyorum.”
Mektubunu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak bitiriyor.
TIKLAYIN - Habere Özgürlük Gelmiyor, Mahkeme-Hapishane Bitmiyor
BİA Medya Gözlem Raporu’na göre, Ekim-Kasım-Aralık 2018 döneminde 123 gazeteci hapisteydi.
TIKLAYIN - İsim İsim Hapis Gazeteciler
Bu dönemde 36 gazeteci "Erdoğan’a hakaret” sanığı ve şüphelisi oldu. 233 gazeteci ve medya temsilcisi toplam 10 ağırlaştırılmış müebbet, 1 müebbet, 2 bin 552 yıl 10 ay hapis ve 4 milyon TL maddi veya manevi tazminat istemiyle yargılanıyor.
(AS)