* Fotoğraf: Emrah Yorulmaz – İstanbul / AA
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Suudi Arabistan vatandaşı Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasının üzerinden 16 gün geçti. Soruşturma devam ediyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında son olarak Kaşıkçı’nın kaybolmadan önce gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğunda ikinci inceleme yapıldı.
Daha önce aranamayan konsolosluk konutu da dün inceleme için polise açıldı. Olay yeri inceleme uzmanları buradan da örnekler topladı.
Kaşıkçı’yla ilgili Emniyet Müdürlüğünden basın mensuplarına yapılan açıklamada da, “sosyal medyada Kaşıkçı olduğu söylenen ceset fotoğraflarının ona ait olmadığı, IŞİD’in eskiden yayınlamış olduğu fotoğraflar olduğu” ifade edildi.
WP: Veliaht prensin isteğiyle öldürüldü
Washington Post gazetesi, Kaşıkçı’yla ilgili son haberinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, Suudi yönetimine muhalif konumda bulunan gazeteciyi susturmak istediği, olayın temelinin de bu olduğunu yazdı.
Haber, ABD istihbarat raporlarına, Kaşıkçı’nın yakınlarına, dün yayınlanan Suudi Arabistan istihbarat elemanları ve Selman’a bağlı güvenlik güçlerinin pasaport kayıtlarına ve sosyal medya paylaşımlarına dayandırıldı.
Haberde Kaşıkçı’dan, “saraya eskiden yakın olan, şimdi özellikle hükümet ve prensi eleştiren gazeteci” diye bahsedildi.
Bakan Gül: Kesin sonuç olmadan açıklamayız
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, bu sabah katıldığı Anadolu Ajansı Editör Masası programında Kaşıkçı olayından da bahsetti.
Bakan Gül, “Bu süreci Türkiye çok dikkatli ve başarılı bir şekilde yönetiyor” dedi ve soruşturmaya dair şunları söyledi:
“Soruşturmayı Adalet Bakanlığı değil, savcılık yürütüyor. Tüm bunlarla ilgili konuşulanların ötesinde ne olduğunu savcılık makamı takdir edecektir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hukukun gereği neyse, uluslararası hukukun gereği neyse yapacaktır. Cumhurbaşkanımız başından beri bu iradeyi ortaya koydu.
“Viyana sözleşmesinden kaynaklanan bazı durumlar var. Bir konsolosluk binası herhangi bir yer değildir. Burada konsolosluk binasında bir şey var, savcı hemen buraya gireceğim diye karar veremiyor. Burada da muhatap devletin rızası savcılık makamını sınırlandırıyor.”
TIKLAYIN - Suudi Konsolosluğu Memurları Hakkında Dava Açılabilir mi?
“Olayı soruşturan adli mercilerimizdir. Delilleri toplayan değerlendiren adli mercilerdir. Somut olayla ilgili iddialar, yazılanlarla ilgili, bir kesin sonuca ermeden bir konuda şöyle olmuştur dememiz mümkün değil… Ancak bir delil olduğu zaman o ülkeden iadesi talep edilir ya da kırmızı bülten çıkarılır.”
Trump: Türkiye’den video kaydını istedik
ABD Başkanı Donald Trump, Cemal Kaşıkçı ile ilgili olarak, Türkiye’den eğer varsa ses ve görüntü kayıtlarını istediklerini söyledi.
Dün Washington Post, geçen hafta da CNN, “polisin elinde Kaşıkçı’nın öldürülmesine ve cesedinin akıbetine dair 11 dakikalık video kaydı olduğunu” yazmıştı.
Trump, dün şu açıklamayı yaptı:
“Kaynağımıza, Batılı bir istihbarat ajansı tarafından aktarılan kanıtlar, konsolosluğun içinde darp ve mücadele olduğunu gösteriyor. Kaynak, Kaşıkçı'nın öldüğü ana dair kanıtlar da olduğunu söyledi. Kaynak, söz konusu yabancı istihbarat ajansının, Türk yetkililerle görüşmelerinde elde ettiği delilleri ‘şoke edici ve iğrenç’ olarak tanımladığını da aktardı. Türkiye'den, eğer varsa Kaşıkçı ile ilgili ses ve görüntü kayıtlarını istedik. Böyle bir kayıt var mı emin değilim, muhtemelen var, belki de var. Eğer varsa biz de bu kayıtları istedik.”
Gazeteciler Trump’a, “Suudi Arabistan'ı korumaya mı çalışıyorsunuz?” diye sordu, o da şu cevabı verdi: “ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Suudi Arabistan ve Türkiye'yi ziyaret etti. Bu gece ya da yarın sabah dönmüş olacak. Kendisi, Veliaht Prens ile görüştü. Döndüğünde bu konuyla ilgili kapsamlı bir rapor verecek.”
Son yazısında "ifade özgürlüğü" vurgusu |
Washington Post, Cemal Kaşıkçı’nın son makalesini yayınladı. Makale, “Arap dünyasının en çok ihtiyacı olan şey ifade özgürlüğü” başlığını taşıyor. Makalesinde Kaşıkçı, Freedom House’un 2018 Dünyada Özgürlük Raporu’nu incelediğini ve burada “özgür” olarak sınıflandıran tek Arap ülkesinin Tunus olduğunu, Ürdün, Fas ve Kuveyt'in “kısmen özgür”, diğer Arap ülkelerinin ise “özgür olmayan” olarak sınıflandırıldığına dikkati çekiyor. TIKLAYIN – Freedom House: Türkiye "Kısmen Özgür"den "Özgür Değil" Kategorisine Geriledi “Bu ülkelerde yaşayan Araplar ya bilgilendirilmiyor ya da yanlış bilgilendiriliyor. Bölgeyi ve günlük yaşamlarını etkileyen meselelere değinemiyorlar, toplum içinde konuşamıyorlar. Devlet yönetimindeki bir anlatı, kamu aklına hükmediyor ve bazıları buna inanmazken, toplumun büyük bir çoğunluğu bu yanlış anlatıya kurban gidiyor. Ne yazık ki bu durum değişecek gibi durmuyor. “Arap hükümetlerine gittikçe artan oranda basını susturma yetkisi veriliyor. Gazetecilerin, internetin bilgiyi sansür ve basılı medyayla ilgili kontrollerden kurtaracağına inandığı zamanlar vardı ama varlıkları büyük oranda bilginin kontrol edilmesine bağlı olan bu hükümetler, agresif bir şekilde interneti engelledi. Ayrıca yerel gazetecileri tutukladılar ve reklamcıları özel yayımların hasılatına zarar vermeye zorladılar. “Arap dünyası, sadece dış aktörlerin empoze ettiği değil, iktidar için rekabet eden iç güçler yoluyla oluşan kendi tarzında bir demirperde ile karşı karşıya.” Freedom House'un 2018 Dünyada Özgürlük raporuna göre demokrasi küresel çapta krizde, Türkiye de "Kısmen Özgür" kategorisinden "Özgür Değil" kategorisine geriledi. 18 yıldır yayınlanan raporda Türkiye ilk defa "Özgür Değil" kategorisinde yer aldı. “Bu, onun son eseri olacak”Makalenin başında, Kaşıkçı’nın köşesinin editörü Karen Attiah’ın şu notu yer aldı: “Gazete bu makaleyi yayımlamak için bekledi çünkü Cemal'in bize geri dönüp bu makaleyi birlikte düzenleyebileceğimizi umut ettik. Şimdi şunu kabul etmeliyim: Bu olmayacak. Bu onun Washington Post için düzenleyeceğim son eseri olacak. “Bu makale, Cemal'in Arap dünyasındaki özgürlüğe bağlılığı ve tutkusunu çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Muhtemelen kendi hayatını feda ettiği bir özgürlüğe. Ona, bir yıl önce gazetecilikte son yuvası olarak Washington Post'u seçtiği ve bize birlikte çalışma şansı verdiği için sonsuza kadar minnettar kalacağım.” |
Ne olmuştu? |
Cemal Kaşıkçı’dan, konsolosluğa girdiği 2 Ekim, saat 13.00’ten beri haber alınamıyor. Kaşıkçı'ya konsolosluğa ilk başvuru yaptığı 28 Eylül'de “Evrakların hazır değil” denmiş, 2 Ekim’de gelmesi istenmişti. TIKLAYIN – Cemal Kaşıkçı’nın Son Görüntüsü Yayınlandı Kaşıkçı’nın konsolosluğa giriş görüntüleri de Washington Post gazetesince yayınlandı. Çıktığına dair ise herhangi bir görüntü yok. Ancak aynı gün Suudi Arabistan’dan gelen dokuz kişinin, olayla bağlantılı olduğu iddia edildi. Reuters ve Türkiye’den gazetecilerin yanı sıra, Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı da Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü ve cesedinin konsolosluktan çıkarıldığını iddia etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı soruşturmasında Suudi Arabistan Başkonsolosluğundaki adli işlemleri yürütmek üzere bir başsavcı vekili ve bir cumhuriyet savcısı görevlendirdi. |
(AS)