Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, Lice Davasını değerlendirirken, cezasızlık konusuna vurgu yaptı ve önceki yıllarda meydana gelen ihlalleri adil yargılamayla adalete ulaştırılmadığı için bugün de ihlallerin devam ettiğini söyledi, “Bugünkü cezasızlık da ilerideki hak ihlallerinde etkili olacaktır” dedi.
TIKLAYIN - Lice Davasında Reddi Hakim Talebi
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te 15 sivilin, bir askerin ve dönemin Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle sonuçlanan katliamın yargılandığı Lice Davasının bugün görülen duruşmasında, müdahil avukatlar reddi hakim talebinde bulundu.
Reddi hakim talebini İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi görüşecek. Talep reddedilirse 7 Aralık 2018’deki duruşmada karar verilmesi bekleniyor.
“Davalar açıldı ama beşi beraatla bitti”
Özmen, yüzleşme davaları diye anılan davaların önemini ve seyrini anlatırken, Lice’nin yanı sıra diğer davaları da örnek gösterdi:
“Bir dönem 90’lı yıllarda ağır insan hakkı ihlali oluşturmuş olan olaylarla ilgili soruşturmalar yapıldı. Raflardan dosyalar indirildi, soruşturmalar tamamlandı, davalar açıldı.
“Vartinis, Musa Çitil, Temizöz, Musa Anter, Kulp, Kızıltepe davaları açıldı. Ancak daha yargılamaları devam ederken tüm davalar Eskişehir, Ankara, İzmir, Çorum gibi başka kentlere nakledildi. Bu nakillerin ardından kamuoyunda davaların sonuca ulaşmayacağı algısı oluştu. Öyle de oldu, beş dava beraatla bitti.
TIKLAYIN - “İnsanlık Suçu” Davaları Cezasızlıkla Bitti
“Lice Davasında da bu davaların sonucundan dolayı böyle bir algı oluşmuştu.”
“Tanıkların dinlenmesi bile kabul edilmedi”
Özmen, bugünkü duruşmada neden reddi hakim talep ettiklerini de şöyle anlattı:
“Lice Davasında şu anki heyet ve önceki heyet gerçek bir yargılama faaliyetinde bulunmadı. Dosyanın esasına ilişkin, tanık dinlenmesi, sanıklara soru sorulması gibi tüm taleplerimiz reddedildi.
“Bugün yine esas hakkındaki beyanlarımızı sunmak üzere daha uzun bir duruşma saatinin belirlenerek başka güne atılmasını istemiştik. Heyet reddedince biz de heyetin reddi talebinde bulunduk. Ret talebimiz İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görüşülecek.”
“Bu dosyalarda zamanaşımı işlememeli”
Ahmet Özmen, yüzleşme davalarının neden önemli olduğunu ise şöyle anlattı:
“Aydınlık bir gelecek için geçmişle yüzleşmek, geçmişteki hatalarımızla yüzleşmek gibi bir zorunluluğumuz var toplum olarak. Buradaki en önemli görev de yargıya düşüyor.
“Yargının görevini yapması ise siyasi iklimle ilgili… 2000’li yılların başında, 2005, 2006 yıllarında bu dosyalar ele alındı, davalar açıldı, birçok olayda açılmayan soruşturmalar açıldı… Ama ne yazık ki bu iradeden vazgeçildi.
“İnsna öldürme suçunda 20 yıllık zamanaşımı süresi var. Örneğin bugün saat 17.00 itibariyle, 6 Temmuz 1998’de işlemiş bir suç zamanaşımına uğramış olacak. O sebeple bu dosyalarda hukuksal olarak zamanaşımının işlememesi gerekiyor.”
“Adil yargılama talebimiz bakidir”
Özmen, “Çünkü cezasızlığın ortadan kaldırılarak geçmişle yüzleşmenin sağlanması gerekiyor” diye konuştu.
“Kamu görevlilerince işlenen insan hakkı ihlalleri suçlarının devam etmesinde cezasızlığın büyük etkisi var. Önceki hak ihlalleri yargılanıp adalete ulaşılsaydı devamındaki ihlaller vuku bulmayacaktı. Bugünkü cezasızlık da ilerideki hak ihlallerinde etkili olacaktır.
“Adilane yargılamayla, adaletin sağlanması talebimiz bakidir.” (AS)