Öğretmen Gökhan Açıkkolu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gözaltına alındı, gözaltındaki 13. günde kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Açıkkolu ailesinin avukatı Erol Bayram bianet’e yaptığı açıklamada, ölümle ilgili “Suç oluşmamıştır, doğal yollarla ölmüştür, soruşturulacak husus yoktur” denerek takipsizlik kararı verildiğini, bu karara itiraz ettiklerini söyledi ve “İtirazımız kabul edildi, soruşturma devam ediyor, henüz dava açılmadı” dedi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı, Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da yine bianet’e yaptığı açıklamada, Açıkkolu’yla ilgili yaptıkları incelemede “işkence ve ölüm arasında bir nedensellik bağı bulduklarını” söyledi.
Otopsi raporunda ise ölüm sebebi olarak "kalp krizi" yazıyor.
Ailesi, Açıkkolu’nun öldüğünü İstanbul Adli Tıp Kurumu’na çağrıldığında öğrenmiş, cenazeyi kendi imkanlarıyla memleketleri Konya’ya götürmek zorunda kalmış, cami imamı cenaze namazını kıldırmamıştı.
Savcılık “gözaltında fenalaştı” dedi
Ümraniye Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih öğretmeni, 42 yaşındaki Gökhan Açıkkolu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası görevden uzaklaştırıldı.
23 Temmuz 2016'da gözaltına alındı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terör Şube Müdürlüğü nezaretinde tutulduğu sırada sağlığı bozuldu ve 28 Temmuz’da Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan yazılı açıklamaya göre, hastanedeki muayene sonrası “nezarethanede kalmasında sakınca olmadığı” raporu verildi ve tekrar nezarethaneye götürüldü.
5 Ağustos 2016’da Emniyet Müdürlüğünden 112 Acil Servis arandı, Açıkkolu ambulansla aynı hastaneye götürüldü. 5 Ağustos, sabah 06:00 sıralarında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
Savcılık “Gökhan Açıkkolu'nun şeker hastalığından tedavi gördüğü bilindiğinden gereken ilaçlarını almasına izin verilmişti. Açıkkolu'nun gözaltı sırasında fenalaşarak hayatını kaybetmesine ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca ayrı bir soruşturmaya başlandı” açıklamasını yaptı.
Avukat Erol Bayram bu soruşturma sonucunda önce “doğal yollarla ölüm” iddiasıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu karara itirazlarının kabul edildiğini ve soruşturmanın devam ettiğini belirtti.
Rapor: Travma vardı, işkence ve ölüm bağlantılı
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı, Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı bianet’e yaptığı açıklamada, ölümün ardından avukatının vakfa başvurduğunu ve buna dair bütüncül bir değerlendirme yaparak rapor hazırladıklarını ifade etti.
Otopsi raporu ile gözaltında olduğu muayene raporlarını inceleyen Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Açıkolu’nun kalp krizi geçirdiğini, ayrıca travma bulguları saptadıklarını, bu bulguların otopside de tanımlandığını ancak yorumlanmadığını” belirtti.
Prof. Dr. Korur Fincancı, değerlendirme sonucu hazırladıkları raporla ilgili de “Bütün olarak gözaltı muayeneleri ve otopsideki travma bulgularının incelenmesi sonucunda, gözaltı sürecinin varolan sağlık sorunlarını ağırlaştırdığını ve işkence ile ölüm arasında bir nedensellik bağı bulmuştuk” dedi.
Babası Ayhan Açıkkol, oğlunun şeker hastası olduğunu açıklamıştı.
8 Ağustos 2016’da Evrensel gazetesindeki köşesinde konuyla ilgili “Utanç” başlıklı bir yazı da yazan Şebnem Korur Fincancı, Açıkkolu’nun, “devletin yaşam hakkını koruma yükümlülüğüne rağmen, devletin koruması altındayken öldüğünü” ifade etmiş, yaşam hakkının ihlal edildiğini belirtmişti.
MEB Müsteşarı: Göreve iade edilmedi
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan ve Cumhuriyet gazetesi ile Grihat, Açıkkolu'nun görevine iade edildiğini yazdı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 7 Şubat 2018 tarihli E.2561776 sayılı kararı, 20 Şubat’ta okul müdürü tarafından, Açıkkolu’nun eşi Mümine Açıkollu’ya tebliğ edilmişti.
Ancak Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin Gökhan Açıkkolu'nun göreve iade edilmediğini, vefat ettiği için idari tedbirin kaldırıldığını sosyal medya hesabından açıkladı.
Tekin’in açıklaması şöyle:
“Dün ve bugün bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada, 15 Temmuz hain darbe girişiminin hemen sonrasında 19.07.2016 tarihinde Bakanlığımızca açığa alınan ve daha sonra adli makamlarca gözaltına alında tutulduğu sırada vefat eden Gökhan Açıkkollu hakkında tamamen idare hukuku bilmeyen ve okuduğunu anlamakta zorlananların ürettiği haberler yer aldı.
“Her ne sebeple olursa olsun bir insanın can kaybı üzüntü vericidir. Bu nedenle yakınlarına başsağlığı dilerim.
“Söz konusu haberlerde ve paylaşımlarda bu öğretmenin Bakanlığımızca açığa alındığı, daha sonra gözaltında iken vefat ettiği ancak vefat eden öğretmenin masum olduğunun anlaşıldığı ifadeleri yer almaktadır.
“Ancak haberlerde ve sosyal medyada yapılan paylaşımlarda yer alan bu ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. Adı geçen öğretmenin FETÖ ile irtibatlı olduğu yönünde hukuki karineler Bakanlığımızda mevcuttur.
“Gökhan Açıkkolu'nun 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gözaltında iken vefat ettiği ve bu nedenle 657 sayılı DMK 98. Maddesinde sıralanan memuriyet statüsünü kaybettiği için hakkında Bakanlığımızca yürütülen idari tedbirin uygulama imkanı kalmadığından kaldırılmıştır.
“Kişinin vefat etmesi dolayısıyla hakkında 667 sayılı KHK'nın 4. maddesinin f bendi hükümlerinin de uygulama kabiliyeti kalmadığından Bakanlığımızca kişinin görevden uzaklaştırma tedbiri KARARI kaldırılmıştır.
“Yani yapılan şey kişi artık devlet memuru olmadığı için yapılması gereken zorunlu bir idari işlemdir. İlgili öğretmen “suçsuz” falan bulunmamıştır.
“İlgili haberleri yapanlar keşke resmî yazımızı bir hukukçu ile paylaşsalar ve görüş alsalardı. Kuşkusuz iyiniyetli olsalardı bunu yaparlardı. Kamuoyuna duyurulur.” (AS)