Şırnak’taki bir eylemde polise taş attığı iddiasıyla tutuklanan 13 yaşındaki çocuğun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvurusu sonuçlandı.
AİHM, Türkiye’nin “özgürlük ve güvenlik hakkı” ile “örgütlenme özgürlüğünü” ihlal ettiğine hükmederek, Agit Demir’e toplam 10 bin 500 Euro maddi ve manevi tazminat ödemesine hükmetti.
Yetişkin mahpuslarla bir arada tutuldu
Şimdi 22 yaşında olan Agit Demir, olay sırasında 13 yaşındaydı.
Aralık 2009’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşulları protesto etmek amacıyla düzenlenen eylemde “güvenlik güçlerine taş attığı” suçlamasıyla 19 Ocak 2010’da tutuklandı, 13 Nisan 2010’da serbest bırakıldı.
Yargılama sonucunda Demir hakkında, “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla 1 yıl 15 gün hapis cezasına hükmedildi, ceza ertelendi.
Agit Demir, tutuklu yargılandığı süre ve adil yargılama yapılmadığı gerekçeleriyle AİHM’e başvurdu.
Başvurusunda, 18 yaşından küçük olmasına rağmen cezaevinde yetişkinlerle birlikte tutulduğunu, bunun sonucunda ciddi psikolojik sorunlar yaşadığını, ayrıca tutukluluğu boyunca okul hayatına devam edemediğini belirtti.
AİHM: Çocuğun tutuklanması “son önlem” olmalı
5 Mayıs 2010’da yapılan başvuru bugün sonuçlandı.
AİHM, Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5/1. maddesindeki özgürlük ve güvenlik hakkı ile 11. maddesindeki toplanma ve örgütlenme hakkını ihlal ettiğine hükmetti.
Türkiye Demir’e 7 bin 500 Euro manevi, 3 bin Euro maddi tazminat ödeyecek.
Mahkemenin kararında, bir çocuğun tutuklanmasının ancak başvurulabilecek son önlem olduğu ve ancak adli kontrol uygulamalarının yetersiz kalacağı durumlarda uygulanması gerektiği ifade edildi. Bu davada ise 13 yaşındaki Demir’in tutuklanmış olmasının “başvurulacak son uygulama” niteliği taşımadığı, tutuklanma öncesinde alternatif önlemlerin gözönüne alınmadığı belirtildi.
AİHM, Demir’in tutuklanmasını Sözleşme’nin öngördüğü hukuka aykırı olarak tanımladı.
“Sosyal ihtiyacın bastırılmasına karşı bir yanıt”
Mahkeme ayrıca “Demir’in gösteride güvenlik güçlerine taş atmış olmasına ve bunun siyasi bir tartışma sınırlarını aşmasına rağmen, bu eylemin sosyal ihtiyacın bastırılmasına karşı bir yanıt olduğu” yorumunu yaptı.
AİHM, Demir’in yaşındaki bir çocuğun tutuklanması ve hapis cezası verilmesiyle ilgili de Gülcü kararına atıfta bulunarak, hapisteki sürenin olabildiğince az tutulması gerekliliğine dikkat çekti ve Demir’in iki ay tutuklu kalmasını “orantısız” olarak tanımladı.
Yerel mahkemenin Demir’in yaşını gözönünde bulundurmadığını ifade eden AİHM, Demir’in tutuklu kaldığı iki ay boyunca da üç yıllık hapis cezası tehdidiyle karşı karşıya olduğunu hatırlattı.
Hükümetin mahkemeye yanıtının tatmin edici olmadığını belirten AİHM, Demir’in tutuklanmasının orantısızlığının altını çizdi ve Türkiye’nin Sözleşme’nin 11. maddesindeki toplanma ve örgütlenme hakkını da ihlal ettiğine hükmetti. (AS)