Anayasa Mahkemesi (AYM), tutuklu gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay'ın kişi hürriyeti ile basın ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Mehmet Altan kararı
Altan’ın başvurusunu değerlendiren AYM kararında şunlara değindi:
* AYM, Anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü fıkrasına göre tutuklamanın ancak “suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler” bakımından mümkün olduğunu vurguladı. “Suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin bulunduğunun kabul edilebilmesi için suçlama, kuvvetli sayılabilecek inandırıcı delillerle desteklenmelidir” dedi.
* Davaya konu “Balyoz’un Anlamı” yazısının 2010’da Star Gazetesi’nde yayımlandığını, davaya konu olan 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce yayınlanan Can Erzincan TV’deki konuşmasının kamuoyunu darbeye hazırlamayı amaçladığı, Türbülans yazında darbe girişiminin “FETÖ/PDY mensuplarından” şüphelendiği ve sonrasında alınan tedbirleri eleştirdiği belirtildi.
* AYM soruşturma makamının iddialarına yönelik olgusal temellin ortaya konmadığını vurguladı.
* Somut olayda "suç işlendiğine dair kuvvetli belirti"nin yeterince ortaya konulamadığı sonucuna varan AYM, “Anayasa'nın 15. maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde de- başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir” dedi.
* AYM, soruşturma sürecinde Altan’a yazı ve konuşmalarına yönelik soruların sorulduğunu, esas olarak bu yazı ve konuşmalarla suçlandığını belirterek “Tutuklama tedbirinin bu yazı ve konuşmaların içeriğinden bağımsız olarak kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı yanında ifade ve basın özgürlüklerine yönelik de bir müdahale oluşturduğu anlaşılmaktadır” dendi.
* İfade ve basın özgürlüklerine müdahale eden tedbir, “zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamalı ve başvurulabilecek en son çare” olmalıdır diyen AYM, tutuklama kararının gerekçelerinde bu “zorlayıcı toplumsal ihtiyaç”ın ne olduğunun anlaşılmadığını, bu müdahalenin basın ve ifade özgürlüğü açısından “caydırıcı etkisi olduğunu” vurguladı.
* OHAL döneminde temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulmasını ve sınırlandırılmasını düzenleyen Anayasa'nın 15. maddesinin de bu müdahaleyi meşru kılmadığını belirten AYM “Başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verilmiştir” dendi.
Şahin Alpay kararı
AYM, Alpay ile ilgili kararındaysa şunlara değindi:
* AYM tutuklama kararında, hangi yazı veya sosyal medya paylaşımının “suç” kapsamında olduğuna ilişkin bir değerlendirme yapıldığını, iddianamede de Alpay’ın hangi yazılarının suçlamaya konu edildiği belirtilmediğini, sosyal medya paylaşımlarına yer verilmediğini belirtti.
* Suçlamaya konu yazılarda hükümetin görevden zorla uzaklaştırılması gerektiği yönünde bir ifade yer almadığını belirten AYM ”Aksine başvurucu, bu yazılarında iktidar partisinin oy kaybettiğine ve hükümetin seçim yoluyla değişeceğine dair öngörülerde bulunmuştur. Başvurucu darbe teşebbüsünden bir gün önceki yazısında da darbeye karşı olduğu yönündeki görüşlerini açıklamıştır” dedi.
* Yazıların “FETÖ/PDY'nin amaçlarına hizmet etmek için yazıldığının kabulünü gerektiren nedenler tutuklama kararında veya iddianamede somut olgularla açıklanmadığını” söyleyen AYM, bu yazıların Zaman gazetesinde yayınlanmasının örgüt amaçlarını bilerek bu doğrultuda yazıldığı anlamına gelemeyeceğini belirtti.
* “Olayda suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin yeterince ortaya konulamadığı, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır” diyen AYMi Alpay’ın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
* Alpay’ın tutuklanarak ifade ve basın özgürlüklerine müdahale edilmesinin hangi "zorlayıcı toplumsal ihtiyaç"tan kaynaklandığı ve demokratik toplum düzeninde neden gerekli olduğu somut olayın özelliklerinden ve tutuklama kararının gerekçelerinden anlaşılamadığını söyleyen mahkeme tutuklama tedbirinin ayrıca ifade ve basın özgürlüğü üzerinde caydırıcı etki doğurabileceğini belirtti.
* AYM “Alpay’ın ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verilmiştir” dedi. (EA)