Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, Elazığ T Tipi Cezaevi’ndeki kadın mahpusların açlık grevinin 57. gününde olduğunu hatırlatarak, Meclis araştırması açılması için önerge verdi.
Önergenin gerekçesi, “Cezaevinde yaşanan hak ihlallerinin tespit edilmesi ve sağlık riski sınırına girmiş bulunan açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin insani yol ve yöntemlerle karşılanabilmesinin yollarının araştırılması” olarak açıklandı.
TIKLAYIN - Diyarbakır Barosu: Elazığ Cezaevindeki Açlık Grevi 51. Gününde
Hapishanedeki kötü muamele ve hak ihlallerinin son bulması amacıyla altı kadın mahpus, 10 Kasım 2017’de açlık grevine başladı. 10 Aralık 2017’de dört kadın mahpus daha açlık grevine katıldı.
“Sağlık durumları kötüye gidiyor”
Ayçan İrmez, önergesinde, kadın mahpusların taleplerini şöyle açıkladı:
“Mahpuslar, OHAL koşullarıyla ağırlaşan cezaevi koşullarının iyileştirilmesi, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri uygulamalarından vazgeçilmesi, cezaevlerinde yaşanan insanlık dışı uygulamaların son bulması amacıyla açlık grevi eylemine başladı.
“Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 10 kadın mahpusun süresiz ve dönüşümsüz olarak devam ettiği açlık grevi bugün itibariyle 57. gününe girdi.
“Açlık grevine giren kadın tutuklu ve hükümlülerinin sağlık durumlarının kötüye gittiği, kilo kaybından kaynaklı olarak yaşamsal fonksiyonlarının zayıfladığı ve ciddi sağlık sorunlarının başladığı biliniyor.
“Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerinde bulunan tutuklu haklarını sağlamada sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir.
“Mahpusların sağlığı ve güvenliği ile ilgili kamuoyu tedirgin olduğu halde Adalet Bakanlığı tarafından henüz tatmin edici hiçbir açıklama yapılmamış olması kaygılarımızı artırıyor.”
İrmez, açlık grevindeki mahpusların talepleri karşılanıncaya kadar eylemlerini devam ettirmeye kararlı olduklarını dile getirdiklerini belirtti:
“Can kaybı ve kalıcı sağlık sorunlarının oluşma riski var. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin tespit edilmesi ve süregelen açlık grevi eylemcilerinin talepleri ile ilgili adalet bakanlığının mahpuslar ile diyaloğa geçmesi ve sorunların müzakere edilerek çözülebilmesi için acilen bir araştırma komisyonunun kurulması hayati derecede önem arz ediyor.”
“Kimlik taşıma zorunluluğu, hukuk dışı ve onur kırıcı”
Diyarbakır Barosu da açlık grevindeki mahpuslarla yaptıkları görüşmenin ardından hak ihlalleriyle ilgili şu bilgileri vermişti:
“Cezaevi idaresince, uzun bir süre önce tutuklu ve hükümlülere yönelik cezaevinin koğuş dışında kalan kısımlarında kimlik taşıma zorunluluğu getirildi. Bu uygulama, tutuklu ve hükümlüler tarafından haksız, hukuk dışı, onur kırıcı ve gayri insani olarak kabul ediliyor.
“Bu uygulamayı kabul etmeyen ve kimlik taşımayı reddeden tutuklu ve hükümlülerin, koğuş dışında bulunan görüşme, iletişim, hobi faaliyetine, havalandırma ve avukat görüş alanlarına cezaevi personelleri tarafından çıkarılmadıkları ve fiilen bu haklarını kullanmaktan, cezaevi idaresi tarafından mahrum bırakıldıkları ifade edildi.
“Cezaevinin koğuş dışındaki alanlarında kimlik taşıma zorunluluğu getirilmesi üzerine yaşanan sorun ve hak ihlallerinin çözülememiş olması nedeniyle, bazı tutuklu ve hükümlüler süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladı.” (AS)