Cumartesi Anneleri/İnsanları, bugün de her Cumartesi olduğu gibi saat 12.00’de İstanbul, Beyoğlu’ndaki Galatasaray Meydanındaydı.
24 yıl önce gözaltında kaybedilen Üzeyir Kurt’un akıbetini soran Cumartesi İnsanları, “Bu hafta 24 yıldır devletin hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediği uluslararası mahkeme tarafından da tespit edilen Üzeyir Kurt dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz” dedi.
Basın açıklaması öncesinde, Üzeyir Kurt’un oğlu Faruk Kurt’un mektubu okundu.
Mektupta Faruk Kurt “Babam kaybedildiğinde ben dört yaşındaydım. Çocukluğumu sensiz geçirdiğim hayallerimin kahramanı babam…” diyor.
Bugünkü eylemde ayrıca, Üzeyir Kurt’un annesi Koçeri Kurt’un birinci ölüm yıldönümü olduğu hatırlatıldı.
Kardeşi Abdülkadir Kurt da işkencede öldürüldü
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un hazırladığı basın açıklamasında, Kurt’un kaybedilişi şöyle anlatıldı:
“Üzeyir Kurt Bismil’in Ağıllı (Birike) köyünde yaşıyordu, yedi çocuğu vardı.
“24 Kasım 2013’te Yüzbaşı İzzet Cural komutasındaki askerler köye baskın düzenledi. Üzeyir Kurt akrabasının evinden gözaltına alındı. Operasyon devam ettiği için iki gün boyunca askerler tarafından köydeki bir evde tutuldu.
“25 Kasım 1993’te annesi Koçeri Kurt oğluna çorap ve ceket götürdüğünde Üzeyir Kurt’u tutulduğu evin önünde çok sayıda asker ve korucu arasında gördü. Üzeyir’in yüzünde darp izleri vardı. Bu Koçeri Kurt’un oğlunu son görüşü oldu.
“Günlerce oğlundan haber alamayan Koçeri Kurt, 30 Kasım 1993 tarihinde Bismil Cumhuriyet Başsavcısı Rıdvan Yıldırım’a başvurarak oğlunun nerede olduğunun araştırılmasını istedi.
“Koçeri Kurt aynı gün Jandarma Komutanlığına da başvurdu. Jandarma Komutanlığı başvuru dilekçesine Üzeyir Kurt’un gözaltına alınmadığına ve PKK tarafından kaçırıldığına dair not düştü.
“Bismil’de sonuç alamayan Koçeri Kurt 14 Aralık 1993’te Diyarbakır DGM Savcılığı'na başvurdu. Orada da kendisine Üzeyir Kurt'un gözaltına alındığına dair kayıt bulunmadığı cevabı verildi. 21 Mart 1994 tarihinde Bismil Cumhuriyet Savcısı ‘suçun PKK tarafından işlendiği’ iddiasıyla görevsizlik kararı verdi. Kurt ailesi Üzeyir Kurt’un akıbetini aydınlatacak etkin bir iç hukuk yolundan mahrum bırakıldı.
“11 Mayıs 1994 tarihinde İHD avukatlarınca AİHM’e taşınan davada Mahkeme; yetkililer tarafından başvuranın şikayetine dair herhangi bir etkin araştırmanın yapılmadığı ve ailenin gözaltına alınan oğullarının akıbetine ilişkin resmi bir bilgiye ulaşamamanın acısı ile baş başa bırakıldığı kaydını düştü. Üzeyir Kurt’un 25 Kasım 1993 tarihinde güvenlik güçlerince gözaltına alınmış olduğunu tespit eden Mahkeme; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3-5-13 ve 25. maddelerinin ihlal edildiğine karar vererek Türkiye’yi mahkum etti.
“21 Kasım 2014’teki AİHM mahkûmiyetine rağmen Bismil Cumhuriyet Başsavcılığı Üzeyir Kurt’un gözaltında kaybedilmesine ilişkin yürüttüğü soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. 16 Mayıs 2015’te bu karara yapılan itiraz da Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildi.
“İzzet Cural’ın Bismil Komando Bölük Komutanı olduğu dönemde Bismil’de Üzeyir Kurt, Arap Güven, İsmail Tunç, Musa Koluman, Şehmus Yüksel, Selahattin Akbulut, Turgut Yenisoy, Mehmet Selim Acar gözaltında kaybedildi.
“Üzeyir Kurt’un kardeşi Abdulkadir Kurt işkence ile öldürüldü. Çok sayıda infaz yaşandı. Ama İzzet Cural hiçbir soruşturmaya uğramadı, aksine terfi etti. Jandarma Genel Komutanlığı’nda Daire Başkanlığına kadar yükseldi.
“Annesi Koçeri Kurt bir yıl önce, 15 Aralık 2016’da aramızdan ayrıldı. 89 yaşında kaybettiğimiz Koçeri Kurt son nefesine kadar işkencede öldürülen oğlu Abdulkadir ve gözaltında kaybedilen oğlu Üzeyir Kurt için adalet aradı. Koçeri Kurt’un hakikat ve adalet talebi bizimle sürecek.” (AS)