“Kamuoyuna Göre, Gülmen ile Özakça’nın Eylemleri Hukuki ve Meşru”

Ankara’da bir araya gelen emek ve meslek örgütleri, açlık grevinin 77. gününde olan ve bir gündür tutuklu bulunan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yla ilgili açıklama yaptı.

Açıklamada, Gülmen ve Özakça’nın serbest bırakılarak taleplerinin kabul edilmesi istendi.

Ankara Tabip Odası’nda gerçekleştirilen basın toplantısına Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara Bölge Temsilciliği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, Ankara Tabip Odası, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ankara İl Koordinasyon Kurulu ve Ankara Serbest Muhasebeci ve Müşavirleri Odası’nın temsilcileri katıldı.

TIKLAYIN - NURİYE GÜLMEN VE SEMİH ÖZAKÇA TUTUKLANDI

Bugün açlık grevinin 77. gününde olan eğitimciler Gülmen ve Özakça, dün akşam “tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verecekleri ve eylemlerin ceza süreleri dikkate alındığında adli kontrol koruma tedbirlerinin yetersiz kalacağı” gerekçesiyle tutuklandı.

TIKLAYIN - AÇLIK GREVİNDE 70. GÜN: GÜLMEN VE ÖZAKÇA KİMDİR?

“Tutuklanmaları, siyasi bir karar”

Emek ve meslek örgütleri adına ortak açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Devrim Kahraman, söze, “Gülmen ve Özakça’nın açlık grevinin 76. gününde gece yarısı evlerinin kapılarının kırılarak, Yüksek Caddesi’nde oturma eylemi yapılanların da yerlerde sürüklenerek gözaltına alınmasını kınıyoruz” diye başladı.

“Bildiğiniz gibi, Gülmen ve Özakça ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçundan tutuklandı. Bu kararın siyasi bir karar olduğu aşikar.

“Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın KESK üyesi birer eğitimci olduklarını, yaptıkları eylemlerin hukuki ve meşru olduğunu kamuoyu çok iyi biliyor.

“Şayet hükümet bu eylemleri sonlandırmayı hedefliyorsa, eylemcilere yönelik suç üretmek yerine, eylem yapılmasına neden olan hukuksuzlukları ortadan kaldırmalı ve eylemcilerin taleplerini karşılamalıdır.

“Muhalif olduğu için atılanlar işe iade edilmeli”

“Olağanüstü Hal ile birlikte çıkarılan kanun hükmünde kararnameler ile 105 bin kamu emekçisiyle birlikte kayyum atanan belediyelerde binlerce belediye işçisi de işten atıldı.

“Ankara, Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önü, sıkıyönetim ilan edilmişçesine ablukaya alındı. Caddede bulunan anıt, insan haklarını temsil ediyor. Caddede uygulanan polis şiddeti ve abluka ise anıt önünde sergilenen insan hakları düşmanlığının bir vesikası. Anıt önüne giden herkes, milletvekilleri de dahil, polis şiddetine maruz kaldı.

“Hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını savunuyoruz ve adil mahkemeler istiyoruz. Gülmen ve Özakça’nın talepleri ivedilikle kabul edilmeli, muhalif kimlikleri nedeniyle işten atılan tüm kamu çalışanları da görevlerine iade edilmeli.” (AS)