İnsan Hakları Derneği (İHD) kurucularından ve yöneticilerinden Ayşe Nur Zarakolu adına verilen 15. Ayşe Nur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri, İHD İstanbul şubesinde gerçekleşen törenle sahiplerine verildi.
Törende Zarakolu'nun hayat hikayesini ve insan hakları mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Bu sene 15’incisi verilen ödüllere mahpus gazeteciler Kadri Gürsel, Mehmet Altan, Ahmet Altan ve İnan Kızılkaya, HDP’li tutuklu vekiller adına HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Belge Yayınları adına Sinan Zarakolu, 12 Aralık 2016'da evine baskın yapılan 20 Aralık'ta tutuklanan Mersin İHD Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, KHK ile ihraç edilen emekçiler adına KESK Şubeler Platformu ve Şengal’de vurularak öldürülen gazeteci Nujiyan Erhan layık görüldü.
Böylece bu yıl dokuz ödülün altısı kişilere verilirken, ikisi kurumlara ve biri HDP'li tutuklu ve hükümlü vekillere dağıtılmış oldu.
TIKLAYIN - AYŞE NUR ZARAKOLU ÖDÜLÜNÜ ALAN TUTUKLU GAZETECİLERDEN MESAJLAR
Gazioğlu: Zarakolu tarihi çalınanların sesi
Törende açılış konuşmasını yapan İHD İstanbul şube başkanı Derya Gazioğlu Keskin, Zarakolu'nun "hakkı alınanların, tarihi çalınanların sesi" olduğunu söyleyerek şu ifadelere yer verdi:
“Bu yıl 15. ödül törenimizi düzenlerken, iki gün önce Belge yayınları basıldı ve binlerce kitabına el konuldu. Bu ironik durum, halen düşünce özgürlüğü üzerindeki saldırılar devam etmekte, kitaplar toplatılmakta, çocuklar öldürülmeye devam edilmekte. Bizler halen kayıplarımızın kemikleri için mücadele etmekteyiz.”
Faruk Eren: Tutuklu arkadaşlarımıza teşekkür borcumuz var
Tutuklu gazeteci Kadri Gürsel’in ödülü gazeteci Faruk Eren tarafından Gürsel’in eşi Nazire Gürsel’e teslim edildi. Eren, ödülü vermeden bütün tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını talep etti
"Hapishanelerde tutulan arkadaşlarımıza gazetecilik adına teşekkür borcumuz var. Bir an evvel kavuşmak dileğiyle.
Nazire Gürsel: Bu ödül her zaman çetin şartlarda verildi
Nazire Gürsel de kısa bir konuşma yaptı:
"Türkiye'de insan haklarını savunmak her zaman çetindi ve bu ödül her zaman çetin şartlarda verildi. Ben özellikle son iki yılı ayrı tutmak isterim. Çünkü son iki yıldır memleketimiz insan hakları ihlali kasırgasıyla karşı karşıya. Önüne aldığını sürükleyip götürüyor. Akademisyenler, seçilmiş milletvekilleri, etliye sütlüye karışmayan vatandaş dahi bu ihlallerden nasibini alıyor.
"Umarım bir gün ödüller daha az çetin koşullarda verilebilir.
Eren Keskin: Kırmızı çizgilere karşı mücadele eden bir insan
Tutuklu gazeteciler Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın ödülleri İHD eş genel başkanı Eren Keskin tarafından avukatları Veysel Ok ve Engin Cinmen’e verildi. Cinmen ve Ok Altan kardeşlerin cezaevinden gönderdikleri mesajları okudu.
Keskin, ödülleri Altan kardeşlere vermekten gurur duyduğunu söyledi.
“Ahmet Altan bu sistemin kırmızı çizgilerine karşı mücadele eden bir insandır. Altan'ın benim için iki önemi var. Birincisi, bu coğrafyanın gelmiş geçmiş en büyük baskılarını yaşayan yayın organımız Özgür Gündem bombalandığında yanımızda olan birkaç aydın ve yazarın başında geliyordu Ahmet Altan. Sokaklarda Özgür Gündem sattıkları günleri çok iyi hatırlıyorum.
"İkincisi, benim Sevgi İnce diye bir müvekkilim vardı. Yıllar önce abisini özlediği için dağa onun yanına giderken 13-14 yaşında, bir çatışmanın ortasında kalan ve başında şarapnel parçalarıyla işkence görüp cezaevine konulan bir kızdı. Onun hikayesi Ahmet Altan'ı o kadar çok etkiledi ki günlerce, aylarca onun için yazdı. Onun yazılarıyla Sevgi İnce'yi cezaevinden çıkarmak zorunda kaldılar.
"Bugün cezaevinde. Ama orada da hiçbir şey umurunda olmadan yazılarına devam ediyormuş. Ona ve insan hakları savunucularını en zor zamanlarında yalnız bırakmayan, düşünceleriyle ufkumuzu açan Mehmet Altan’a da bu ödülü vermekten gurur duyuyorum.
Ergin Cinmen: Düşünce özgürlüğüne böyle bir saldırı görmedim
Ergin Cinmen ise Mehmet Altan’ın sadece avukatı değil 30 yıldır arkadaşı olduğunu belirterek tanışma hikayelerini anlattı.
“90'lı yıllarda emniyette bir genç öldürülmüştü. Gazeteler de yazmıyordu ama o davanın duruşmalarından iki üç satır bahsediliyordu. Bu arada bir köşe yazarı bu küçücük haberi bir makale haline getiriyordu. Bakıyorduk ki Mehmet Altan. Yine bir haber çıktı ve o küçücük haberi de kocaman bir makale haline getirdi. Sonunda onu arayıp bu ne duyarlılık dedim. Böyle başladı dostluğumuz.
"Ben ifade yerine düşünce özgürlüğünü kullanmak istiyorum. Çünkü hem Mehmet Altan'a hem Ahmet Altan'a yazmış oldukları yazılar değil o yazılarla ne demek istediklerini sordular hep. Ellerinde bir makine olsa kafalarının içine takıp düşünceye göre yargılama yapabilecek durumdalar. Ben çok çalkantılı dönemlerde avukatlık yaptım ama düşünce özgürlüğüne böylesine bir saldırının yaşandığı dönemi görmedim.”
Nezihe Tanrıverdi: Eşimle gurur duyuyorum
Tutuklu olan İHD Mersin şube başkanı Ali Tanrıverdi adına ödülü eşi Nezihe Tanrıverdi teslim aldı.
Tanrıverdi İHD’ye teşekkür ederek, "Ben bu ödülü tutsak olan özgürlük ve demokrasi savaşçıları adına alıyorum. Eşime de beni bu yolda yetiştirdiği ve önünde yürüttüğü için çok teşekkür ediyor ve gurur duyuyorum” dedi.
Rojda Oğuz: Nujiyan kadın özgürlük mücadelesinin objektifiydi
Öldürülen gazeteci Nujiyan Erhan’ın ödülü, Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun tarafından gazeteci Rojda Oğuz’a verildi. Tosun ödülü verirken şöyle konuştu:
“Nujiyan için ödülü vermek hem çok zor hem çok anlamlı. O zorluk içinde gazetecilik yapan ve orada olan gençlerimize selam ve saygı gönderiyorum. Orada yaşamını yitiren tüm canlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Belki buraya yakışmayacak ama KDP artık elini Kürtlerden çeksin. Edi bese!”
Gazete Sujin çalışanı Oğuz ise Nujiyan Erhan adına ödül almanın gurur olduğunu söyledi.
“Nujiyan Şengal'de bir gazeteciydi ve oradaki kadınların sesiydi. Kadın özgürlük mücadelesinin objektifiydi. Biz de onun bıraktığı yerden bayrağını devralarak devam edeceğiz. İHD'nin bu ödülü Gazete Sujin olarak bize takdim etmesini çok değerli ve anlamlı buluyorum.”
Yonca Şık: Tutuklu Ahmet adına tutuklu İnan için ödül veriyorum
Tutuklu gazeteci İnan Kızılkaya adına ödülü gazeteci Reyhan Hacıoğlu’na tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın eşi Yonca Şık verdi. Hacıoğlu, Kızılkaya’nın törene gönderdiği mesajı okudu. Ahmet Şık adına ödülü veren Yonca Şık, tüm gazeteciler için özgürlük talebini dile getirdi.
"Birkaç gün önce Ayşe Nur Zarakolu'nun kurucusu olduğu yayınevine polis baskın düzenledi ve 2000 kitaba bomba muamelesi yaparak el koydu. Bu ülkede gazetecilik yapmanın, hakikati dile getirmenin ne kadar zor olduğunu, ifade özgürlüğünün kullanımına karşı baskıları biz en ağır şekilde Özgür Gündem'in serüveninden biliyoruz.
"Türkiye'de gazetecilik yapmak hiçbir zaman kolay olmadı. İnan da Özgür Gündem'in son kuşak gazetecilerinden birisi ve onun da hikayesi farklı olmadı. Bugün tutuklu Ahmet adına ödülü tutuklu İnan adına Reyhan'a veriyorum. Umarım bütün tutuklu gazeteciler özgürlüklerine kavuşurlar.”
Hacıoğlu ise Kızılkaya’nın mesajını okumadan önce, "Bu ödülün İnan şahsında gerçeklerin peşinde koşan, bu uğurda canlarını ve özgürlüklerini veren bütün gazetecilere atfedilmesi gerekiyor” dedi.
Serpil Kemalbay: Yüksekdağ eş genel başkanımızdır
Tutuklu Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanı Figen Yüksekdağ adına ödülü HDP eş genel başkan vekili Serpil Kemalbay’a verildi.
Ödülü teslim eden Gülseren Yoleri, sistem ve iktidarın kendinden yana olmayan her düşünce ve ifadeye saldırdığını belirterek en görünür halinin gazeteciler ve siyasetçiler üzerinde olduğunu söyledi.
“Ayşe Nur Zarakolu’nun cesareti ve azmiyle yürüttüğü mücadele HDP’nin mücadelesiyle burada birleşiyor. Dolayısıyla bu ödülü kendilerine vermekten gurur duyuyorum.
Ödülü alan Kemalbay ise, Yüksekdağ’ın hala eş genel başkanları olduğunu ve öyle de kalacağını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Bu çok değerli bir ödül. Eş genel başkanımız da bu ödülü almaktan gurur duyduğunu iletmemi istedi. Yüksekdağ'ın hayat hikayesi bir mücadele tarihidir.
"Bütün vekiller, siyasi tutsaklar bizim onurumuzdur. Bize bulaşan cesaretleriyle bu mücadeleyi büyüteceğiz ve bu umut gemisi limana ulaşacak.”
Ercan Kanar: Bunlar Nazi kararnameleridir
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen emekçiler adına KESK İstanbul Şubeler Platformu’ndan 686 KHK ile işine son verilen Nuray Şimşek, ödülü avukat Ercan Kanar’ın elinden aldı. Kanar ödülü vermeden yaptığı konuşmada Belge Yayınevi’ne yapılan baskın için geçmiş olsun diledi.
"OHAL KHK'sı dememek gerekir. Bunlar Nazi kararnameleridir. OHAL'in ilanının, devam ettirilmesinin ve ilanından bu yana çıkarılan kararnamelerin hukuki bir meşruiyeti olmadığını Birleşmiş Milletler insan hakları komiseri de Avrupa Konseyi insan hakları yüksek komiseri de vurguladı. Biz insan hakları savunucuları ve özgürlükçü hukukçular olarak da OHAL'in meşru olmadığını söyledik.
"Kamudan muhaliflerin ihracı anayasanın en az on maddesine aykırıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve ILO sözleşmesine de aykırıdır. Haziran ayında gerçekleşecek ILO toplantısında Türkiye'yi inceleme kararı muhtemelen çıkacaktır.”
Ödülü alan Şimşek ise şu ifadelere yer verdi:
“Kimsenin kimseyle konuşmadığı, dinlemediği, düşünceyi ifade etmenin, konuşmanın suç olduğu bir zamanda Ayşe Nur Zarakolu adına verilen bir ödülü almak biz KESK'li emekçiler için büyük bir onur.
"Bu ödülü 62 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, Malatya'da her gün gözaltına alınmalarına rağmen alana çıkan direnişçi yoldaşlarımız, Cevahir AVM önünde direnen Nazife Onay, İstanbul'da Kadıköy, Bakırköy haftanın altı günü direnen bütün KESK'li emekçiler adına alıyorum.
"Direne direne kazanacağız ve mutlaka geri döneceğiz.
Sinan Zarakolu: Ne yapıyorsak yapmaya devam etmemiz gerekiyor
Belge Yayınları’na verilen ödülü alan Sinan Zarakolu, yayınevine yapılan baskını hatırlatarak çok fazla acı yaşandığını dolayısıyla “Bunun içerisinde biz canımızın azıcık sıkılmasından utanırız” dedi.
“Kızımın okuluna veli toplantısına çağrıldığımda işittiğim bir yorum var: Ne yapıyorsa yapmaya devam etsin. Ne yapıyorsak yapmaya devam etmemiz gerekiyormuş; bu ödülü o anlamda algılıyoruz.
“Dünya kadar acı var. Buna karşı da gösterilen müthiş bir direnç ve faaliyet var. Dolayısıyla bunun içerisinde biz azıcık dahi canımızın sıkılmasından utanırız. O yüzden Belge Yayınevi olarak konuyu o şekilde algıladığımızın bilinmesini isteriz.
Ümit Efe ise “Bu ödülü Belge Yayınları’na verirken zulmün biteceği, mücadelemizin devamının bunun önüne geçeceği inancını paylaşmak istiyorum” diyerek ödülü verdi. (TP/HK)
Ayşe Nur Zarakolu kimdir?İnsan hakları savunucusu, Belge Yayınlarının sahibi Ayşe Nur Zarakolu, 28 Ocak 2002'de kanser hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdi. Ayşe Nur Zarakolu Düşünce Özgürlüğü ödülleri, düşünce ve ifade özgürlüğü uğruna kendi mesleki alanında da ölümüne kadar mücadele veren, Türkiye'de düşünce özgürlüğü alanının genişlemesine katkıda bulunan İHD kurucularından ve yöneticilerinden Zarakolu anısına 2002'de verilmeye başlandı. Ragıp Zarakolu'nun "Bir Yayıncının Portresi: Ayşe Nur Zarakolu" yazısı için tıklayınız |