Haberin İngilizcesi ve Kürtçesi için tıklayın
Özel rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimde yaşanan sorunları, raporları bu kurumlara para ya da yardım karşılığı verenler değil bu eğitimi almak için özel çaba harcayan öğrenciler ve aileleri en yakından biliyor.
Eğitime gelmeyen engelli bireyler için devletin verdiği ödeneği alan kurumların oluşturduğu sistem eğitim almak isteyen engelliler ve aileleri için aşılması bir engel olarak duruyor. Bingöl'de eğitim alan engelliler ve aileleri dinledik.
Öğrenci Kılıç anlatıyor
Gülseren Kılıç 14 yaşında, ayaklarındaki güçsüzlük nedeniyle koltuk değnekleri ile ayakta durmaya çalışıyor. Beş yıl önce ayağında başlayan güçsüzlük nedeniyle rehabilitasyon merkezine gitmeye başlamış, halen tedavisi sürüyor.
Kılıç, rehabilitasyon merkezinde kaydı olan bazı kişileri hiç görmediğini, eğitime katılmadıklarını aktarıyor.
Fiziki yapı yetersiz
Kılıç, rehabilitasyon merkezlerinde fiziki koşulların yetersizliğinden de şikayetçi.
“Bazı merkezlerde asansör yok ve zor durumda olan arkadaşlarımız, merdivenlerden ya kendi başlarına ya da başkalarının yardımı ile çıkmak zorunda kalıyor. Merkezde yürüyüş bandı yok.
"Bizlere fizik ve hareketler açısından yeterli eğitim verilmiyor. Hastalığımla ilgili daha kısa da sürede ilerleme kaydedebilirken, teknik cihaz eksikliği yüzünden tedavim de uzuyor. Ders saatleri de yetersiz."
Öğrenci A. anlatıyor
Özel rehabilitasyon merkezinde eğitim gören bir öğrenci A.nın anlattıkları yaşanan ihmalleri gözler önüne seriyor. Bölgede bulunan özel rehabilitasyon merkezlerinin, çoğunun fiziki yapısının yeterli olmadığına dikkat çekerek, bu merkezlerin kendilerine ticari yaklaştığının farkında.
“Rapor isterken çok iyiler. Sürekli bizim peşimizde dolaşıyorlar. Rapor aldıktan sonra ise her şey değişiyor” sözleri ile karşılaştıkları tutumları anlatarak, en çok sorunu zihinsel engellilerin yaşadığını belirtiyor.
“Örneğin ortopedik raporu olan öğrenci okulu beğenmezse, eğitimden memnun olmazsa okuldan kendisi ayrılabiliyor. Ama zihinsel engelli olanlar, bunu yapamıyor.
"Zihinsel engelliler, ailelerin onayı ile okuldan ayrılabiliyor. Okul yönetimi bu öğrencilerin aileleri ile ilişkilerini çok iyi tutuyor. Aile genellikle para ile ikna oluyor. Ama tüm aileler böyle değil. Zaten okul yönetimi, hangi ailelerin ikna olacağını çok iyi biliyor.”
“Öğrenciler para ile ikna ediliyor”
Başka okullarda kalan arkadaşlarının şikayetçi olmasına rağmen okuldan ayrılamadığını anlatan öğrenci A., bir arkadaşı ile yaşadığı diyaloğu anlattı:
“Bir arkadaşım var. Kaldığı okuldan memnun değil. Hocalardan, müdürden, eğitimden şikayetçi. Şikayetçiysen ayrıl dedim. Ama ayrılamıyor. Çünkü özel rehabilitasyon merkezi açık öğretim kayıt parasını veriyor. Dedim ki baban o parayı veremiyor mu? ‘Hayır. O parayı ödeyemez’ diyor. O para için orada kalıyor. Bir şekilde para ile ikna ediliyor.”
Evde olan öğrenci, okulda gibi gösteriliyor
Öğrenci A. özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde okula gelmeden, derse katılmış gibi gösterilen öğrencilerin olduğunu söylüyor.
“Bir kısım aile, gerçekten eğitim istiyor. Bazı aileler ise tam tersine davranıyor. Özellikle köylerde olan aileler, pek eğitimle ilgilenmiyor. ‘Çocuğum gitsin, para gelsin’ yeterlidir diyor. Bu çocukların raporları alınarak okula kayıtları yaptırılıyor.
"Öğrenci evinde otururken, eğitim almış gibi gösteriliyor.”
Veliler tepkili
Eğitimcilerin duyarlı olmasını istediği veliler ise tepkili. Şehir veya kırsal alanda yaşayan, kimi okuma yazma bilmeyen veliler, çocuklarının ders programlarını takip etmelerinin imkânsız olduğunu belirtiyor.
Ay sonunda çocuklarının eğitim gördüğü kurum görevlilerinin, getirdiği belgeleri neden imzaladıklarını bile bilmediklerini ifade eden veliler, bu sorunun Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çözülmesini istiyor.
"Babam ne için İmza attığını bilmiyor"
Ramazan Borlukan (38), geçimini garsonluk yaparak sağlıyor.
Zihinsel engelli kardeşi özel bir rehabilitasyon merkezinde eğitim görüyor.
Babasının yaşlı olduğunu, okuma yazmasının olmadığını belirten Borlukan, “Ben çalışıyorum. Evde değilim. Kardeşimi, evden alıp okula götürdüklerini biliyorum. Ancak hangi dersleri görüp-görmediğini bilmiyorum. Babam da bilemez. Ay sonunda gelip belge imzalatıyorlar o kadar. Velisi olarak babam, imza atıyor. Ancak ne için imza alındığını bildiğini sanmıyorum. Ne ben, ne de babam nasıl bir eğitim verildiğini bilemeyiz” diyor.
Kardeşine verilen eğitimden şüphe duyması yersiz değil. Özel rehabilitasyon merkezine gittikten sonra kardeşinin daha kötüleştiğini söylüyor:
“Daha içine kapandı. Bu eğitim sisteminde sorun olduğunu düşünüyorum.”
Derman: "Resmen engelli avına çıkıyorlar"
Özel rehabilitasyon ve eğitim merkezleri, bölgede tarama yaparak rapor topluyor. Kırsal kesim bu kurumların çalışma alanı.
Mehmet Derman (32), engelli raporuna sahip olduğu için bu kurumların kendisine de geldiğini anlatıyor.
"2005-2006 yıllarıydı. Ben merkeze bağlı Peyas köyündeydim. Rehabilitasyon merkezlerine bağlı kişiler ev ev dolaşıyordu. Resmen engelli avına çıkmışlardı.
"Yardım edeceklerini söyleyip rapor, kimlik fotokopisi ve ikametgah istiyorlardı. Bana da geldiler. Ben vermedim. Ama çok sayıda kişinin ufak tefek yardımlar karşılığında sorgulamadan raporlarını verdiklerini duydum." (RB-LA/NU/HK)
***
İŞSİZ GAZETECİLER HABERİNİN PEŞİNDE
1- Yeni "İşlerinde" Konuşuyorlarsa da Onlar Gazeteci
3- Almanya: Yeni Nesil Diaspora/Kopuntu
5- Arap Kızı Camdan Bakıyor'la Gelen Örgüt ve "Araplık"tan Kurtuluş
6- Nasıl Çalışıyor/Çalışamıyorlar; Kalıpyargıları Esnetmek
7- Ayrımcılıktan Kurtulmak İçin Beyazlarla Evleniyorlar
8- Özel Rehabilitasyon Merkezleri ve Sorunlar: Bingöl Örneği
9- İki Yönetici "Engelliye Eğitim Desteği" Uygulamasını Tartışıyor
10- Bingöllü Öğrenciler ve Veliler Anlatıyor
11- "Engelli Eğitiminde Çözüm Kaynaştırma Sistemi"
* İşsiz Gazeteciler Haberinin Peşinde projesi Hollanda Kraliyeti Başkonsolosluğu'nun Matra-İnsan Hakları Programı mali desteğiyle gerçekleşti.