Zorunlu askerlik sırasında gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden Uğur Kantar’la ilgili açılan dava, iki sanığa müebbet hapis cezası verilmesiyle sonuçlandı.
Girne Askeri Mahkemesi dünkü karar duruşmasında, sanık askerler Fırat Keser ve Ayhan Arslan'a “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” suçundan müebbet hapis cezası verdi.
Duruşmaya Uğur Kantar’ın babası Aydın Kantar ile avukatı Senem Doğanoğlu ve sanıkların avukatları katıldı. Savunmaların ardından Askeri Mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme, sanık Keser ve Arslan’a müebbet hapis cezası verirken, diğer üç sanığın beraatına karar verdi.
Avukat Doğanoğlu kararla ilgili, “Cezasızlığın olduğu bir ortamda iki sanığın işkence suçundan cezalandırılmasını olumlu karşılıyoruz. Ancak diğer sanıkların da ceza alması gerekiyordu” dedi.
Savcı da müebbet istemişti
Askeri Savcı da esasa ilişkin mütalaasında sanıklar Ayhan Arslan ve Fırat Keser hakkında, “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederek, şu değerlendirmede bulunmuştu:
“Mağdur Uğur Kantar’ın 12 Ekim 2011 tarihinde vefat etmesinden dolayı, müteveffanın ölümünün sanık Ayhan Arslan ve Fırat Keser’in fiilleri neticesinde meydana geldiği anlaşıldığından, sanıkların neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış işkence suçunu işledikleri, sanıkların eylemlerine uyan TCK’nın 95. maddesinin 4. fıkrasındaki ‘İşkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur’ uyarınca cezalandırılmalarına talep edilmektedir.”
Ne olmuştu?
Uğur Kantar, Kuzey Kıbrıs'ta zorunlu askerlik yaparken 25 Temmuz 2011'de “disko” olarak ifade edilen disiplin koğuşunda ağır işkence gördü. Gardiyanların saatlerce dövdüğü, susuz bıraktığı, tuvalete gitmesine izin vermediği Kantar, elleri kelepçeli şekilde güneşin altında bekletildikten sonra fenalaşınca hastaneye kaldırıldı.
Girne Askeri Hastanesi'nden Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne (GATA) gönderilen Kantar, iki buçuk ay sonra, 12 Ekim 2011’de hayatını kaybetti.
Kantar’ın ölümünden sorumlu oldukları ifade edilen, disiplin koğuşunda gardiyan olarak görev yapan Piyade Çavuş Ayhan Arslan ve Piyade Çavuş Fırat Keser “Neticesi sebebiyle ağır işkence suçundan” yargılanırken, Piyade Çavuş Recep Tekin “basit yaralama”, Cezaevi Müdürü Astsubay Ayhan Şentürk “İhmal suretiyle görevi kötüye kullanmaktan” yargılanıyordu.
Tutuklu sanıklar Arslan ve Fırat Keser, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce 21 Mart 2014’teki duruşmada verdikleri ifadenin ardından serbest bırakıldı.
Kantar ailesinin avukatı Teoman Özkan itiraz etti. İtirazı değerlendiren Adana Askeri Mahkemesi, suçun vasfı ve mahiyeti, delilerin halen toplanmamış olması nedeniyle tahliye kararlarını kaldırılmasına karar verdi, sanıklar tekrar tutuklandı.
Kantar’ın darp edilmesiyle ilgili ikinci dava ise Diyarbakır’da sürüyor. Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesi, suçun “nitelikli işkence” olduğunu söyleyerek görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Diyarbakır Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. (AS)