Aralarında gazeteci, yazar ve insan hakları savunucularının olduğu 100 imzasıyla yayınladığı bildiride Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu’nun cezaevinde işkenceye uğradığını belirterek, Baransu’nun derhal tahliye edilmesini istedi.
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi tarafından başlatılan imza kampanyasında Savcılığın, önceden Baransu’nun ilettiği belgelerle Ergenekon ve benzeri davalar açıldığını hatırlatarak şunları ifade etti:
“Şimdi AKP iktidarı kendi dışındaki herkese savaş açınca, askerlere yanaşmak zorunda kaldı. Yalçın Akdoğan’ın, ‘Milli ordumuza kumpas kuruldu’ sözleriyle başlayan ‘yeni’ ortamda savcı, 2009’da aralarında 5 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 100 yıl hapis cezası istenmiş olan Albay Temizöz gibi kişilerin de bulunduğu JİTEM davasında bile beraat talep etmiş bulunuyor. Bu şüpheliler zaten tahliye edilmiş vaziyette.”
2 Mart'tan beri tecritte
2 Mart 2015’ten beri Mehmet Baransu’nun Silivri Cezaevi’nde tek kişilik hücrede tutulduğunu belirten imzacılar, Baransu’nun eşi dışında kimseyle görüşmediğini, eşi geldiği zaman da çeşitli bahanelerle adliyelere ifadeye götürüldüğü, diğer mahkumlarla birlikte görüşe çıkmasına, spor yapmasına izin verilmediğini belirterek “Cezaevi yetkilileri ‘Emir böyle, izin veremeyiz’ diyor. Emir veren kim?” diye sordu.
“Ayakkabı kutuları içinde para istifleyenlerin ve terörist IŞİD’e silah-mühimmat gönderenlerin elini kolunu sallayarak dolaştığı Türkiye’de gazeteci Mehmet Baransu, gazetecilik yaptığı için işkence altında” diyen imzacılar “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma, çalma" ve "Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme” iddialarıyla yargılanan Baransu’nun tahliyesini istedi.
“Baransu’ya cezaevinde bu işkenceleri yapanlar unutmasınlar: Yarın adil mahkemelerde mutlaka hesap verecekler. Türkiye’de devran çok hızlı dönmekte.
“Kendisinden açıkça intikam alınmakta olan Baransu ilk planda hemen tahliye edilmeli ve adalet derhal yerine getirilmelidir.”
107 imzacı
İmzacılar şu şekilde:
A. Hicri İzgören, A. Serdar Koçman, Abud Can, Adam Sarkis, Adnan Challma Kulhan, Ahmet İnsel, Ahmet İsvan, Akın Birdal, Alev Er, Ali Arsin, Ali Gökkaya, Ali Kılıç, Allen Malhas, Anjel Dikme, Anjel Hacikoğlu, Armağan Kargılı, Atilla Dirim, Attila Tuygan, Baskın Oran, Bozkurt Kemal Yücel, Bülent Atamer, Bülent Tekin, Celal İnal, Ceyhan Suvari, David Vergili, Derya Yetişgen, Dicle Akar Bilgin, Dikran Egoo, Doğan Özgüden, Ercan İpekçi, Erdal Doğan, Erdem Özgül, Ergun Kuzenk, Erkan Metin, Fatime Akalın, Fatma Dikmen, Ferdan Ergut, Ferit Banipal, Fikret Başkaya, Garo Kaprielyan, Gül Gökbulut, Güngör Şenkal, Gürhan Ertür, Hacı Salih Yıldıran, Haldun Açıksözlü, Hanna Bet- Şawoce, Hasan Aksu, Hasan Burgucuoğlu, Hasan Gürelliler, Hasan Kaya, Hasan Zeydan, Hayko Muradyan, Hulusi Zeybel, Hüriye Şahin, Hüseyin Alataş, İbrahim Seven, İnan Gedik, İnci Tuğsavul, İsmail Beşikçi, Kadir Cangızbay, Kamil Aksoylu, Kazım Genç, Koray Düzgören, Mahmut Cantekin, Mehmet Can, Mehmet Demirok, Mehmet Erkek, Mesut Tufan, Mihail Vasiliadis, Murat Kuseyri, Mustafa Yetişgen, Muzaffer Erdoğdu, Nadya Uygun, Nail beth-Kinne, Necati Abay, Nivart Bakırcıoğlu, Nureddin Gürman, Nurettin Değirmenci, Oktay Etiman, Özcan Metin, Özcan Soysal, Pınar Ömeroğlu, Raço Donef, Ramazan Gezgin, Sait Çetinoğlu, Sennur Baybuğa, Serhat Demirhan, Shabo Boyacı, Şanar Yurdatapan, Temel İskit, Tuma Çelik, Ufuk Uras, Ünal Ünsal, Yalçın Ergündoğan, Yasin Yetişgen, Yener Orkunoğlu, Yılmaz Demir, Zagıp Zarakolu, Zeynep Tanbay, Kemal Akkurt, Ahmet Aykaç, Zeynep Tozduman, Fusun Erdoğan, Abdullah Demirbaş, Babür Pınar, Hasan Cemal, Cengiz Aktar.
Ne olmuştu?
Mehmet Baransu’nun, 20 Ocak 2010 tarihinde Taraf’ta çıkan haberinde, Fatih ve Beyazıt camilerinin en kalabalık olduğu cuma namazı sırasında bombalanması, jet uçağının düşürülerek Yunanistan’ın tahrik edilmesi gibi unsurların yer aldığı plan yer almıştı.
Haberden bir gün sonra Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne giden Baransu, Balyoz planıyla ilgili belgeleri, dört adet DVD halinde savcılığa teslim etmişti. Bundan bir hafta sonra yine adliyeye giden Baransu, Balyoz planına ait olduğu iddia edilen bütün belgeleri ve analog ses kayıt bantlarını bir valiz içerisinde savcılığa verdi.
"Balyoz darbe planı" iddiasıyla daha sonra Genelkurmay mensuplarına dava açıldı. Balyoz davasında hüküm giyen sanıklar, tahliye edilmelerinin ardından Gazeteci Mehmet Baransu hakkında şikayetçi oldu. Bunun üzerine Baransu’nun evine dün polis baskın düzenledi.
Arama işlemlerinin sona ermesinin ardından gözaltına alınan Mehmet Baransu, gazetecilere “Arkadaşlar siz siz olun gazeteci olarak belge teslim etmeyin adliyeye. Adliyeye belge teslim ettim diye örgüt kurmaktan yargılanıyorum” dedi.
Baransu, savcılıkta ifadesi alınmadan tutuklanması talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Savcı Gökalp Kökçü, ifade vermek isteyen Baransu’nun talebini kabul etmedi.
Savcı Kökçü Baransu’yu, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etmek, açıklamak ve yok etmek” suçlamasıyla tutuklanması istemiyle İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti.
Baransu daha önce de 11 Mart 2014, 9 Ağustos 2014, 22 Kasım 2014 ve 30 Aralık 2014’te gözaltına alınmış ifade verdikten sonra serbest bırakılmıştı.
2 Mart’ta evi Terörle Mücadele Ekipleri tarafından basılan Baransu’ya Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 220. maddesinde düzenlenen “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” ve TCK 226, 227 ve 229’da düzenlenen “Devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etmek, açıklamak ve yok etmek” suçlamaları yöneltelerek. İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştı. (EA)