Gazeteci Ümit Kaftancıoğlu 11 Nisan 1980'de evinden işe gitmek üzere dışarı çıktığında çapraz ateşle öldürüldü. Kaftancıoğlu yazar ve TRT İstanbul Radyosu prodüktörüydü.
Cinayetin faili olarak bir kişi, “Kaftancıoğlu solcu olduğu için öldürdüğünü” söyleyen Ahmet Mustafa Kıvılcım müebbet hapis cezası aldı, dört yıl yatıp çıktı.
Ümit Kaftancıoğlu’nun oğlu Ali Naki Kaftancıoğlu bugün artık babasının gerçek faillerinin cezalandırılmasıyla ilgili umudunun kalmadığını, Kaftancıoğlu cinayetinde asıl, failleri azmettirenlerin ortaya çıkarılmasının ve onları destekleyen dış güç odaklarının deşifre edilmesi gerektiğini söylüyor.
Suçlu bulunan tek kişi 4 yılda tahliye oldu
“Babam 12 Eylül öncesinin çatışmalı ortamında öldürülmesinden altı ay önce tehditler almaya başlamıştı. Ama bu onun düşüncelerini savunmaktan geri bırakmadı, aksine daha da sertleşti diyebilirim. Sonra 11 Nisan 1980’de öldürüldü.”
“Cinayetin failleri bulunmadı. Darbenin ardından MHP İstanbul Davası’nda babamın cinayetinin faili olarak dört kişi yargılandı. Yargılananlardan ikisi hiç bulunamadı, biri suçsuz bulundu, Ahmet Mustafa Kıvılcım müebbet hapse mahkum edildi. Ama Askeri Mahkeme Kıvılcımın babamın doğrudan katili olmadığını 'feri faili' olduğu gerekçesiyle cezayı sekiz yıla indirdi. Kıvılcım da iyi hal gibi sebeplerle dört yıl hapis yattıktan sonra tahliye edildi.”
Ali Naki Kaftancıoğlu yargı sürecinin daha ileriye gitmediğini, bu cinayetlerin gerek askeri mahkemeler gerekse devletin organize yapısı sebebiyle üstüne gidilmediğini söylüyor.
“Ben babamın katillerini çok fazla suçlamıyorum. Onlar ülkücü, eğitimsiz, Muhsin Yazıcıoğlu, Alparslan Türkeş, Yılma Durak gibi isimler tarafından dolduruluşa getirilmiş kimselerdi. CIA gibi yurt dışı kaynaklı güç odakları tarafından desteklenen, Abdullah Çatlı gibi pis işlere bulaşmış bir elleri cinayet, bir elleri eroin ve kara parayla gezen kişilerdi. Asıl onların cezalandırılması, bunları destekleyen güç odaklarının ifşa edilmesi gerekirdi."
"Onları öldürmek geleceği öldürmek"
Kaftancıoğlu asıl faillerin, azmettiricilerin bulunması, cinayetlerin aydınlatılması konusunda umutlu değil.
“Ben AKP iktidarında bu cinayetlerin aydınlatılacağına, gerçek faillerin yargılanacağına inanmıyorum. Cumhuriyete ve çağdaşlığa düşman bir hükümetin bizim istediğimiz anlamda bir araştırma yapacağını düşünmüyorum.”
Kaftancıoğlu’nun asıl istediği babasının cinayetinde failleri azmettirenlerin ortaya çıkarılması, onlara destek veren güç odaklarının deşifre edilmesi ve bir de Ümit Kaftancıoğlu gibi düşünceleri sebebiyle suikaste kurban gitmiş kişilerin düşüncelerinin sınıflarda okutulması.
“Belki o zaman onları öldürdüklerinde aslında geleceklerini öldürdüklerini anlarlar.” (EA)
Ümit KaftancıoğluRadyo programcısı, röportajcı, edebiyatçı, öğretmen. 11 Nisan 1980 günü görev yaptığı TRT İstanbul Radyosu’na gitmek için çıktığı evinin önünde öldürüldü. “Gerçek edebiyatın halkın ağzında, dilinde olduğunu bilmeliyiz. Halkın sözlü edebiyatını yazıya geçirecek, değerlendirecek olanlar da halk çocuklarıdır” dedi, Anadolu'yu gezerek topladığı derlemelerle halkın sözlü yazınını ve halk türkülerini yazıya döktü. “Evreşe Yolları Dar” ve “Yüksek Yüksek Tepeler Ev Kurmasınlar” türküleri derlemeleri arasında yer alıyor. Yedek Subay olarak görev yaptığı askerlik dönüşü, TRT'nin açtığı sınavı kazanarak, Köy Yayınları bölümünde göreve başladı. TRT İstanbul Radyosu'nda "Av Bizim Avlak Bizim", "Dilden Dile" ve “Yurdun Dört Bucağından” gibi programlarla halk kültürünü, halk âşıklarını, halkın eksiğini ve sıkıntılarını mikrofona taşıdı. Radyo programcılığı yanında edebiyat dünyasında da adını duyurdu, "Dönemeç"le (Öykü) TRT Büyük Ödülü birincilik (1970) ve "Hakullah"la (Röportaj) Milliyet Gazetesi Karacan Ödülü birinciliği (1972) aldı. Cılavuz Köy Enstitüsü bitirince Mardin’in Derik ilçesinde ilkokul öğretmenliği, Balıkesir Necati Bey Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünü bitirince de Rize’nin Pazar ilçesinde Türkçe öğretmenliği yaptı. 1935'te Ardahan, Hanak ilçesi Koyunpınarı (Saskara) köyünde doğdu. Eserleri: Dönemeç, Çarpana ve İstanbul Allak Bullak öyküleri, Hakullah röportajı, Yelatan ve Tüfekliler romanları, Tek Atlı Tekin Olmaz ve Köroğlu Kolları halk destanları ve Kekeme Tavşan, Çizmelerim Keçeden, Altın Ekin, Dört Boynuzlu Koç, Hızır Paşa, Çoban Geçmez, Şülgür Deresi ve Salih Bey çocuk kitapları çalışmaları arasında yer alıyor. |
Öldürülen Gazeteciler ve Cezasızlık/ Emel Gülcan
Başlarken: Öldürülen Gazeteciler ve Cezasızlık / Emel Gülcan
20 Gazeteci 20 Hikaye/ Emel Gülcan
Bundan 20 Yıl Önce/ Helmut Oberdiek
OHAL'de Gazetecilik; Ne Yapabilirdik?/ Naci Sapan
"Faili Meçhul"ler ve Cezasızlık/ Turgay Olcayto
“Cengiz Hayatından, Ben Kalemimden Oldum” / Recep Kavuş
Gazetenizi Yine Engelleyemedik Diye Bağırdılar! Yurdusev Özsökmenler
Siyasi Cinayetler ve Cezasızlık7 Yavuz Önen
Nazım Babaoğlu'nun Kaybedilişi
Cezasızlık, Hukukun Üstünlüğü ve Yaşa/Türkiye Davası/ Hüsnü Öndül
Demokrasi Yoksa Suçlar Ve Suçlular Cezasız Kalır/ Ahmet Abakay
Devlet Terörünün Cezasız Kalmadığı Bir Ülke Düşünebilir(miy)iz? / Serap Işık
Min Dit/ Özcan Kılıç
Yüzleşmek İçin Birkaç İyi İnsan Gerekli/ Hülya Üçpınar
Neden Özgür Gündem’deyim? / Eren Keskin
Devlet Politikası Olarak Cezasızlık/ Saniye Karakaş
Tüm Metin Göktepe’leri Yaşatmak!/ Erol Önderoğlu
Metin Göktepe Cinayeti/ Meryem Göktepe
Ne İşim Var Burda? Leena Reikko
Ertuğrul Kürkçü: Namık Tarancı: Faili Meçhul Saatinde Devrilmiş Bir Heykel
Gazeteci Katlinde Gazetecilerin Görevi/ Füsun Özbilgen
“Cinayet Soruşturmasında Yapılacaklar Bellidir
Hrant Dink Cinayeti, Kovuşturma ve Yargılama/ Fethiye Çetin
Ferai Tınç: “Dosyalardaki Engellemeler Kamuoyuyla Paylaşılmalı”
Melda Onur: Gazeteci Cinayetlerini Arastirma Komisyonu Kurulmali
Tahir Elçi: “İnsanlığa Karşı Suç Olarak Değerlendirilebilir”
Basın Örgütleri Hemfikir: Geçmişle Yüzleşmeli!
Oral Çalışlar: "Tuğlayı Çekecek İrade Oluşmalı"
Melda Onur'dan Önerge: Meclis ''Öldürülen Gazeteciler''in Faillerini Araştırsın