Roboski'den on dördüncü hayat hikayesi...
İstatistik değil "insan"ım! Benim de bir hikayem var...
Ben Mahsun Encü'yüm
Adımın anlamını hayatıma yaymış biriyim.
Roboski mahsun çocukların çetin hayat kavgasına tanıklık ederken ben de her daim ertelenmiş özlemler ve çoğu zaman imkânsız hayaller içerisinde tüketilen bir ömrün daha başlarında sayılırdım.
İlk gençliğimdi. Ölüme inat amansız bir var olma davası güdüyorken buralar. Ben buralarda var olmanın mücadele, mücadelenin de bazen ölüme evirildiğini anlamaya başlamıştım. Kaçak olmanın illegal olduğunu duymuş ama yaptığımız işin kaçak olmadığına iman etmiştik. Sınırın bir küçük taşla belirlendiği bu zamanda ''orayı'' ekmek kapısı bilmiştik.
Sınırları zorlayan bizim ekmek davamız iken aynı kaderi paylaştığımız katırların o çıldırtan çalışkanlığına dalıp bir kaçağı daha bitirmek üzereydik belki. Sersemleten o F16 seslerini duyana kadar. Sonrası bir mahşerden farksızdı zaten.
Hava soğuktu ve ölmek daha da zordu. Bir dağın sırtında bu halde ölmek ve kışın ortasında ömrümün baharına son vermek velhasıl ölmek evet ölmek çok zordu.
17 yaşındayım.
Bütün hayallerimi ve özlemlerimi bir gece gökten yağan bombalara teslim etmiş, bir dağın sırtında 34 insan ve bir o kadar katırla cesetleri parçalanmışlardan biriyim.
Yaşamın zor olduğunu biliyor ama ölmenin bir kat daha zor olduğunu bu gece anlıyordum. Yarın kardeşimi doktora götüremeyecek, doktorda olan babamın eve dönüp dönmediğini öğrenemeyecek, okuyup doktor olamayacaktım. Büyüyemeyecek, evlenemeyecek, çocuk sevemeyecek, takım tutamayacak, ağlayamayacak, gülemeyecek ve hatta aşık olamayacaktım.
17 yaşındaydım ve ölmek için daha çok erken sanırdım...
...
Belki kızacaksınız ama bir çift sözüm var;
Eğer beni öldüren bombalar adalet'i de öldürmediyse,
Adalet talep ediyorum...
Herkesin hakkı değil mi adalet?
Yoksa
O kocaman, pahalı bombalarını beni öldürmekte harcadığı için devletten özür dilemeli,
Hedefi şaşırmayıp beni öldürdüğü için Genelkurmay'a teşekkür mü etmeliyim!?
* Roboskiye Adalet Platformu Uludere'nin bombalanarak öldürülen Roboski ve Gülyazılı 34 insanın hayat hikâyesini yayınlıyor. 34 gün boyunca her gün yayınlanan bu hikâyeler Cumhurbaşkanlığı Başbakanlık, Adalet bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına faks ve mail yoluyla gönderiliyor.
** Tüm mektuplar için tıklayın.