Toplu sözleşme ve grev hakkı için 25 Kasım'da bir günlüğüne iş bırakacak olan kamu çalışanlarını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "yasadışı eylem, gereği yapılır" diyerek tehdit etti. Ancak eyleme öncülük eden Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) hukuk danışmanı Öztürk Türkdoğan, Erdoğan'ın gözdağı verebilmek için halkı ve memurları yanıltmaya çalıştığını söylüyor.
"Memurlar çekinmesin, eyleme katılsın"
bianet'in görüştüğü Türkdoğan, Erdoğan'ın sözlerinin aksine, özlük hakları, sendikal hakları için iş bırakma eyleminin sonuna kadar yasal olduğunu, bunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Danıştay kararlarıyla defalarca onandığını belirtiyor.
"Kamu çalışanları hiç çekinmesinler, sendikalarının öngördüğü şekilde eyleme gönül rahatlığıyla katılsınlar. Zaten örgütlü kamu çalışanları bu durumu bildiği için Başbakan'ın sözlerinden etkilenmeyecektir."
bianet'in görüşünü aldığı KESK Başkanı Sami Evren de kamu çalışanlarının haklarını kullanmasını engellemeye çalışan Başbakan'ın sözlerinden sonra, eyleme katılımın artacağını öngörüyor.
Danıştay'ın "Eyleme katılan memura ceza verilemez" kararı var
Danıştay 12. Dairesi, 2005'te, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) üyelerinden birine iş bırakma eylemine katıldığı için verilen "aylıktan kesme" cezasını bozmuş ve bunun sendikal faaliyetler kapsamında olduğu için "mazeret kapsamında" değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmişti.
AİHM kararları
AİHM de bu yıl verdiği bir kararda, Enerji Yapı-Yol Sendikası üyelerine toplu sözleşme hakkı için greve katılmaları nedeniyle verilen cezalar üzerine Türkiye'yi "sendikal örgütlenmeyi engellediği" için mahkum etmişti.
AİHM, bir başka kararında sendikacı Erhan Karaçay'a sendika eylemine katıldığı için verilen cezayı haksız bulmuş ve iki yıl önce Türkiye'yi mahkum etmişti.(TK)