İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) yöneticisi Kenneth Roth, Türkiye'de polis şiddeti ve cezasızlığıyla ilgili raporlarını görüştükleri bakanlardan Cemil Çiçek için "Daha küçümseyici ve savunma halinde olamazdı" diyor.
Roth, raporla ilgili üç bakanla, İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'le görüştü.
"Çiçek sorunun varlığını bile reddediyor"
Çiçek'in polis şiddetiyle ilgili sorunun varlığını bile reddettiğini, polis şiddeti vakaları hatırlatıldığında, bunu "polisin terörizm karşısındaki psikolojisine" bağladığını söyleyen Roth, "Türkiye'nin Avrupa'dan çıkmış en kötü örnekleri takip etmekten daha iyi bir şeyi yapamayacağını söyledi" diye konuştu.
"Her konuda mazeret öne sürdü"
Çiçek'in gündeme getirdikleri insan hakları ihlalleriyle ilgili her konuda bir karşı mazeret öne sürdüğünü aktaran Roth, "Anayasa reformu dediğimizde AB'deki anayasa sürecinin de durduğunu, ifade özgürlüğü dediğimizde AB'nin Türkiye'ye karşı tutumunu, polis şiddeti dediğimizde PKK'nin şiddetini gündeme getirdi" dedi.
"Çiçek'in insan haklarından sorumlu bakan olması ironik. Bana acaba Çiçek insan haklarına saygı duyan bir bakan mı, yoksa insan haklarını ihlal bakanı mı, diye düşündürdü. Bırakın rapordaki tavsiyelerin uygulanmasını, ele almaya bile yanaşmadı."
"Hükümetin bölünmüşlüğü açık"
İçişleri Bakanı Atalay'ınsa daha yapıcı göründüğünü dile getiren Roth, bakanın sorunun varlığını kabul ettiğini, çözmeye istekli göründüğünü, rapordaki tavsiyeler katıldığını ve bazılarını uygulamaya çalışacağını söylediğini aktardı.
Roth, Atalay'ın özellikle ihlalle suçlanan polislerin ve birimlerinin soruşturmada yer almaması, mağdurlara polis tarafından karşı dava açılmasının durdurulması ve yetkililerin şüpheli polisleri koruyan açıklamalardan vazgeçmesiyle ilgili tavsiyelere katıldığını dile getirdiğini bildirdi; ancak "Asıl sorun, Atalay'ın bunları yapma yetkisinin olup olmaması ya da Çiçek gibileri tarafından engellenip engellenmeyeceği" diye ekledi.
Roth "Irak'taki güvensiz durum, PKK, AKP'ye kapatma davası, AB'nin değişen tavrı gibi koşulların reform sürecini olumsuz etkilediğinin farkındayız. Ama reformlar başkası istediği için değil Türkiye halkı istediği için yapılmalı. Hükümetin bölünmüşlüğü ortada. Asıl soru, Erdoğan hükümeti, bunca olumsuz faktöre rağmen reformlara gerçekten bağlı mı" dedi.
"Sorun yalnızca uygulamada değil"
Roth Bakan Şahin'in de polis şiddetiyle ilgili yasada değil uygulamada sorun olduğunu söylediğini, ama özellikle ölümcül kuvvet kullanmakla ilgili düzenlemenin her tür ihlale açık olduğunu dile getirdi.
Şahin'in mayıstan beri 301. maddeden 58 soruşturmaya izin vermesinin yarattığı hayal kırıklığını da dile getirdiklerini söyleyen Roth, "Bakan hükümete eleştiriyi bazen şiddete çağrı, bazen hakaret gibi görüyor. Bu sorunlu" diye konuştu.
Roth HRW'nun polis şiddetini izlemeye ve raporlaştırmaya devam edeceğini de vurguladı. (TK)