* Fotoğraf: Pexels
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 26. Taraflar Konferansı’na (COP26) denk gelmesi için “Küresel İklimin Durumu 2021” raporunu erken yayımladı.
Sıcaklıklar, aşırı hava olayları, deniz seviyelerindeki artış ve okyanuslardaki koşullar gibi iklim göstergelerinin son durumunu ele alan raporda "gözlerimizin önünde değişen" bir dünyaya dikkat çekilirken WMO’ya göre, yoğun sıcak hava dalgaları ve yıkıcı seller gibi aşırı hava olayları şu anda dünyanın "yeni normali" oldu.
Çalışmaya göre, 2002'den sonraki 20 yıllık sıcaklık ortalaması, sanayi devri öncesine kıyasla 1 dereceyi aşma yolunda. Küresel deniz seviyeleri ve atmosferdeki sera gazı birikimi de 2021’de rekor düzeylere çıktı.
Sera gazı yoğunluğunun küresel sıcaklık üzerindeki etkisiyle bu yıl ocak-eylül döneminde küresel sıcaklık artışı 1850-1900 dönemindeki ortalama sıcaklığa göre 1,09 dereceyi buldu.
TIKLAYIN - BM Emisyon Raporu: Sıcaklık artışı 2,7 dereceyi bulabilir
Sıcaklık rekoru
Rapora göre, artan sıcaklıkların gezegen üzerindeki etkisi de artarken, dünya daha önce görülmemiş bir yere doğru gidiyor. Rapor, 2021 dahil son 7 yılın büyük ihtimalle kayıtlara geçen en sıcak dönem olacağını söylüyor.
Rapordaki bir diğer veri de 2021’in kayıtlara geçen en sıcak altıncı ya da yedinci yıl olacağı yönünde. Bunun nedeni de bu yılın ilk aylarında, küresel sıcaklıkları düşüren La Nina hava olayının etkili olması.
TIKLAYIN - İklim krizinden nasıl çıkacağız?
Dünyada aşırı hava olayları
"Aşırı hava olayları artık yeni norm. Bunların bazılarında insan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim değişikliğinin ayak izlerinin rol oynadığına dair büyüyen bilimsel kanıtlar var" diyen WMO'dan Prof. Petteri Taalas, bu yıl dünya genelinde görülen aşırı hava olaylarının bazılarını şöyle aktarıyor:
- Kayıtların tutulmaya başlanmasından bu yana ilk kez Grönland buz örtüsünde kar değil, yağmur yağdı.
- Kanada ve yakınındaki ABD topraklarındaki sıcak hava dalgası yüzünden British Columbia eyaletindeki bir köyde sıcaklık neredeyse 50 dereceyi buldu.
- ABD'nin güneybatısındaki Ölüm Vadisi'nde sıcaklıklar 54,4 dereceye ulaştı.
- Çin'in bir bölgesinde normalde aylar içinde düşen yağmur saatler içinde düştü.
- Avrupa'nın bazı bölgelerinde ağır sel felaketleri yaşandı, yüzlerce kişi ölürken, milyarlarca euro maddi hasar oluştu.
- Güney Amerika'nın sub-tropik bölgelerinde üst üste iki yıl görülen kulaklık nehir havzalarındaki su akışını azalttı ve bu durum, tarım, ulaşım ve enerji üretimine olumsuz yansıdı.
Deniz seviyesinde yükselme
WMO'ya göre bir diğer kaygı veren gelişme, küresel deniz suyu seviyelerindeki yükseliş.
Uydu sistemleri tarafından tam ölçümlerin yapılmaya başlandığı 1990'lı yılların başından bu yana deniz seviyeleri, 1993-2002 arasında yılda 2,1 milimetre (mm) yükseldi. Ancak 2013-2021 arasında çoğunlukla buzul kaybı yüzünden iki kattan fazla artıp, 4,4 milimetreye çıktı.
Deniz seviyesindeki artış buz kütlesi tabakasındaki hızlı erimeden kaynaklandı.
TIKLAYIN - Deniz seviyelerindeki artış milyonlarca insanı evsiz bırakabilir
Bristol Buzul Merkezi'nden Prof. Jonathan Bomber, "Deniz seviyeleri 2000 yıllık dönemdeki en büyük hızla artıyor. Şu anki gibi devam edersek, bu artış 2100'de 2 milyonu aşabilir ve dünya genelinde 630 milyon kişi evlerinden olabilir. Bunun sonuçları hayal bile edilemez" dedi.
Guterres: COP26 dönüm noktası olmalı
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, raporla ilgili yaptığı açıklamada dünyanın gözlerimizin önünde değiştiğini belirterek şunları söyledi:
TIKLAYIN - İklim Zirvesi başlıyor: Neden kritik?
"Okyanusların derinliklerinden, dağların zirvelerine, eriyen buzullardan, aman vermeyen aşırı hava olaylarına, dünya genelindeki ekosistemler ve topluluklar yıkıma uğruyor. COP 26 insanlık ve gezegenimiz için bir dönüm noktası olmalı. Liderlerin eylemlerinde açık olması gerek. Çözümler ortada, azim ve beraberlikle şimdi harekete geçmeliyiz ki geleceğimizi ve insanlığı kurtaralım.”
(TP)