Haberin İngilizcesi için tıklayın
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin daha önce yargılanan ve hüküm giyen 5’i polis 11 kişi hakkında açılan davanın bugün ikinci duruşması görüldü.
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürme, silahlı terör örgütü üyeliği (FETÖ) ile ihmali davranışla kasten insan öldürmekle suçlanan sanıklar Çağlayan’daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.
Sanıklar salona getirilmezken tutuklu olanlar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Yargılanan isimler Adem Sağlar, Ahmet İskender, Ali Fuat Yılmazer, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Faruk Sarı (firari), Ramazan Akyürek, Tuncay Uzundal, Yahya Öztürk (firari), Yasin Hayal ve Zeynel Abidin Yavuz |
Duruşmada Dink ailesini avukatlar Hülya Deveci, Emel Ataktürk Sevimli ve Bahri Belen temsil etti. Dink ailesinin avukatlarından, cinayet davasını baştan sonra götüren Hakan Bakırcıoğlu 2 Nisan’da yaşamını yitirmişti.
Duruşma iddianameye karşı ilk duruşmada savunma yapmayanların beyanlarıyla başladı. Ali Fuat Yılmazer (Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüsle suçlanıyor) duruşmadan ayrılarak koğuşuna dönmek istediğini ve savunma yapacağı zaman duruşmaya katılmak istediğini söyledi. Mahkeme de talebi kabul etti.
Ardından dinlenen Ramazan Akyürek (Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüsle suçlanıyor) savunmasına Hakan Bakırcıoğlu’nun ailesine başsağlığı dileyerek başladı.
Akyürek, kamu görevlilerinin yargılandığı ve 26 Mart 2021’de sonuçlanan davada aldığı cezayı hatırlatarak yargılamanın mükerrer olduğunu söyledi.
"Cinayetin gerçek sorumluları beraat ettirildi"
Akyürek “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle insan öldürmek" suçundan aldığı ağırlaştırılmış müebbet, "resmi belgeyi yok etmek” suçundan aldığı 5 yıl 7 ay 15 gün ve "resmi belgede sahtecilik” suçundan aldığı 7 yıl 6 ay hapis cezalarının haksız olduğunu savundu.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile İstanbul Jandarma Komutanlığını cinayet hazırlığını bilmelerine rağmen engellememekle suçladı. Kendi sorumluluğunu reddetti. Cinayete ilişkin istihbari bilgileri gerekli makamlarla paylaştığını söyledi.
Akyürek “Hrant Dink’in, Türklüğe hakaret ettiği belirtilen zamanlarda İstanbul’da yoğun tehdit aldığı biliniyordu. Yasin Hayal cinayetten 11 ay önce cezaevinden çıkmıştı. Hayal’in o dönem Hrant Dink’i hedef seçtiğini, fırsatını bulduğu an öldüreceğini belirten resmi yazıları yazdım ve ilgili birimlere ilettim. Trabzon Emniyetinin yolladığı bu bilgiyi İstanbul Emniyeti umursamadı. Cinayet bilgisinin yollanmasıyla Hrant Dink’in öldürülmesi arasında tam 11 ay var. Cinayetin gerçek sorumluları beraat ettirildi veya hiç yargılanmadı” diye konuştu.
Akyürek’in savunmasını mahkeme başkanı üç kez araya girerek böldü. İlkinde “Şu ana kadar başkalarının cinayette olduğunu iddia ettiğiniz rolünü anlattınız ama kendinizle ilgili bu davaya konu suç isnatlarına henüz bir yanıt vermediniz. Savunma sürenizi daha verimli kullanın” dedi.
İkincisinde “Trabzon jandarmasının, İstanbul emniyetinin bizimle ne alakası var? Onlar zaten yargılandılar. Siz kendinize yönelik iddiaya cevap verin” diyerek araya girdi.
Üçüncüsünde de mahkeme başkanı Akyürek’e “Süre öldürüyorsun” dedi. Akyürek’ten savunmasını toparlamasını istedi. Akyürek’in avukatı da savunmanın sınırlandırılamayacağını söyledi.
Bu sırada Zeynel Abidin Yavuz araya girerek, Akyürek’in savunmasına tepki gösterdi. Devam eden Akyürek “Ben kanuna aykırı hiçbir işlem yapmadım. Sahte belge düzenlemedim. Sahte hiçbir belgeyi imzalamadım. Hrant Dink’in ölümüne yol açacak bir davranışım olmadı. Hrant Dink cinayetini önlemek için tüm samimiyetimle çalıştım. Cinayete ilişkin istihbari bilgiyi aldığım gün tüm birimleri bilgilendirdim. Bu dava akli, vicdani, hukuki değil. Anayasal düzeni yıkmak gibi bir eylemim söz konusu değil. Hiçbir zaman darbeyle işim olmadı. 9 yıldır cezaevinde olduğum halde 16 yıl önce yaşanan bu cinayetin darbeyle ilgisi varsa da bilmiyorum” diye konuştu.
"Belgelerde Dink'in ismi geçmiyordu"
Akyürek savunmasını tamamladıktan sonra mahkeme başkanı, Akyürek'e Erhan Tuncel'in yardımcı istihbarat elemanı olarak işe alınmasını sağladığını, istihbarat daire başkanı olarak da bu görevi sonlandıran kişi olduğunu hatırlattı. Başkan Şahin, bu hatırlatmadan sonra daire başkanıyken cinayetle ilgili istihbarat raporu önüne geldiğinde neden önlem almadığını sordu. Akyürek de "Trabzon bunun Hrant Dink'le ilgili olduğunu yazmamış, bunu bilsem Yasin Hayal ismi bana bir şey hatırlatırdı. Ne Hayal'in ne de Dink'in ismi geçiyordu bu istihbarat raporunda" dedi.
Akyürek'in savunması yaklaşık 4 saat sürdü.
İskender: "Bugün FETÖ, yarın Süleymancılar"
Ardından mahkeme Ahmet İskender'e söz verdi. Yasin Hayal ve Ogün Samast'ın arkadaşı olan İskender, heyete "Bu davadan ceza alırsam FETÖ'cü mü olucam?" diye sordu. Mahkeme başkanı, mahkemenin şu an için bir karar veremeyeceğini belirterek savunmasını istedi.
İskender de "Bu işin arkasında bugün FETÖ var diyorlar, yarın Süleymancılar var derler. Benim FETÖ'yle ilgim yok" dedi ve beraatını istedi.
Erhan Tuncel'den ceza tepkisi
İskender'den sonra mahkeme 14 Haziran'daki duruşmada savunmasını tamamlayan dosyanın tek tutuklu sanığı Adem Sağlam'a bir talebi olup olmadığını sordu.
16 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Sağlam, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra açığa alındığını ve tutuklandığını anlattı. Hiçbir zaman kaçmadığını, suçsuz olduğunu, bu nedenle de serbest bırakıldığını ifade edip tahliyesini talep etti.
Mahkeme Erhan Tuncel'e de bir talebi olup olmadığını sordu. Tuncel savunmaya yapmaya başlayınca mahkeme başkanı "Sadece talepler" dedi. Tuncel'in tutuklu olduğunu belirtmesi üzerine mahkeme başkanı "Bu dosyadan tutuklu değilsin" hatırlatması yaptı.
Bunun üzerine Tuncel, Yasin Hayal'in kendisinden az ceza aldığını söyleyerek "Bu bir kurgu mu? Yoksa Yasin'i cezaevinden çıkarıp eylem mi yaptıracaklar" diye konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme bugün dinlenmesi planlanan diğer sanıkların bir sonraki celse dinleneceğini açıkladı. Tutuklu sanık Adem Sağlam'ı yurt dışı çıkış yasağı ve karakola imza şartıyla tahliye etti. Bir sonraki duruşmayı 6 Aralık saat 10.00'a koydu.
TIKLAYIN - Hrant Dink cinayetinde yeni perde: 11 kişiye açılan davada ilk duruşma
Kim kimdir? |
Adem Sağlar: Dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele (TEM) Şube Komiser Yardımcısı. Yahya Öztürk: Dönemin Trabzon TEM Şube Müdürü Ahmet İskender: Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 19 sanıktan biriydi. 17 Ocak 2012'de çıkan kararda 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yapılan yeniden yargılamada 1 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırıldı. Firariydi. Mart 2022’de Kırgızistan'da yakalandı ve Türkiye’ye getirildi. Hrant Dink cinayeti davasında Ogün Samast’ın kullandığı silahı sakladığı, faile cinayet için borç para verdiği, cep telefonunu cinayet için iletişim aracı olarak kullandırdığı tespit edilmişti. Ali Fuat Yılmazer: Dönemin Emniyet İstihbarat C-5 Şube Müdürüydü. Sonradan İstanbul İstihbarat Şube Müdürü oldu. Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 2016’da kamu görevlilerine açılan davada yargılandı. Mart 2021’de “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle insan öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ve "resmi belgeyi yok etmek” suçundan da 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Erhan Tuncel: 17 Temmuz 2019’da sonuçlanan davada McDonlald's patlamasından 'tasarlayarak ve bomba kullanmak suretiyle kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan 79 yıl, Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin olarak 'yardım etmek' suçundan 18 yıl, 'silahlı suç örgütüne üye olma' suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tuncel'in toplam hapis cezası 99 yıl 6 ay. Ersin Yolcu: 17 Temmuz 2019’da sonuçlanan davada 'silahlı suç örgütüne üye olmak' suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapse çarptırıldı. Faruk Sarı: 26 Mart 2021’de sonuçlanan davada "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 12 yıl 6 ay, "resmi belgeyi yok etmek " suçundan da 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ramazan Akyürek: 26 Mart 2021’de sonuçlanan davada “Başkasını araç olarak kullanmak suretiyle adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "resmi belgeyi yok etmek” suçundan 5 yıl 7 ay 15 gün, "resmi belgede sahtecilik” suçundan da 7 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. Tuncay Uzundal: 17 Temmuz 2019’da sonuçlanan davada Hrant Dink'in Ogün Samast tarafından öldürülmesine yardım ettiği gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, suç işleme kararlılığı kuvvetlendirme aşamasında kaldığı için cezada indirim uyguladı ve 15 yıl hapis cezası verdi. Silahlı suç örgütüne üye olma suçundan da ayrıca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası aldı. Yasin Hayal: 17 Temmuz 2019’da sonuçlanan davada “silahlı suç örgütü kurma/yönetme” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Daha önce de Dink cinayetine azmettirmek suçundan müebbet hapis cezası almıştı. Zeynel Abidin Yavuz: 17 Temmuz 2019’da sonuçlanan davada 'öldürmeye yardım etmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Ancak mahkeme suçun, suç işleme kararlılığını kuvvetlendirme aşamasında kaldığı için cezada indirim uyguladı ve 12 yıl 6 hapis cezası verdi. Ayrıca aynı davada 'silahlı örgüte üye olmak' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası da aldı. Başka dosyalardan da tutuklu. |
TIKLAYIN - Mahkeme 'Örgüt Var' Dedi, Erhan Tuncel'e 99 Yıl 6 Ay Hapis Cezası Verdi
TIKLAYIN - 37 beraat, 26 mahkumiyet, 4 müebbet, 2 ağırlaştırılmış müebbet
(HA)