Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın şikayeti üzerine açılan Evrensel hakkında soruşturma davaya dönüştü.
Evrensel’in Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Görkem Kınacı ve İmtiyaz Sahibi Kürşat Yılmaz; Sedat Peker'in iddiaları üzerine yaptığımız haber nedeniyle yargılanacak.
7 Mart 2023’te başlayacak olan dava İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek.
Ne olmuştu?
Sedat Peker, Ağustos’ta çok sayıda bürokrat ve şirket yöneticilerini kapsayan yolsuzluk iddialarında bulundu.
Evrensel de iddiaları 29 Ağustos 2022 tarihli “Derin Sessizlik” manşetiyle ve devamındaki “Borsadaki rüşvet ağı Saray’a kadar uzandı” başlıklı haber ve 31 Ağustos 2022 tarihli “Saray’a dayanan Peker ifşaları cesur savcı ile temizlenemez” başlıklı yazıyla verdi.
İddialarda yer alan isimlerden Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak haberler hakkında "hakaret" ve "iftira" suçlamasıyla şikayette bulundu. Aynı haberler nedeniyle de tekzip kararı aldırdı.
Evrensel tekzip metnini 10 Ekim 2022 günü manşetten yayımladı. Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, tekzibe dair “Gazetecilikten taviz vermeyeceğiz” dedi.
Albayrak, ayrıca haberler hakkında erişim engeli getirtti.
Albayrak habere "sözde” dedi
Serhat Albayrak, suç duyurusunda haberlere dair “sözde haberler” ifadesini kullanırken; "yalan" ve "iftira" içerdiğini iddia etti ve “…hiçbir dayanağı olmadığı halde müvekkile rüşvet ve yolsuzluk isnatları hatta müvekkili rüşvet ve yolsuzluğun merkezindeki kişiymiş gibi yansıtmaktadır” dedi.
Ancak haberlerde özellikle Sedat Peker’in söyledikleri iddia olarak yer almıştı. Albayrak’ın avukatı suç duyurusu dilekçesinde “haberlerde yer alan hakaret ve iftiralar müvekkilimizin kişilik hakkı ihlaline sebebiyet vermekte olup, suç teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı.
İfade verdiler
Serhat Albayrak’ın şikayeti üzerine Kürşat Yılmaz, Erdi Tütmez ve Görkem Kınacı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunda ifade verdi.
Yılmaz, Tütmez ve Kınacı ifadelerinde; söz konusu iddiaların haberleştirilmesinde kamu yararı gözettiklerini, ülke gündeminde daha önce de üst sıralarda yer bulan bu iddiaların tartışılmasının ve araştırılmasının kronikleşmiş yolsuzluk ağlarının çözülmesine katkı sunacağını düşündüklerini belirtti.
Yılmaz, Tütmez ve Kınacı bu nedenle söz konusu haberlerin, ifade özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çektiler.
(HA)