Haberin İngilizcesi için tıklayın
Aziz Oruç, Safiye Alagaş, Serdar Altan, Mehmet Ali Ertaş, Ömer Çelik, Neşe Toprak, Mehmet Şahin, Zeynel Abidin Bulut, Elif Üngör, Remziye Temel, Suat Doğuhan, Lezgin Akdeniz, İbrahim Koyuncu, Abdurrahman Öncü, Ramazan Geciken ve Mazlum Güler.
Bu isimler Diyarbakır’da tutuklu olan 16 gazeteci ve medya çalışanının. 8 Haziran’da gözaltına alınan, 8 günlük gözaltının ardından da 16 Haziran’da tutuklanan gazeteciler tam 2 ay/60 gündür cezaevinde.
Gazetecilerin avukatlarından Resul Temur, iki aydır iddianame hazırlanmadığını ve tutuklamalara gerekçe olarak hala bir delil gösterilmediğini söyledi.
TIKLAYIN - Diyarbakır'da tutuklanan gazeteciler kimdir?
Dosya üzerindeki gizlilik kararına dikkat çeken Temur, adil yargılama hakkının ihlal edildiği anlattı:
Tutuklu 16 Kürt gazeteci 2 aydır dosyalarında hukuki anlamda hiçbir gelişme olmadan cezaevinde. Gözaltına alınan ya da tutuklanan kişiler açısından ilk temel hak, hakkında var olan suçlamaları öğrenme hakkı. Bu hak kişilerin dosya içeriğine ve kendilerine yönelik var olan delillere ulaşmalarına olanak tanır. Kişinin kendisini savunması için önemlidir. Ancak gazetecilerin gözaltına alındıkları günden bu yana hakları yok sayılıyor.
Gözaltına alınma sebepleri gazetecilere ve avukatlarına bildirilmezken, deliller ve delillere ilişkin yorumlar iktidara yakın medyaya servis edildi
Gizlilik kararı nedeniyle bizim öğrenemediğimiz ama iktidara yakın medyanın manipüle etmeye çalıştığı deliller bile dosyaların içeriğinin gazetecilik faaliyeti olduğunu ortaya koydu. Yine iktidara yakın medyadaki haberler aslında dosyaya ilişkin tüm delillerinde toplandığını gösterdi.
Tüm delillerin toplandığı, bu sebeple gözaltı, akabinde de tutuklama işlemlerinin yapıldığı dosya kapsamında henüz iddianame hazırlanmış değil. Bunun makul ve geçerli bir izahı yok. Kaldı ki gazetecilerin savcılık ifadeleri sırasında tutuklama talep evrakları önceden hazırlanmıştı.
Bu şekilde iddianamenin hazırlığı yapılmış olmasına rağmen iddianamenin kendisinin henüz hazırlanmayışı pratik anlamda bir cezalandırma örneği.
Amacın suç soruşturması olmadığı sürecin uzatılmasından da net bir şekilde anlaşılıyor. Tutukluluğun da siyasi amaçlar doğrultusunda verilen karar olduğu açık.
Ne olmuştu?
8 Haziran 2022'de Diyarbakır'da evleri ve çalıştıkları kurumlar basılarak 20'si gazeteci 22 kişi gözaltına alındı. İki defa gözaltı süreleri uzatılan 22 kişi, bundan 8 gün sonra 15 Haziran'da sabah saatlerinde adliyeye çıkarıldı.
Savcılık işlemleri 16 Haziran'a sarkan gazetecilerden 16'sı sabaha doğru saat 03.00 civarında "örgüte üye olmak" iddiasıyla tutuklanarak Diyarbakır D Tipi ve Kadın Kapalı cezaevlerine gönderildi.
Gazetecilere savcılık sorgularında yaptıkları programlar, sundukları haberler, haber kaynakları ile telefon görüşmeleri soruldu. Suç delili olarak gazetecilerin evlerinde ve çalıştıkları kurumlarda bulunan bilgisayar, kamera, fotoğraf makinası, ses ve ışık sistemleri, montaj-kurgu bilgisayarlarındaki hard diskler, kitap, gazete arşivleri, Türkiye'de yayınlanan dergiler gösterildi.
Tutuklu gazetecilerin bianet'e yazdığı mektuplar için tıklayın |
(HA)