Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
bianet’in “Erdoğan'ın avukatının rüşvet iddialarını haberleştiren gazetecilere dava” haberine dava açıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’ın şikayeti sonrası haberle ilgili başlatılan soruşturmada ifade veren bianet’in eski Yayın Yönetmeni Nazan Özcan hakkında iddianame hazırlandı.
TIKLAYIN - bianet'in "gazetecilere açılan dava" haberine soruşturma
İddianameyi hazırlayan savcı Sedef Kabaş soruşturmasını yürüten ve gazeteciye 12 yıl 10 aya kadar hapis isteyen Türkşad Kunthan Uçuk.
2018’de mezun olan Uçuk ayrıca gazeteci Hayri Tunç’a da Twitter’daki haber paylaşımları gerekçesiyle “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmekten” dava açmıştı.
Uçuk iddianamede Nazan Özcan’ı hakaret ve iftirayla suçladı. Haberin Mustafa Doğan İnal’ın “onur, şeref ve haysiyet, toplum içindeki itibarı ve saygınlığını küçük düşürmeye yönelik olduğu” iddia etti.
Ayrıca haberin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında eleştiri sınırlarını aştığı savunarak içeriğinin kamu yararı taşımadığını iddiasında bulundu.
Haberin “Alenen Hakaret ve Basın ve Yayın Yoluyla İftira” suçunu oluşturduğunu belirten Savcı Uçuk delillerin somut olduğunu belirterek Nazan Özcan’ın cezalandırılmasını istedi.
İddianameyi kabul eden İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesi ilk duruşma olarak 8 Aralık’ı belirledi.
Özcan: Gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak
Dava açılmasıyla ilgili konuşan Nazan Özcan, Mustafa Doğan İnal'a Anayasayı hatırlattı. Davayı sürpriz bulmadığını belirten Özcan herşeye rağmen gazetecilik yapmaya devam edeceğini belirterek şöyle konuştu:
Gücün yayında yer almış ve bunun avantajlarını sonuna kadar kullanmak ihtiyacı içindeki avukat Mustafa Doğan İnal'ın şikayeti çok beklenmedik değildi doğrusu. Daha önce birçok gazeteciyi cezalandırmak için iddianameler yazan savcının soruşturmayı davaya dönüştürmesi de sürpriz olmadı.
Şikayetçi, şikayetinden sonra haberimizi de kaldırtmıştı. Haklarındaki iddiaların hepsini yok etmek, tarihi silmek istiyorlar. Ama şöyle bir gerçek var, bugün sildirseler bile, gerçekler er ya da geç mutlaka ortaya çıkacaktır.
İddianamede iddia edildiği gibi haberimizde “Alenen Hakaret ve Basın ve Yayın Yoluyla İftira” yok. Bunu hem şikayetçi biliyor hem de savcı. Ama mesele, basının sesini kesmek için yeni yollar bulmak. Bu tabii ki ilk değil, son da olmayacak. Ama bilsinler ki, biz gazeteciler de, basın ve ifade özgürlüğümüzü sonuna kadar kullanmak için direneceğiz. Ayrıca şikayetçi avukata Anayasa’yı hatırlatmak isterim: Basın hürdür, sansür edilemez.Sonuna kadar mesleğimizi, gazeteciliği savunacağız. Tekrar edeyim: Gazetecilik yapmaya, ifade özgürlüğümüzü kullanmaya devam edeceğiz. Korkumuz yok, tehditlere ve davalara rağmen, gazetecilik kazanacak.
Ne olmuştu?
Söz konusu haber Mustafa Doğan İnal’ın, kendisinin rüşvet iddialarını haberleştiren İleri Haber’den İzel Sezer ve Doğan Ergün’e 11 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açmasıyla ilgiliydi.
İki gazeteciye açılan davanın gerekçesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal tarafından rüşvet pazarlığı yapıldığı iddialarının yer aldığı tweetlerin haberleştirilmesiydi.
Mustafa Doğan İnal, haberdeki iddiaların “gerçek dışı” olduğunu ileri sürerek, “hakaret” ve “iftira” suçlamalarıyla dava açılması talebiyle savcılığa şikayette bulunmuş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma kapsamında bianet eski Yayın Yönetmeni Nazan Özcan 25 Mayıs’ta ifadeye çağrılmıştı. Özcan “Haberde aktarılan tüm hususlar ‘iddia’ olarak belirtilmiştir. Dolayısıyla şikayetçinin iddia ettiği gibi ‘hakaret-iftira’ niteliği taşımamaktadır, söz konusu olan gazetecilik faaliyetidir” demiş ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söylemişti.
Haberlere sansür
İnal Temmuz’un son haftasında bianet’in söz konusu haberi dahil olmak üzere 130 habere ve yayına erişim engeli kararı çıkartmıştı. İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hâkimliğine başvuran İnal kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia etmişti.
Mahkemenin sansürlediği içerikler Mustafa Doğan İnal tarafından rüşvet pazarlığı yapıldığı iddiaları etrafında şekilleniyor.
Rüşvet iddiaları
Gazeteciler Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan “Cendere” kitabında Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’ın TEFAL’in kurtarılması aşamasında rüşvet pazarlığını yaptığını iddia etti.
TİP Milletvekili Ahmet Şık da Mustafa Doğan İnal ile iki yargı mensubu arasında davayı yönlendirme iddiasının olduğu ses kaydını yayınladı.
Söz konusu ses kaydı TEFAL’in, Kent Yangın firmasına ödemesi gereken 20 milyon TL’nin engellenmesini ve yargıya müdahaleyi içeriyordu. Ahmet Şık iddiaları daha sonra dönemin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e de sormuştu. (HA)