Fotoğraf: Kurtuluş Arı
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye’yle ilgili bir açıklama yaparak protestolarda kolluk güçlerinin gazetecilere yönelik gözaltı tacizini ve şiddetini kınadı.
İçişleri Bakanlığı’na seslenen RSF, polisin toplumsal olayları takip eden gazetecilere yönelik şiddetine son vermesini istedi.
RSF konuyla ilgili bildirisinde “Türk İçişleri Bakanlığını, gazetecilerin artık polis tarafından darp veya tutuklanmaya maruz kalmamaları için gösterileri izleyen çalışmalarına saygı gösterilmesini sağlamaya çağırıyoruz” dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda hakkında daha önce verdiği kararları hatırlattı.
TIKLAYIN - Gezi anmasında gazetecilere darp ve gözaltı vardı
Önderoğlu: Bu kötü alışkanlık sona ermeli
Ocak 2021'den bu yana Türkiye'de en az 37 gazeteciye (13'ü kadın) kolluk kuvvetleri tarafından şiddet uygulandığı bilgisini paylaştı. Meslek örgütleri tarafından yapılan ihbar ve şikayetlere rağmen, gazetecilere yönelik polis müdahalesinin yaygın bir uygulama olarak devam ettiğini ifade etti. “2023 seçimleri yaklaşırken Türkiye’deki otoriter iktidar, siyasi partilerin ve muhalefet hareketlerinin görünürlüğünü azaltmaya çalışıyor” dedi.
Bildiride görüşlerine yer verilen RSF'nin Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu “İçişleri Bakanlığı'nın Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı çıkmaktan ibaret olan inatçı tutumu, yalnızca gazetecilerin rolünü zayıflatıyor. Her gösteride medya temsilcilerinin saldırıya uğraması veya keyfi olarak tutuklanması kabul edilemez. Bu kötü alışkanlık sona ermeli” dedi.
“Gökhan Biçici, Beyza Kural ve Erdal İmrek birer örnek”
RSF, bildiride ayrıca polisin şiddet uyguladığı gazeteci vakalarından ve polislere bu konuyla ilgili açılan davalardan örnekler verdi.
Gazeteciler Gökhan Biçici, Beyza Kural ve Erdal İmrek’i darp eden polislerin yargılandığını hatırlattı:
“Gazeteci Gökhan Biçici'yi şiddet kullanarak tutuklamakla suçlanan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı üç polis memurunun yargılanmasına, olaylardan dokuz yıl sonra nihayet 30 Haziran'da İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Bu şiddetli tutuklama, 15 Haziran 2013'te, Gökhan Biçici'nin, Gezi Parkı'ndaki kitlesel gösterileri örtbas etmeye çalıştığı sırada gerçekleşti. İlgili güvenlik güçleri mensupları hakkında ihraç kararı verilmişse de, bunlar Anayasa Mahkemesi tarafından 8 Haziran 2021'de iptal edildi. Böylece İstanbul savcılığı polis memurlarını suçlamak zorunda kaldı.
TIKLAYIN - Gazeteciyi darp eden polisler 9 yıl sonra yargı önünde: Savcı zaman aşımı istedi
“Evrensel eski Muhabiri Erdal İmrek'i önce yaralayıp sonra tutuklamakla suçlanan diğer üç polis memurunun davası 24 Haziran'da İstanbul'da başladı. 31 Mayıs 2014'te polis, muhabiri göstericilerden uzaklaştırdı ve tecrit etti, tekmeledi ve yüzüne göz yaşartıcı gaz sıktı.
“bianet.org sitesinin eski muhabiri Biçici ve İmrek gibi Beyza Kural da kurumsal dokunulmazlığa karşı amansız bir mücadele vermek zorunda kaldı: 6 Kasım 2015'te İstanbul'da bir öğrenci hareketini haber yapmaya çalışan gazeteciyi polis darp etti. Polis otobüsüne bindirilirken bir polis, kendisini arkadan kelepçeledikten sonra, ‘Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve bunu öğreneceksiniz’ dedi.
TIKLAYIN - "Gazeteciye şiddet uygulayan polisler de yargılandıkları için şaşkın"
“Erdal İmrek ve Beyza Kural'ın avukatları, ‘hafif yaralamaya neden olan şiddet’ ve ‘mesleki yaşamı engelleme’ iddialarının yerine ‘kötü muamele ve aşağılayıcı muamele’ ve ‘basın özgürlüğünün ihlali’ iddialarının getirilmesini savunuyor. Beyza Kural'ın davasına 30 Eylül'de devam edilecek.”
TIKLAYIN - "Gazeteciyi sahadan silmeye çalışan bir anlayış"
(HA)