Fotoğraf: Gül Gündüz / Halk TV
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Tiyatro sanatçısı Genco Erkal, ‘Cumhurbaşkanı'na hakaret’ ettiği iddiasıyla bugün hakim karşısındaydı. 4 yıl 8 aya kadar hapisi istenen Erkal Çağlayan’daki İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya kızı ve torunuyla geldi.
83 yaşındaki Erkal’ı Fazıl Say, Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yalnız bırakmadı.
Mahkeme hakimi duruşmaya COVID-19’u gerekçe göstererek gazetecileri ve izleyicileri almak istemedi.
Erkal’ın avukatı Turgut Kazan duruma itiraz ederek, “Biz böyle olacağını belirterek sizden büyük salon talep ettik” dedi. Mahkeme hakimi Kazan’a, “Şu an bu ortam hem yargılama açısından hem de pandemi açısından sağlıklı değil. Avukatlar ve sanık ile bir gazeteci kalsın geri kalan dışarıya çıksın” diyerek karşılık verdi.
Sezgin Tanrıkulu hakimin tutumuna karşılık salondan çıkmayacağını söyledi. Ahmet Şık da “Eğer sağlıklı bir karar almak istiyorsanız yargılamayı yapmadan beraat yapmalısınız. Mahkeme salonlarında sağlık değil hukuk tartışılır” dedi.
Bunun üzerine mahkeme hakimi, içeriye giremeyen basın ve izleyicilerin duruşmayı takip edebilmesi için salonun kapısını açık bıraktı. Erkal’ın kimlik tespitinin ardından hakim iddianameyi özetledi.
"Neresi hakaret sayılabilir, anlamıyorum doğrusu"
İddianameye karşılık savunma yapan Genco Erkal, yargılamaya konu edilen tweetlerinde hakaret unsuru olmadığını söyledi. Erkal şöyle konuştu:
"Ayder Yaylası ile ilgili paylaşımla başlayayım. Bu iktidarın doğa ile arası pek sağlıklı olmamıştır. İnşaat ve beton aşkı doğa sevgisinin önüne geçmiştir.
Cumhurbaşkanı da zaman zaman özeleştiri yaparak İstanbul için, ‘Biz bu şehre ihanet ettik’ dedi. Aynı şekilde Ayder Yaylası için de ‘Biz burayı kirlettik’ dedi. Ayder Yaylası doğal yayla olma özelliğini yitirmiştir. Benim yazdığım parmağının değdiği yeri kurutuyor şeklindeki söylemim bir tespitten ibarettir hakaret değildir.
“Erdoğan’ın diploması ile ilgili yaptığım paylaşım… Bir kurul, diplomanın paylaşılması isteğini ‘özel hayatın gizliliği’ kapsamında değerlendi. Bugüne kadar hiçbir Cumhurbaşkanımızın diploması tartışma konusu olmamıştı. Hepsi devlet arşivinde yerini aldı. Açık ve netti. Bu diplomayı görelim diyorum. Mizahi bir ifade var bu tweette. İroniktir. Ama neresi hakaret sayılabilir anlamıyorum doğrusu.”
Erkal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Vedat Şorli kararını da hatırlatarak, “AİHM bundan böyle 'Cumhurbaşkanına hakaret' diye bir suç kabul etmemektedir. Takdir mahkemenindir. İddianameye konu söylemler hakaret suçunu oluşturmadığından beraatime karar verilsin" dedi.
Erdoğan’ın avukatı ceza istedi
Erkal’ın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Emine Nur Çakır söz alarak davaya katılma talebinde bulundu. Çakır "Her ne kadar düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinden bahsedilmişse de, eleştiriler gerçek olgular üzerinden yapılmayarak bu sınırlar aşılmıştır. Söz konusu tweetlerde alenen hakaret edildiği ortadadır. Çobanlık benzetmesi ile müvekkilimin kişilik hakları ihlal edilmiştir” diyerek Genco Erkal’ın cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme, suçtan doğrudan zarar görme ihtimalini gerekçe göstererek Erdoğan'ın müdahillik talebini kabul etti.
Erkal'ın avukatı Turgut Kazan ise yazılı olarak beyanda bulunacaklarını ifade ederek, bir sonraki duruşma için büyük bir salon ayarlanmasını talep etti.
Mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dava dosyasının, cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmetti.
Bir sonraki duruşma 11 Mart 2022 saat 09:30’da.
Ne olmuştu?
Genco Erkal 16 Nisan'da, 2016'dan bu yana Twitter paylaşımlarının incelendiğini belirterek, bazı paylaşımları sebebiyle Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla hakkında soruşturma açıldığını açıkladı.
19 Nisan'da da 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdi. İfade çıkışında Erkal 7 sosyal medya paylaşımı yüzünden ifadeye çağrıldığını söyledi. İlerleyen süreçte soruşturma davaya dönüştü. Erkal hakkında iddianame hazırladın. İddianamede Erkal'ın 3 paylaşımında 'Cumhurbaşkanına hakaret' ettiği iddiası yer aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu Erkal'ın 4 yıl 8 aya kadar hapsini istedi.
Genco Erkal'ın söz konusu üç tweeti şöyle:
- "Ailenin çocuk doğurup doğurmayacağına karışacağına diplomayı ortaya bir koy bakalım. Arkadaşın rektörden de olsa, sahte de olsa görelim şunu." (7 Haziran 2016)
- "Başkanlık sistemi yetmez. Türk usulü çobanlık sistemi olsun". (16 Kasım 2016)
- "'Erdoğan, Ayder Yaylası'nda 2022'ye kadar çalışmanın bitirilmesini hedefliyoruz.' Eyvaaah, güzelim doğa harikası Ayder Yaylası'nı bitirmeye karar vermiş. Parmağının değdiği yeri beton edip kurutuyor." (16 Ağustos 2020)
Türkiye'de Cumhurbaşkanına hakaret yargılamalarıErdoğan'ın cumhurbaşkanı seçildiği 2014'ten bu yana Türkiye'de 160 binden fazla kişiye Cumhurbaşkanına hakaret soruşturması açıldı. 35 binden fazla soruşturma kamu davasına döndü. Açılan davalarda 38 binden fazla kişi ve binden fazla çocuk yargılandı. Dava sayısı Erdoğan'ın ilk 4 yıllık görev süresinde Abdullah Gül dönemine göre 19,5 kat ve yüzde 2 bin 52 artış gösterdi. Açılan davalarda 12 bin 881 kişi mahkum edildi. 3 bin 625 kişiye hapis cezası verildi. Hapis cezaları verilenler arasında 10 da çocuk bulunuyor. Sadece 2020'de 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla 45 bin soruşturma başlatıldı ve bu soruşturmalar sonucunda 9 bin 773 kişiye dava açıldı. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014'ten 1 Ekim 2021'e kadar en az 66 gazeteci de "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten hapis, ertelemeli hapis ve para cezasına mahkum edildi. bianet'in Temmuz - Ağustos - Eylül aylarını kapsayan son Medya Gözlem Raporuna göre 2021'in bu üçüncü çeyreğinde "Cumhurbaşkanına hakaret"ten 17 gazeteci ve karikatürist toplamda 84 yıl hapis tehdidiyle karşı karşıya kaldı. |
Cumhurbaşkanına hakaret (TCK 299) TCK’nın 299. maddesinde tanımlanan Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işleyen kişi bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Suçun alenen işlenmesi halinde verilecek ceza altıda bir oranında artırılıyor. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlı. Ancak Adalet Bakanlığı izni tamamen prosedür olarak görülüyor ve raporlara göre hakkında izin verilmeyen kimse olup olmadığı bilinmiyor. |
TIKLAYIN - Erdoğan'ın 'yok' dediği davaları Bakanlığın istatistikleri yalanladı
(HA)