Yazar Nurcan Kaya’ya 1 yıl 3 ay hapis cezası

Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi, 2014'teki paylaşımları nedeniyle yazar ve insan hakları savunucusu Nurcan Kaya'yı 1 yıl 3 ay hapse mahkum etti.

İstanbul

Yazar Nurcan Kaya’ya 1 yıl 3 ay hapis cezası

Fotoğraf: Nurcan Kaya / Twitter

Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın

İnsan hakları savunucu ve yazar Nurcan Kaya, 2014'te attığı “Kobane’de yalnızca Kürtler değil, orada yaşayan bütün halklar direniyor” tweeti nedeniyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Kaya’nın ‘örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kaya ve savunmanlığını üstlenen avukatı Veysel Ok mahkemede hazır bulundu. Duruşma, planlanandan yaklaşık bir saat geç başladı. Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren de Kaya’ya destek vermek için duruşmayı takip etti.

9 Haziran’da görülen davanın üçüncü duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Kaya'nın ceza aldığı paylaşımı delil göstererek 5 yıla kadar hapsini istemişti.

"Barışı savunmak suç değil"

Mütalaaya karşı beyanda bulunan Kaya, savunma yapmayacağını, bugüne kadarki süreci anlatacağını söyledi. İnsan hakları savunucusu olduğunu anlatan Kaya sosyal medya paylaşımlarının iktidarı rahatsız ettiği için yargılandığını ifade etti.

Paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu, suçlama konusu paylaşımlarının da katıldığı toplantılardan tırnak içinde alıntılar olduğunu aktardı.

Kaya, ‘barış sürecinin’ bozulmasının ardından Türkiye'nin pozisyon değiştirdiğini ve kendisinin buna göre tavır alamayacağını da belirterek “Barışı savunmak suç değildir. Savaşa karşı barış demeye devam edeceğim. Benim bugün burada olmamanın sebebinin örgüt propagandası olmadığı aşikardır" diye konuştu.

Savaş karşıtı olduğunu söyleyen Kaya, ülkeler arası sorunların askeri müdahaleyle çözülemeyeceğine inandığını, dolayısıyla Suriye'ye yönelik askeri müdahale karşısında da sessiz kalamayacağını anlattı.

Nurcan Kaya beyanına, "Hak ihlallerinin engellenmesine yönelik yazılar yazmanın ve barış talep etmenin suç olup olmadığını vereceğiniz karar belirleyecek" sözleriyle son verdi.

Ok: Savcı, araya bir delil sunmamış

Nurcan Kaya'nın avukatı Veysel Ok ise yaptığı savunmada, savcılığın resen açtığı davada müvekkilinin 2014’ten itibaren paylaştığı binlerce tweet arasından seçilen birkaç paylaşımın suçlama konusu yapıldığını söyledi.

Bunun için savcının emek vererek inceleme yapmasının mümkün olmadığını da belirten Ok, “Nurcan Kaya’, ‘Kobani’, ‘Kürt’ ve ‘örgüt’ kelimelerini aratıldığında karşılarına çıkan paylaşımlara göre iddianame hazırlanmış. Bu, emniyet görevlilerinin kötü niyetinin göstergesidir. Savcı, araya bir delil sunmamış” dedi.

Müvekkilinin Diyarbakır'da yaşananları Türkiye'nin batısına taşıdığı için yargılandığını söyleyen Ok “Suçlama konusu 2014 tarihli tweetin atıldığı dönemin bağlamının değerlendirilmesine ilişkin Yargıtay kararı var. 2014'te siyaset ve hukuk Kobani ile ilgili ne konuşuyordu, bakılması gerek" dedi.

Ok, “Tüm dünyanın cani olarak gördüğü ve Türkiye'de de katliam yapan, iki askeri yakan bir terör örgütüne karşı tweet atmak nasıl ‘örgüt propagandası’ olarak değerlendirilebilir” diye sordu.

Mahkeme 'hapis' dedi

Ok’un savunmasının ardından mahkeme kısa bir ara verdi, sonrasında ise hükmünü açıkladı. Mahkeme heyeti, Nurcan Kaya'yı ‘örgüt propagandası yapmak’ suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verdi.

Mahkeme gerekçeli kararını daha sonra açıklayacak.

Nurcan Kaya hakkında

İnsan hakları savunucusu, avukat ve yazar.

1977 Diyarbakır doğumlu. Hukuk eğitimini ve avukatlık stajını Diyarbakır'da tamamladı.

İHD'de gönüllü olarak çalıştı, çevirmenlik yaptı. Diyarbakır Barosu komisyonlarında görev aldı.

İngiltere'de Uluslararası İnsan Hakları Hukuku yüksek lisansı yaptı. Londra'daki sivil toplum örgütlerinde, ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Merkezi'nde uzman olarak çalıştı.

Daha sonra Londra'dya dönerek Minority Rights Group International'da görev yapmaya başladı. Burada Avrupa Birliği'nin ayrımcılık yasağına ilişkin mevzuatının üye ülkelerde uygulanmasıyla ilgili çalışmalar yürüttü. Ayrımcılık yasağı ve azınlık hakları üzerinden Türkiye ve Kıbrıs ile ilgili projelerde yer aldı, raporlar yazdı.

2009'da Türkiye'ye döndü. Uluslararası sivil toplum için çalışmaya devam etti. Üç yıl önce ise doğduğu Diyarbakır'a yerleşti ve avukatlık yapmaya başladı. Aynı zamanda köşe yazarlığı ve sivil topluma danışmanlık yapıyor.

27 Ekim 2019’da Tunus’a gitmek üzereyken İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alındı. Aynı gün Çağlayan Adliyesi’nde ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Sorgusunda Suriye’ye yönelik operasyonla ilgili paylaştığı bir tweet soruldu. Bu tweet nedeniyle TCK 216’dan “halkı kin ve dümanlığa tahrik veya aşağılama” iddiasıyla bir soruşturma açıldı. Kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Ardından TCK 301’den “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama” iddiasıyla soruşturma açıldı ancak Adalet Bakanlığı onay vermedi. Yine aynı tweet yanına başka birkaç tweet daha eklenerek örgüt propagandasından soruşturma açıldı ve bu kez 5 Ekim 2020’de davaya dönüştü.

Savcılık mütalaasında bahsedilen tweet şöyle: “Kobane’de yalnızca Kürtler değil, orada yaşayan bütün halklar direniyor. Demokrat Araplar da direniyorlar; şehitler verdiler maalesef.” Bu ifade tırnak içinde yazılmış bir tweet, yani alıntı. Bu alıntı 2014 Ekim’de, Çözüm Süreci devam ederken Kaya’nın İstanbul’da katıldığı, Kobane’yle ilgili halka açık panele video ile bağlanan bir konuşmacının sözleri.

(HA)

Haber Yeri

BİA Haber Merkezi